Binali Yıldırım, 4.5 yılda neler yaptı?

Binali Yıldırım, 4.5 yıllık Ulaştırma Bakanlığı sürecinde ülkemizde özellikle intermodal taşımacılığın yaygınlaşması için büyük çaba harcadı. Sektör temsilcileri Binali Yıldırım'ın 4,5 yıllık bakanlık sürecini değerlendirdi.

Binali Yıldırım, 3 Kasım 2002 yılında yapılan seçimler sonrasında kurulan yeni hükümetin Ulaştırma Bakanı oldu. Denizcilik kökenli bir bakan olan Binali Yıldırım, 4.5 yıllık bakanlık döneminde taşımacılık sektöründe birçok yeniliğe imza attı. Ancak 22 Temmuz 2004 tarihinde Pamukova'da meydana gelen tren kazasında 39 kişinin hayatını kaybetmesi olayında Bakan Binali Yıldırım zor bir dönem geçirdi. Bu 4.5 yıllık dönemde sektörde tartışılan bir diğer konu ise Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmeliği oldu. Karayolu sektörünün temsilcilerinin tamamına yakını kanunu destekledi ama sektörde faaliyet gösterebilmek için kanun ile zorunlu hale getirilen belgelerin pahalılığından şikayet ettiler. Kanun yürürlüğe girse de, şu ana kadar denetimler konusunda tam bir verimlilik sağlanamaması da diğer bir eleştiri konusunu içeriyor. Diğer bütün konularda ise Binali Yıldırım'ın bakanlık dönemi; sektör tarafından 'iyi bir dönem' olarak nitelendiriliyor. Binali Yıldırım, Türkiye'nin yeni bir seçim sürecine girmesiyle birlikte kanun gereği görevinden istifa etti. Peki Binali Yıldırım, 4.5 yıllık bakanlık döneminde karayolu, denizyolu, demiryolu ve havayolu sektörlerinde ne gibi gelişmeler yaşandı.

Bakan Yıldırım'ın Ulaştırma Bakanlığı dönemindeki gelişmeler

Karayolu:

  • Karayolu taşımalarının hukuki anlamda düzenlenmesi 2003 yılına kadar, Bakanlığın kuruluş Kanunu'nun 2'inci ve 10'uncu maddelerine istinaden hazırlanan yönetmelikler ile düzenleniyordu. 19 Temmuz 2003 tarihinde yürürlüğe giren 4925 sayılı Kanun ile Ulaştırma Bakanlığı, Karayolu Taşımacılığını, kanun düzeyinde bir düzenlemeyle hukuki altyapıya kavuşturdu. Kanun ile Avrupa Birliği Müktesebatına uygun; Mesleki Saygınlığa, Mesleki Yeterliliğe, Mali Yeterliliğe Sahip hizmet, kalite ve standardı ile verimi daha yüksek, düzenli, güvenli, seri, ekonomik ve diğer taşıma modları ile entegre olmuş bir karayolu taşımacılık sektörü amaçlandı. Sektörde faaliyet gösterebilmek için belge sahibi olma şartı getirildi. Sektörün bir kanunun olması sektör tarafından desteklendi ancak belge fiyatlarına sektör tarafından itiraz edildi. *Uluslararası taşımacılık yaparken, özelikle Irak'a yönelik taşımalarda silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden 59 şoförün kanunu varislerine toplam 2 milyon 230 bin YTL yardımda bulunuldu, karayollarında seyreden araçların ağırlık ve boyut kontrollerinin yapılması görevi Ulaştırma Bakanlığı'na devredildi.

