Yanan guletten sağ kurtulan Sinan Bilgin'in yankı uyandıran açıklamalarının ardından, Marmaris'te de adının gizli tutulmasını isteyen bazı kişiler, Ulvi Berberoğlu hakkında şok iddialarda bulundu. Daha önce ortağı olduğu 11 ortaklı Yat-Marin A.Ş.'nin hissedarları, Ulvi Berberoğlu'nu anlattı.
     
      SİLAH ZORUYLA İŞ YAPTI
     
     Hissedarlar, Ulvi Berberoğlu için şu ifadeleri kullandı:
     
     ''Şu anda Netsel Marina'nın bulunduğu yerde eskiden tekne yapım yerleri vardı. Belediye bu atölyelerin Adaağzı bölgesine kaldırılması kararını verdi. Adaağzı hazine yeri olduğundan, bu tür yerleri kooperatiflerin kiralayamaması nedeniyle, Tekne Yapıcıları Kooperatifi'nin 11 ortağı Yat Marin A.Ş'yi kurduk. Ulvi Berberoğlu da buraya ortaktı.
     
     Şirketin yüzde 50 hissesi kooperatifin, diğer yüzde 50'si ise kooperatif ortaklarının olarak tescillendi. 35 bin metrekarelik alan, şirkete yat turizmini geliştirmek, marina, tekne ve çekek yeri yapmak şartıyla tahsis edildi. Şirket sermaye artırımına gidince, Ulvi Berberoğlu hisselerini şirkete tekne yapım atölyesini kullanmak şartıyla devredip kooperatiften de istifa etti. Ardından da aynı hisseleri İstanbul'dan birilerine 200 bin marka sattı.
     
     Turizm Bakanlığı şirketlerin araziyi hazineden kiralayabilmesi için projeye göre yapılaşma gerektiğini belirtip, oradaki derme çatma atölyeleri yıktırdı. Ancak emekli binbaşı Ulvi Berberoğlu silahını çekerek yıkım ekiplerini kovdu. Aydın İdare Mahkemesi'ne yıkımın durdurulması istemiyle dava açtı, kaybetti. Yat Marin A.Ş., Ulvi Berberoğlu hakkında Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesi'ne men-i müdahale ve binanın yıkılması istemiyle dava açtı. Dava sürerken, bina bir şekilde yıkılıp ortadan kaldırılınca dava da düştü.''
     
      HAKİME HAKARET
     
     Kaybettiği davaya bakan hakim Emin Yörük'e hakaret içeren dilekçe verdiği için, hakkında dava açılan Ulvi Berberoğlu, 1 yıl 3 ay hapis cezası aldı. Dosyanın halen Yargıtay'da olduğu belirtildi. Ulvi Berberoğlu, daha önce ortağı olduğu Yat Marin A.Ş.'nin, kendisine ait yat yapım atölyesini, yasal olmayan yollardan yıktığı gerekçesiyle dava açtı. Mahkeme takipsizlik kararı verdi. Bunun üzerine Ulvi Berberoğlu, hakim, savcı ve karşı taraf avukatları aleyhine ceza ve hukuk davaları açtı. Bu davalara karşılık Ulvi Berberoğlu aleyhine de davalar açıldı.
     
     Şirket hissedarları, Retrobet Ulvi Berberoğlu'nun 7-8 metrelik ilk teknesini Aliağa'da söküme getirilen tekneler arasından seçip aldığını, onardıktan sonra da büyük bir tura çıktığını belirterek, ''Turdaki maceralarını Yelken Dünyası isimli dergide de yayımladı. Bu ilk tekneyi 1986'da Libya üzerinden Mısır'a giderken o civarda bir yerde yakıp sigortadan parasını aldı. Bu parayla Barbarossa'yı yaptı. Barbarossa teknesini Çıralı açıklarında yakarak batırdı. Sigortadan aldığı parayla, yasal olmayan yoldan şirket hisselerini satarak elde ettiği 200 bin markı birleştirerek, Barbarossa 1 teknesini yaptı. Bu tekneyi 450 bin dolara Malta'ya sattı. Bu parayla da Büyük Barbarossa'yı İstanbul Kartal'da yaptırdı. Yapım sırasında bir çok kişiyi de dolandırdığı söylendi. Pisayasa da çok borcu vardı'' dedi.
     
     Öte yandan edinilen bilgiye göre gulet, üç ay önce Axa Oyak sigorta şirketine 1 milyon 650 bin dolara sigortalatıldı. Gelişmeler üzerine Axa Oyak şirketi yetkililerinin de harekete geçtiği belirtildi. Şirket yetkilileri ''Eksperlerimiz harekete geçti. Ayrıca teknenin aranmasına başlandı'' açıklamasını yaptı. İsminin açıklanmasını istemeyen şirket yetkilisi ''Konu adli makamlara intikal etti ve hukuki süreç başladı. Sigortadan ödeme yapılıp yapılmayacağı gelecek karara bağlı. Fakat şirket olarak bizler gulet ne şartlarda sigortalanmış? Teknede inceleme yapılmış mı? gibi soruların cevaplarını acenteden aldıktan sonra araştırmalarımıza devam edeceğiz. Normal şartlarda bir deniz kazası olarak gözüküyor. Fakat tekneden kurtulan Sinan Bilgin'in ifadesini değiştirmesi ve teknenin sahibi tarafından yakıldığının ifade edilmesi tüm şartları değiştirdi. Çünkü verilen ifade ile ticari bir menfaat ve haksız bir kazanç sözkonusu. Ayrıca Ulvi Berberoğlu'nun geçmişi ile ilgili araştırma da yapıyoruz'' dedi.
     
     Bu arada Sahil Güvenlik yetkilileri 72 saatlik resmi arama kurtarma süresinin cumartesi gecesi dolmasına rağmen, aramanın sürdürüldüğünü belirtti. Yetkililer, ''Her ihtimale karşı botlarımıza uluslararası anlaşmalara göre teknenin aranması konusunda bilgi verdik. Batan bir tekneden geriye kalan malzemelerin deniz üzerinde bulunması gerekli. Şu ana kadar herhangi bir şeye rastlanmadı. Sinan Bilgin'in bulunduğu yer ile teknenin battığı yer olarak gösterdiği alan arasındaki mesafe 50 mil kadar. Bir kişinin sakin bir havada akıntıya kapılmadan denizde sürüklenmesi zor. Eğer, tekne Sinan Bilgin'in bulunduğu yerin yakınlarında battı ise burada deniz derinliği 1598 metre civarında, ki bu derinlikten de enkaz çıkarılması mümkün değil'' diye konuştu.
     
     Bu arada İzmir Adli Tıp Kurumu yetkilileri, guletin batması sonucu ölen ve cesetleri karaya vuran Burhan Yolcu ile Vahap Bilgin isimli denizcilerin otopsilerinin gerçekleştirildiğini ve şüpheli bir duruma rastlanmadığını belirterek, ''Ölüm nedenleri suda boğulma'' dedi.
     
     DHA
Editör: TE Bilişim