Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Bakanlığının yeniden yapılandırıldığını hatırlatarak, "Denizcilerimizin, sektörümüzün yıllardan beri özlemini duyduğu bakanlık hayalden gerçeğe döndü. Yeni bakanlık içinde oluşturulan 6 genel müdürlükten 3’ü doğrudan, diğer 3’ü de dolaylı olarak denizcilik konularıyla ilgilenecek ve sorunlara çözümler üretecektir" dedi.
 
Tuzla’daki İTÜ Denizcilik Fakültesi Yerleşkesi’nde hayırsever vatandaşlar tarafından yaptırılan ve kendi adını taşıyan yurdun açılışında konuşan Yıldırım, aile kavramının Türkiye’de çok önemli olduğuna vurgu yaparak, bunun Türk milletinin en büyük gurur kaynaklarından birini teşkil ettiğini söyledi.

Yıldırım, aile yapısında geleneklere, büyük ve küçük ilişkisine büyük önem verildiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
 
"İşte burada bir aile fotoğrafı görüyorsunuz. Bu fotoğrafta denizciler ailesi vardır. Denizcilik gelenek ve görenek demektir. Denizcilikte ağabey ve kardeş ilişkisi vardır. İşte bu yurt unutulmaya başlamış ağabey-kardeş ilişkisini, denize gitmeden denizciliği anlatan bir eser olacaktır. Bunun için önemsiyorum. Emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum. Bu yurt, ortak çalışmanın ve dayanışmanın bir ürünüdür. 614 öğrenci kapasiteli bu yurt, hayırsever denizcilerimizin ve denizciliğe gönül veren kişilerin gayretleriyle yapılmış ve bugün hizmete açılmıştır."
 
Bakan Yıldırım, Ulaştırma Bakanlığının 1 Kasım 2011’den itibaren "Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı" olarak yeniden yapılandığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Denizcilerimizin, sektörümüzün yıllardan beri özlemini duyduğu bakanlık hayalden gerçeğe döndü. Yeni bakanlık içinde oluşturulan 6 genel müdürlükten 3’ü doğrudan, diğer 3’ü de dolaylı olarak denizcilik konularıyla ilgilenecek ve sorunlara çözümler üretecektir. Sektöre ve üniversitelerimize destek vermeye devam edeceğiz. Çünkü ülkemizin kalkınması, muasır medeniyetler seviyesine ulaşmanın olmazsa olmaz şartı, bilimde, ilimde, gelişmede çalışmaktır. Sanayi sektörü ve üniversitelerimizi bir araya getirmek, ele ele vermek ülkemizi bölgenin, dünyanın saygın ülkeleri arasına sokmak en büyük amacımızdır. Bunun için yılmadan çalışmaya devam edeceğiz."
 
İTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin de yurda Bakanın adının verilmesine senatonun kararlaştırdığını  belirterek, "Sayın Bakanımız her zaman bizim yanımızda olmuş ve desteklerini bizden esirgememiştir. Desteklerinin devamını diliyoruz" dedi.
 
Bu arada açılış öncesi yurdun yapılmasında en büyük katkıyı veren hayırseverlerden Kaptan Altay Altuğ da ağız mızıkası ile "eski dostlar" şarkısını çaldı.
 
İTÜ Denizcilik Fakültesi Binali Yıldırım Yurdunun açılışı, Bakan Yıldırım, Rektör Şahin, İTÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nil Güler ve hayırseverler tarafından yapıldı.
 
Binali Yıldırım, açılışın ardından, beraberindeki heyetle, yurttaki odaları gezdi ve yetkililerden bilgi aldı. Bakan Yıldırım, ikram edilen tatlıları kendi elleriyle basın mensuplarına ikram etti.

BALIK GÜNÜ KONUŞMALARI

Balık gününde yurt binasının açılışından sonra spor salonunda 40. ve 50. yıllarını dolduran mezunlara plaket vermek üzere tören düzenlendi. Tören öncesinde öğrenciler adına konuşma yapılırken DEFAMED adına Başkan Selçuk Şenkal, İİTÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nil Güler, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin ve Ulaştırma,Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali yıldırım konuşma yaptılar.

Şenkal: "Beklentisiz ve Özverili Çalışmanın Tanığıyım"

Balık gününde Denizcilik Fakültesi Mezunları Derneği Başkanı Selçuk Şenkal, bir konuşma yaptı.