Demiryolu:

  • Marmaray Projesi'nin yapımına başlandı.
  • İstanbul-Ankara arasında hızlı tren uygulaması başlatıldı. Ancak 22 Temmuz 2004 tarihinde Pa-mukova'da meydana gelen tren kazasında 39 kişinin hayatını kaybetti.
  • 2003'de blok tren işletmeciliğine geçildi.
  • İstanbul-Halkalı, İzmit- Köse-köy, Kayseri- Boğazköprü, Samsun- Gelemen, Eskişehir ve Balıkesir'de toplam 6 adet lojistik köy kurulması için çalışmalar başlatıldı.
  • Özel sektörün tren işletmeciliği yapabilmesinin önün açıldı. *İlk hızlı tren fabrikasının temelleri atıldı.
  • Ro-La taşımacılığı başlatıldı. Kamyon, TIR vb. karayolu araçlarının trenle taşıma sistemi olan Ro-la, ilk etapta İstanbul-Avus-turya arasında ilk deneme seferi gerçekleştirildi.

Havayolu:

  • Ekim 2003'te bölgesel hava taşımacılığı başlatıldı. ^Havayolunda, özel işletme vergisi ve eğitime katkı payı kaldırılması sonucu uçak biletleri ucuzladı. Havayoluna sağlanan bu imkan karayolu yolcu taşımacılığını olumsuz etkiledi. Karayolu yolcu taşımacıları da Ulaştırma Bakanlığı'ndan bazı taleplerde bulundu.
  • Bölgesel Havacılık Projesi ile atıl durumda olan havaalanları yeniden hava trafiğine açıldı.
  • Yap-işlet-devret modeli ile birçok havaalanı modernize edildi.


Denizyolu:

  • Ticari deniz araçlarında ÖTV'siz akaryakıt uygulaması başlatıldı.
  • Bayrak devleti uygulama ve denetimlerinde çalışmalar yapıldı. Türkiye'de kara listeden çıkartıldı.
  • "Denizlerin ve boğazların güvenliği cini Gemi Trafik Hizmetleri (VTS-GTH) kuruldu.
  • Liman ücretlerinde yüzde 50, kabotaj oranında indirim yapıldı.
  • Deniz İhtisas Mahkemeleri kuruldu.
  • Türk gemi inşa sanayi dünyanın en çok gemi sipariş alan 8. ülkesi oldu.

Denizcilerden ve havacılardan gazete ilanı ile teşekkür

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın kanun gereği istifa etmesinden sonra denizyolu sektörü temsilcileri (Deniz Ticaret Odası, Türk Armatörler Birliği ve S.S. Gemi Armatörleri Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi) ve havayolu temsilcileri Türk Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği) gazetelere verdikleri ilanlarla sektörlerine yaptıkları hizmetler için teşekkür ettiler.

Yaşanan bu olaylar üzerine biz de Transmedya Dergisi olarak, sektör temsilcilerinden Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım'ın 4.5 yıllık bakanlık sürecini değerlendirmelerini istedik.

"Son 50 yıllık değişimi başlattı"

UND eski Başkanı Çetin Nuhoğlu: "Ulaştırma Bakanı 4.5 yıllık görevi içinde son 50 yıllık bir değişimi başlattı. Sektörün kanunu yokken, sistemi tanımlanmamış-ken bu yönde çok başarılı bir adım attı. Bu konuda hala problemlerimiz var ama bu yeni dönemde herhalde çözülecek. Ama bu çok önemli bir başlangıçtı. Bunun için biz uluslararası nakliyeciler olarak kendisine çok teşekkür ediyoruz. Kendisini her dönemde sektörde bir devrimin başlangıcını gerçekleştiren bir bakan olarak hatırlayacağız."

