Boğaziçi imar yönetmeliği, sahildeki binaların bahçe duvarı yüksekliğini bir metre ile sınırlandırmasına karşılık Boğaz sahilinde yaşayanlar metrelerce yükseklikte duvarlar örüp sahilden içeride oturanların denizi görmelerini engelliyor.

Boğaziçi imar yönetmeliği, deniz kenarındaki yalıların ve diğer binaların bahçe duvarı yüksekliğini bir metre ile sınırlı tutuyor. Ancak, Boğaz sahil şeridinde yaşayanlar yönetmeliğe uymayıp bahçelerini metrelerce yükseklikte duvarlar çevirip, sahilden içeride oturanların veya sahilde gezintiye çıkanların denizi görmelerine engel oluyor. Aynı şekilde, Boğaz sahilinde denize açılan pek çok sokak özel şahısların da işgali altında bulunuyor.

Özellikle Boğaz’ın Anadolu yakası sahilinde, Üsküdar-Beykoz arasında denize açılan pek çok sokak halka kapalı. Osmanlı döneminde itfaiyecilerin tulumbalarla su çekmek için kullandıkları ve her zaman halka açık olan bu sokaklardan günümüze çok azı kaldı. Çünkü çoğunluğu etrafı saran yalılar ve diğer mülk sahipleri tarafından işgal edildi. Beykoz Belediyesi, yerini tespit ettiği bu sokaklardan birkaçını tekrar açmak için harekete geçti ve bu sokakların işgalden kurtarılıp tekrar halkın kullanımına açılması için Boğaziçi İmar Müdürlüğü’ne başvuruda bulundu. Bazı Boğaz Nakitbahis sakinleri, sahil şeridindeki sokakları işgal ettikleri gibi Boğaz manzarasını da işgal etmiş durumdalar. Çünkü sahildeki mülk sahipleri imar yönetmeliğinde öngörülen bahçe duvarı yüksekliği sınırlamasına uymuyorlar. İmar yönetmeliğinde bahçe duvarı yüksekliği 1 metre ile sınırlandırılmış olmasına karşın deniz kenarındaki meskun mahallerin pek çoğunun bahçe duvarı yüksekliği 2 hatta 3 metreyi aşıyor. Bahçelerini kale gibi duvarlarla ören mülk sahipleri, sahilden içeride yaşayanların ve gezmek için buralara gelen İstanbulluların Boğaz manzarasını işgal ediyor. Belediyeler, sahildeki yapıların pek çoğu tarihi eser statüsünde olduğu gerekçesiyle bahçe duvarlarına karşı harekete geçemiyor.

Beykoz Belediyesi İmar Müdürlüğü yetkilileri, sahil şeridinde tarihi eser olmadığı halde çeşitli yöntemlerle tarihi eser belgesi alan çok sayıda bina bulunduğunu söylüyor ve bunun nedenini, “Çünkü tarihi eser belgesine sahip bir yapıya asla dokunamıyorsunuz. Dolayısıyla adam duvar yüksekliğini 5 metre çıkmış olsa bile belediye olarak karışamıyorsunuz.” şeklinde açıklıyor.

Kale gibi bahçe duvarları ile sahil şeridini ören mülk sahiplerinden şikayetçi olan Boğaz sakinlerinden kitapçı Mustafa Acar, “Denizin kokusunu alıyorum; ama denizi göremiyorum.” sözleriyle şikayetini dile getiriyor.

Boğazların tümünün kamuya ait olduğunu söyleyen Beykoz Kaymakamı Cengiz Gökçe, sahildeki duvar yüksekliklerinin yasal mevzuata uydurulması gerektiğini belirtti. Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül de Boğazı tüm halkın istifadesine sunmak için çaba harcadıklarını; ancak bu konuda da mevzuat engeline takıldıklarını belirtti. Kapatılmış sokaklar için tekrar açma kararı aldıklarını söyleyen Ergül, “Boğaziçi İmar Müdürlüğü’ne dilekçe verdik. Bu konuda yetki alır almaz sokakların önündeki duvarları bir metreye indirip halkın Boğaz’dan istifade etmesini sağlayacağız.” dedi.

31.12.2004

Zaman Gazetesi
Melik Duvaklı
İstanbul

Editör: TE Bilişim