Özverili ve beklentisiz çalışan yurt yapımına  destek olanlara teşekkür eden Şenkal şunları söyledi:

"Bu ayrıcalıklı balık gününde Çok mutlu bir tesadüfü beraber yaşıyoruz .Yıllar sonra okulumuzda artık yatılı eğitime geçişin önemli bir adımı atılmış oluyor.Bundan 2 yıl önce yine bir balık gününde bu ihtiyacın bir gereklilik olduğunu dile getirdim ve bunu bilen sayın bakanımız Binali Yıldırımın önderliğinde bir adım atıldı ve bu günde nihayetine erdiğimiz bir süreç yaşandı.Ben bu sürecin en baştan bu güne kadar yakın takipçisi olarak başta sayın Bakanımızın ve katkıda bulunanların her türlü beklentiden arınmış bir şekilde tamamen denizciliğe ,türk gençlerine ve denizcilik eğitimine katkı için çalıştıklarını ,ellerinden gelen herşeyi ortaya koyduklarnı tanık olmuş biriyim.Herkesinde bunu böyle bilmesini beklerim.

Bu balık gününde çok sevgili ağabeylerimin çok sevgili beybabalarımı kutlarken aramızda sadece 40 yıllık 50 yıllıkların olmadığını bu geleneklere göreneklere dayalı muhafazakar bir toplumun denizcilerin en büyük kardeşlerinden yol göstericilerinden olan 60 yıllıkta 150 yıllıkta  ağabeylerimizin beybabalarımızın aramıza geldiklerini bize şeref ve kuvvet verdiklerini bir kez daha dile getirmek isterim.

Gönül hep 40 ve 50 yıllıkların yanı sıra 60 yıllık mezunlarımızıda burada onurlandırmak isterdi ama nedeni bende kalsın ben o heyecanı bu ağabeylerimizin bulundukları yerde tatmalarını arzu ettiğim için böyle bir adımı atmaktan çekindim.Bundan dolayı kusuruma bakmasınlar.Daha söylenecek çok şey olabilir.

Konuyu uzatmak istemiyorum birbirimize bağlılığımızı ifade ederken genç kardeşlerime bir şey söylemek istiyorum.Geçmişe olan saygınızı ve bağlılığınızı her fırsatta gösteriyorsunuz.Okula her gelişimde sizden evvel bir ağabeyiniz gibi bunu hiç eksilmeyen şekilde güçlü bir şekilde yansıtıyorsunuz.Sizlerden beklentim okuldan sonra 2 önemli sivil toplum kuruluşuna sahip çıkmanızdır.

Bunlardan bir tanesi denizcilik fakültesi mezunlar dermeğidir,bir diğeride İstanbul Teknik Üniversitesi mezunlar derneğidir.Bizler bulunduğumuz yerde ait olduğumuz kurumlara her zaman ve her yerde hiç bir hesap olmaksızın hiç bir beklenti olmaksızın bu güzide köklü eğitim kurumlarına katkıda bulunmaya devam edeceğiz ve sizinde bunları yapacağınızdan hiç kuşkum yoktur.

Selçuk Şenkal daha sonra yemek için katkıda bulunanlara teşekkür ederek konuşmasını bitirdi.

2012 Genel Zabiti Yasin Mendi: "Değerlerimiz erozyona uğramasın"

Öğrenciler adına konuşan 2012 Genel Zabiti Yasin Mendi de okullarının eski prestijli günlerine dönmesini isteyerek, şunları kaydetti: ''Okulumuz Türk deniz ticaret filosunun yapı taşlarını atmada ve yenilikleri getirmede hep öncülük etmiştir. Günümüzde ise bu çınar gitgide değerlerini yitirmektedir. Kaybedilen değerleri aslında Türk denizciliği kaybetmektedir. Yüksek Denizcilik Okulu zamanında gördüğümüz ve şimdi de İTÜ Denizcilik Fakültesinde görmek istediğimiz bu değerlerin süre gelen erozyonu, bizi ve eminiz ki tüm ağabeylerimizi derinden üzmektedir. Bunun düzeltilmesi ve okulumuzun hak ettiği saygıyı geri kazanması için bizler ele ele dayanışmamızı sürdüreceğiz'' diye konuştu.

Mendi'nin konuşması sırasında arkadaşları ''Yüksek Denizcilik Okulu'' şeklinde bağırarak, alkışla tempo tuttu.

Yıldırım: "İşimiz daha yeni başlıyor"

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, mezunu olduğu İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Denizcilik Fakültesi’nin 127. kuruluş yılı etkinliğine katıldı. Geleneksel Balık Günü’nde konuşan Bakan Yıldırım, “127 yıldır bu mesleğe sahip çıkan öğrencisinden 50. yılını dolduran kaptanına herkese bu dayanışmadan dolayı teşekkür ediyorum.” dedi.