"Bu dönemde karayolundan çok denizyolu ve demiryolu öndeydi"

UND Başkanı Tamer Dinçşahin:

"Sayın bakanımız bizlerle işbirlikleri içerisinde bulundu. Birçok katkısı oldu. Ama karayolundan fazla bence demiryolu ve denizyoluna daha çok baktı. Karayolu Ulaştırma Bakanlığı içerisinde hep bir numarayken bu dönemde biraz daha farklı olarak arkalarda kaldı. Birlikte işbirlikleri içerisinde olduk, diyaloglarımız çok çok iyi. Ama bunların hepsi karayolu taşımacılığının diğer modlardan önde olduğunu gösterdi. Ama yine söylüyorum diyalogumuz iyi ama demiryolu ve denizyolu bu dönem daha öndeydi. Türkiye'nin olmazsa olması karayolu taşımacılığı. Diğer modlarda mutlaka önemli ama karayolu taşımacılığı yatırımı ile araç yapısı ile istihdamı ile artı Türkiye nüfusunun yüzde 1 5'i taşımacılıkla geçiniyor."
"Başarılı bir dönemdi ancak kanunu gerçek anlamıyla hayata geçirilemedi"

RODER 2. Başkanı Erol Soylu:

"Ulaştırma Bakanı'nın 4.5 yıllık bakanlık dönemini son derece başarılı bir dönem olarak hatırlayacağız. Cumhuriyet'in kuruluşundan bugüne kadar en önemli mesele Karayolu Ulaştırma Kanunu'nu bu bakanlık döneminde çıktı. Bu önemli ancak hayata geçirilme noktasında yeterli zaman olmadı. Çok geniş bir kanun birden bire dar kadrolu Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü'nün üzerine kaldı. Halbuki Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü'nün bu kanunu hayata geçirecek kadrosu yok. Bu kanunun gerçek anlamıyla hayata geçirilmesi sağlanamadı. Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü kanunun alanına göre yapılanmalıydı. Ulaştırma Bakanlığı ilk defa belgelendirecek ve bundan para alacak, burada kantarın topuzunu Ulaştırma Bakanlığı kaçırdı, belge paralarını adeta nakliyeci ile ortak hale getirecek düzeyde tuttu. Bu doğru bir yaklaşım değil. Bu firmalar zaten her şeyleriyle vergi veriyor. Bizim Ulaştırma Bakanlığımız başka ülkelerin Ulaştırma Bakanlığı gibi değil. Başka ülkelerde Ulaştırma ile Telekomünikasyon Bakanlıkları ayrıdır, artı altyapı da başka bakanlığın elindedir. Böylesine büyük bir bakanlık olduğu için benim bakana da söyleyecek çok fazla sözüm olamıyor. GelecekUlaştırma Bakanı'nın Karayolu Ulaştırma Kanunu'na uygun altyapıyı mutlaka kurması lazım."

"Yaptıkları yapabilecekleri"

LODER Başkanı Dr. Halefşan Sumen: "Düşündükleri düşünülmesi gerekenler, yaptıkları yapabilecekleri. Neden daha fazla şey yapmadınız diye eleştirilebilir, onlarda bir sürü mazeret sunabilirler. Çıkan yasalar konusunda da eleştiriler olabilir ama baktığınız zaman çalıştıkları 4.5 yıllık dönemde üstüne bir şeyler konmuştur. Devletin bu konuda yapması gerekenler vardı; yapabildiklerini yaptıklarını düşünüyorum. Açıkçası benim burada beklentim sektörün kendisinden. Sektör hala fiyat bazında rekabet yapıyor. Bu taşımacılıktaki karlılığı çok azalttı. Sektör yeni hizmet üretmeyi beceremiyor. Özel sektör kendini geliştirecek bir şey yapmak istiyor da devlet mi engelliyor? Böyle bir durum görmüyorum. Yapılan bir takım şeyler, örneğin; Marmaray Projesi gibi. Bunlar fena uygulamalar değil.
Belki biraz daha Lojistik Köyler konusunda çalışmalar olabilirdi. Türkiye hala daha yetiri kadar demiryolu yatırımı yapmıyor. Demiryollarına ve denizyollarına daha fazla yatırım yapılması lazım. Lojistik sektörüne biraz daha teşvik verilmesine gerek olduğunu düşünüyorum."

