Denizcilik Federasyonundan yapılan yazılı açıklamada İDO bünyesinde yapılan değişikliklere dikkat çekilerek "insan hataları artabilir" denildi.

Başkan Bülent Temur ve Genel Sekreter Ahmet hamza imzalarını taşıyan açıklama şöyle:

"Son dönemlerde artan deniz kazaları gözleri İstanbul Boğazı ve Marmara denizine çevirdi. Deniz ulaşımını kullanan İstanbul halkının can güvenliği tehlikede.

Marmara denizinde deniz kazalarının sonu gelmiyor. 4 Nisan 2010 tarihinde İzmit Körfezi'nde Alman bayraklı CMA CGM Verlaine ile Malta bayraklı Odessa Star isimli konteyner gemileri Hereke açıklarında yoğun sis nedeniyle çatışmış, 26 Aralık 2011 de Mudanya'dan Yenikapı'ya hareket eden Osmangazi-1 feribotu Sivri Ada açıklarında UND Ege isimli RoRo gemisiyle çatışmıştı.

Geçtiğimiz günlerde İtalya’da meydana gelen gemi kazasının etkileri soğumadan meydana gelen yeni bir kaza gözleri tekrar denizlerimize çevirdi. Ahırkapı demiryerinde demirlemek için manevra yapan Kayan- 1 adlı kuru yük gemisi, demirli halde bulunan iki gemiye birden çatmıştır. Kazada şans eseri can kaybı olmadı ama bir çok soru işaretini ortaya çıkardı.

“Denizciliğe Hizmet” ana başlığı altında faaliyetini sürdürmekte olan Denizcilik Federasyonu Başkanı Bülend Temur;  son günlerede meydana gelen deniz kazalarıyla ilgili aşağıdaki yorumlarda bulundu:
Üyeleri denizcilik konusunda en yetkin ve profesyonel kişilerden oluşan Denizcilik Federasyonunun faaliyetleri kapsamında, toplumun deniz ve denizcilikle ilgili hususlarda bilgilendirilmesi ve bir deniz ülkesinde yaşayan insanların denizde güvenle seyahat edebilmesine katkı sağlamak da bulunmaktadır. Bu amaçların ilgili kurumlarla koordinasyonlu bir çalışma içerisinde sağlanması ise kaçınılmaz bir gerekliliktir.

Gemi kaptanının görevinin ve sorumluluğunun önemi, öncelikle can emniyeti ve bunun yanı sıra mal ve çevre güvenliği bakımından yukarıda belirtilen deniz kazalarıyla tekrar gündeme gelmiştir.

İstanbul’da günde yaklaşık 2 milyon kişi deniz yoluyla seyahat etmektedir. Başlıca faaliyetinin denizde insan taşıması olan İDO bünyesinde yapılan bazı değişiklikler neticesinde, bir deniz otobüsünün taşıdığı 450 yolcu tek bir Kaptana emanet edilmektedir. 2.Kaptan olmadan, başka bir deyişle tek bir kaptanın kumandasında sefer yapılması, ayrıca son değişikliklerle bu kişilerin dinlenme sürelerinin kısaltılarak çalışma koşullarının ağırlaştırılması herşeyden önce yolcu güvenliğini riskli hale getirmektedir. Fırtına,sis ve tipi gibi kötü hava ve deniz şartlarında seyir yapan 2.Kaptansız bir gemide seyahat etmek zorunda kalmanın, toplumun güvenliğini olumsuz yönde etkileyen bir durum olduğuna şüphe yoktur.

Deniz kazalarının %80’i nin insan hatasından kaynaklandığı bilindiği halde, son zamanlarda deniz çalışanlarının üzerinde kurulan baskılar ve ağırlaştırılan çalışma şartları onları hataya zorlar nitelikte ve adeta yeni kazalara davetiye çıkaracak boyuttadır. Bu konularda sivil toplum örgütlerinin katılımıyla yeni düzenlemeler yapılmadığı sürece deniz kazalarının meydana gelmesi kaçınılmaz olacaktır.

Denizcilik federasyonu olarak tüm kamu ve özel kurumlar ile ortak çalışma yapmaya hazır olduklarını belirten Temur, “Trafik kazalarında yitirdiğimiz binlerce insana denizdeki yolcular da mı dahil edilmek isteniyor” diye sorup, tüm ilgilileri gerekli önlemleri almaya davet etmektedir."

Editör: TE Bilişim