Bakan Yıldırım, geleneksel denizci dayanışması ve abi kardeş anlayışının yeni yapılan ve kendi adı verilen öğrenci yurdunun meydana gelmesinde çok büyük etken olduğunu söyledi. 127 yıldır denizcilik mesleğine sahip çıkan öğrencisinden 50. yılını dolduran kaptanına kadar herkese bu örnek dayanışmadan dolayı teşekkür eden Bakan Yıldırım, “Heyecanımız artıyor. İşimiz daha yeni başlıyor. Burayı İTÜ’nün en prestijli kampüsü haline getireceğiz. Bu camia bunu başaracak güç ve heyecana sahiptir. Bundan sonra daha çok işimiz var. Çalışacağız gayret edeceğiz.” şeklinde konuştu. Kendisinin de 2 yıl kadar Denizcilik Fakültesi’nde öğretim görevi yaptığını anlatan Bakan Yıldırım, “O dönemdeki imkan ve olanakları çok iyi biliyorum. O zamanda beraberdik, dayanışmamız aynı idi. Şimdi de aynı. Bu ruhtan eksilen hiçbir şey yok.” dedi.

Türkiye’de denizciliğin geliştiğine dikkat çeken Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün dünyada Türk bayraklı gemiler, tonajı itibariyle 30 ülke içinde Türkiye 15. sıradadır. Türk denizciliği açık denizlere doğru yol almaya devam ediyor. Türk denizciliğini dışarıda yükseltmek için 9 yıldan beri canla başla gayret ediyoruz. Ülkemizi kara listeden ak listeye geçmeyi başardık. İşi ehline verdik. Torpille, ahbap çavuş ilişkisiyle göreve gelmeye son verdik.”

Ulaştırma Bakanlığı’nın 1 Kasım 2011 tarihi itibariyle Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı olduğunu hatırlatan Bakan Yıldırım, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa denizciliğin bakanlık seviyesinde örgütlendiğini ifade etti. Bakan Yıldırım, bu yapılanmayla birlikte denizcilik konularıyla ilgili 6 genel müdürlük oluşturulduğunu dile getirerek, “Amacımız denizciliğimizi daha da geliştirmek, ülkemizi denizci ülke, milletimizi denizci millet yapmak yolunda daha kararlı yürümektir.” dedi.

Denizcilikle ilgili ara kademe insan ihtiyacını görecek birçok okulun açılışını gerçekleştirdiklerini kaydeden Yıldırım, ailenin büyümesinden hiç kimsenin endişe etmemesi gerektiğini belirtti. Bakan Yıldırım, “Ne kadar büyürsek denizciler olarak sesimiz o kadar gür çıkar. Denizciliği Türkiye’nin daha çok konuşulan dikkat çeken bir alanı haline getireceğiz.” diye konuştu. Bakan Yıldırım, öğrencilere seslenerek asıl üniversitenin denizde başladığına vurgu yaptı. Okulun teori ve kuralları öğrettiğini anlatan Bakan Yıldırım, “Gideceğiniz denizler hayat üniversitesinin başlangıcıdır. Bu yolda sizlere üstün başarılar diliyorum. Yolunuz açık olsun.” temennisinde bulundu.

Törene katılan öğrencilere de seslenen Yıldırım, ''Gençler, burası sizlere teoriyi, kuralları, denizcilik aidiyetini öğretiyor ama gideceğiniz denizler hayat üniversitesinin başlangıcıdır. Bu öyle bir üniversitedir ki, mezun olacağınız zaman da hayat bitiyor. Mezun olmadan devam edeceğiniz bir yolda gideceksiniz ve sizlere bu yolda üstün başarılar diliyorum'' diye konuştu.

Yıldırım, okul içinde yer alan yurda kendi adının verilmesini hem büyük bir onur, hem de büyük bir sorumluluk anlamı taşıdığını ifade ederek, ''Önemli olan duvarlara isimlerin yazılması değil, önemli olan yapılan hizmetlerle isimlerin gönüllere kazınmasıdır. Bu ülke için üretmeye, çalışmaya devam edeceğiz'' dedi.

Konuşmaların ardından Binali Yıldırım Öğrenci Yurdu bağışçıları ile 40 ve 50. yıl mezunlarına şilt ve plaket verildi. Tören fotoğraf çektirilmesi ile son buldu. Törenin ardından Bakan Yıldırım, öğretim görevlileri, mezun öğrencilerle birlikte balık salata ve helvadan oluşan yemeği yedi.

Editör: TE Bilişim