"Görevini yerine getirdi"

UTİKAD Başkanı Kosta Sandalcı: "Eldeki imkanları nispetinde bana göre Ulaştırma Bakanı olarak Türkiye'de görevini yerine getirmiş olan bir zat-ı muhteremdir. Bizim temsil ettiğimiz R2 belgesini en üst seviyeye koyan, en üst seviyedeki en iyi belge konumuna getiren de sayın Bi-nali Yıldırım ve sayın Kara Ulaştırması Genel Müdürü Talat Ay-dın'dır. R2 dolayısıyla müteşekkiriz. Ha R2'nin şartları tartışılabilir başka bir konudur."

"Siyasi düşüncesini hiç bir gün ortaya koymadı ve işine karıştırmadı"

TÖSHİD Genel Sekreteri ve Sağa Airlines Başkan Yardımcısı Musa Alioğlu: "Ne iş yaparsa yapsın, her şeyden önce bir insanın aldığı eğitim çok önemli olsa gerek. İstanbul Üniversitesi Gemi İnşa ve ve Deniz Bilimleri Fakültesi'nden mezun olan ve orada yüksek lisans yapan Sayın Binali Yıldırım'ın olaylara prag-matik yaklaşımı benim en çok dikkatimi çeken taraf olmuştur. Birileri her ne kadar 'Denizci, havacılıktan ne anlar?' dese de ben bu görüşe şiddetle karşı çıkıyorum. Önemli olan iyi bir yönetici olabilmektir. Binali Bey, Gemi Sanayii Genel Müdürlüğü'nde, hayatın içinde olan Camialtı Tersanesinde görev yaptı. Yurtdışında ihtisaslarının ardından İDO Genel Müdürü oldu. Eğer bugün Türkiye'de şehiriçi deniz ulaşımında bir yere gelinmişse bunda da kendisinin büyük payı vardır. Bu gibi deneyimleri hayatın her alanına uyarlamak mümkündür. Bu nedenle iş deneyimini havacılık sektöründe hemen uygulamaya sokmuş ve başarılı olmuşlardır. Türk sivil havacılık sektöründe Binali Bey'in icraat ve yaptıklarını eleştirebilecek hiç kimseyi bulamazsınız. Havacılık sektörünün önemli bir kısmı onunla aynı dünya görüşünü ve siyasal düşünceleri paylaşmaz. Ama sektörün ezici bir çoğunluğu onun iyi, doğru ve güzel şeyler yaptığında hemfikirdir. Şahsen ben başka ulaştırma bakanlarını da tanıdım. Onların yaptıklarını da biliyorum. Ama sektör alıp başını gitmişse, adeta şaha kalkmışsa bunda Binali Bey'in katkısı tamdır. Siyasi düşüncesini hiç bir gün ortaya koymadı ve işine karıştırmadı. 4.5 yıl süren bakanlığı döneminde Ulaştırma Bakanlığı'nı çok iyi yöneten ve sektörle iyi bir diyalog kuran bakanımızı unutmamız gerçekten mümkün değil. Onun bakanlık yapması sivil havacılık sektörünün yararına olmuştur. Bu sektör onunla çağ atladı dersem. Bu sektörde devrimi o gerçekleştirdi dersem yalan ve abartı olmaz. Bu sadece benim değil, sektördeki bir çok meslektaşımızın da görüşüdür. Şahsi görüşlerimi dile getirirken durup bir kez daha düşündüm. Gazetecilik gibi zor beğenen ve hep eleştiren bir meslekten gelen birisi olarak eleştirecek önemli bir eksik bulamadım. Siyasi muarızları kızacak ama, onun partisi şayet tekrar iktidar olursa, Binali Yıldırım'ın tekrar bakan olması kazanç olur diye düşünüyorum. Bir başkası gelip işi sıfırdan öğrenene kadar zaman kaybetmeye gerek yok. Aynı makama onun oturması ülkenin ve sektörün yararına olur kanaatindeyim."

Kaynak: Transmedya Dergisi


 

Editör: TE Bilişim