Rusya Denizaltıları Gönderdi
 
Rusya, Kuzey Buz Denizi'ndeki karasuları konusundaki iddialarını kanıtlamak için 2 mini denizaltıyı deniz tabanına gönderdi.

Mini denizaltılar, yaptıkları deneme dalışında, Rusya'nın en kuzeyindeki adalarının yakınında bulunan Franz Josef takımadalarının 87 kilometre kuzeyinde 1.3 kilometre derinliğe indiler.

Moskova'nın Kuzey Buz Denizi tabanındaki doğal kaynaklar üzerindeki iddialarına kanıt getirmek amacıyla yapılan bu deneme dalışlarından sonra Rus ekibi, hafta sonuna doğru Kuzey Kutbu'nun 4 kilometre altında deniz tabanına Rus bayrağı dikmeyi öngörüyor.  

Rusya'nın bu iddialı bilimsel ve siyasal çalışmasına 1'i deneyimli bir kutup kaşifi olan Arthur Çilingirov ile Vladimir Gruzdev adlı 2 parlamento üyesi de katılıyor.

Deniz tabanının ayrıntılı bir haritasını da çıkarmayı planlayan ekipten parlamenter Çilingirov, şimdiye dek burada kimsenin gitmediği derinliklerdeki deniz tabanına ulaşmak amacıyla ciddi ve riskli bir görev üstlendiklerini belirterek, “İnsanoğlu bunu uzun zamandır düşlüyordu” diye konuştu.

Bir nükleer buz kırıcının destek verdiği Rusya'nın ünlü Akademik Fyodorov araştırma gemisinden gönderilen denizaltılardan birinin kaptanı Anatoli Sagaleviç, ilk kez bir denizaltının buzul tabakasının altında çalıştığını ve bunun yapılabileceğini kanıtladığını söyledi.

Kuzey Buz Denizi'nde önemli miktarda, petrol, doğalgaz ve mineral rezervi bulunduğunu düşünen Rusya, aralarında ABD'nin de olduğu diğer önemli güçlere meydan okuyarak, bu bölgede geniş bir alanda hak iddia ediyor.

2001'de Birleşmiş Milletler'e yaptığı başvuruda kuzey kıyılarının karasularının karadaki topraklarının devamı olduğunu savunan Rusya, bölgede denizaltında bulunan Lomosonov Sıradağları olarak bilinen jeolojik oluşumun kendi karasal topraklarını bir uzantısı olduğu görüşünü dile getiriyor. BM, Moskova'nın bu iddiasına henüz bir yanıt vermedi.

Rusya'nın Mir1 ve Mir2 adlı mini denizaltıları, deniz tabanında bilimsel araştırma ve ölçümler yaparak Moskova'nın bu iddialarına kanıt getirmeye çalışacak.

Deniz Hukuku Sözleşmesi, devletlere kimi zaman daha da genişletilebilen 200 deniz mili uzunluğunda bir ekonomik bölgeye sahip olmalarına izin veriyor.

Bu alanı genişletmek için bir ülkenin denizaltındaki kaya tabakası yapısının, topraklarındaki jeolojik yapıya benzer olduğunu kanıtlaması gerekiyor.

Şimdiye dek hiçbir ülkenin karasal uzantısı Kuzey Kutbu'na uzanmadığından, kutup çevresindeki uluslararası bölge Uluslararası Denizyatağı Yönetimi adlı bir kuruluş tarafından yönetiliyor.

Alıntı: Haberler.Com

Editör: TE Bilişim