Başbakan Binali Yıldırım, Başkanlık sistemiyle ilgili, fiiliyattaki durumun anayasadaki ile uyumlu hale getirilmesi gerektiğini belirtirken, "Bu çelişkiyi artık Türkiye taşıyamaz. Bunu değiştirmeliyiz. Efendim, Cumhurbaşkanının partisiyle ilişiği kesilsin. Kim aday gösteriyor, parti gösteriyor. O zaman halkla da ilişkisini kessin, kapıları kapatsın. Bu garabet Türkiye'ye yakışmıyor. Rejimin adı belli, laik, sosyal hukuk devleti. Tek bayrak, tek millet bunlarda sorun yok. Sadece yönetişimdeki bir çarpıklığı gidermeye çalışıyoruz. Millete korku salmayalım" dedi.

MUHALEFETE ÇAĞRI

AK Parti Genel Merkezi'nde 110. Genişletilmiş İl Başkanları toplantısının açılışında konuşan Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım, AK Parti'nin kurulduğu günden beri Türkiye'nin kutlu yürüyüşüne devam ettiğini söyledi. Partinin kurulduğu 3 Kasım 2002'den bugüne, AK Parti'yi taşıyan ruhun hiç değişmediğini belirten Yıldırım, "Bizim hareketimize kavga değil, muhabbet hakimdir. Bu parti, milletin partisidir. Mühür milletindir, karar milletindir. Belediye Başkanlarımız, il başkanlarımız, ilçe başkanlarımız hep bu yönde hareket ediyor. Bu başarı AK Parti'nin, AK Teşkilatların başarısıdır" diye konuştu.

Yıldırım konuşmasına şöyle devam etti:

"Destanlar yazdık. 15 yıllık karnemizi millet doldurdu. Notumuz çok iyidir, teşekkürdür, taktirdir. Milletimizle aramızda köprü olan partimiz, AK Parti teşkilatlarına minnet borçludur. Bu bütünlüğü gözümüzün ışığı gibi koruyacağız. AK Parti'siz bir Türkiye kolsuz kanatsız bir kuş gibidir. Aslında bunu istediler, denediler, muhtıra verdiler, kaçmamızı beklediler. Ama başaramadılar. Biz, şapkasını, ceketini alıp gidenlerden olmadık. Tek bir adım atmadık. Çünkü bizim başımızda Türkiye sevdalısı Recep Tayyip Erdoğan vardı. Türkiye'ye tuzak kuranlar, AK Parti'yi düşürmeye çalıştılar. Muhalefete bakın, iç çekişmelerle enkaz altında kalmıştır. Oysa AK Parti Türkiye'ye itibar kazandırmıştır."

AK Parti'nin emek, alın teri, akıl teri, üretim olduğunu, AK Parti ile korku ve karamsarlıkların yok olduğunu, yerine umut ve güven geldiğini belirten Başbakan Yıldırım, AK Parti sayesinde milletin ekmeğinin, aşının 3 kat büyüdüğünü söyledi.

"Dünyanın 10 büyük projesinin en az 3 tanesi Türkiye'de gerçekleşiyorsa bu başarı büyük bir başarıdır, AK kadroların başarısıdı" diyen Yıldırım, "Sizlerden istediğimiz, siyasi tartışmalar ne olursa olsun, gerilim isteyenler ne derse desinler, gözünüz ve kulağınız milletimizde olacaktır. Hiç bir ayrım yapmadan herkese gideceğiz elini sıkacağız. Hizmette asla ve asla ayrımcılık yapmayacağız. Ayrımcılık AK Parti'nin en büyük kırmızı çizgisidir. Bu çizgiyi çiğneyen AK Parti kadroları içinde hizmet veremez. AK Parti'nin tek kaynağı , tek dayanağı millettir. Bu nedenle bağlarımızı milletle koparmayacağız" diye konuştu.

AK Parti'nin Türkiye'nin teminatı olduğunu vurgulayan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ne Demokrat Parti, ne Adalet Partisi, ne Anavatan Partisi, AK Parti kadar olamamıştır. Bu başarının sırrı AK Parti'nin kendini tazeleyen bir parti olmasından kaynaklanıyor. AK Parti'nin kuruluş imgesi olan, adalet ve kalkınmada Türkiye'yi adeta çağ atlatmıştır. Türk siyasetinin vesayet hastalığı sadece darbelerle sınırlı değil. Vesayet, son yıllarda sivil iradeye de yansımış durumdadır. Türkiye'nin teminatı tek parti AK Parti'dir. Geçtiğimiz 14 yılda AK Parti'ye operasyonlar yapılmaya çalışıldı. Kurucu liderimiz, Cumhurbaşkanımız bayın Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde hepsiyle mücadele ettik, ülkemizin, partimizin birliğine halel getirmedik."

Siyasette AK Parti'nin alternatifinin yine AK Parti olduğunu kaydeden Başbakan Yıldırım, Doğu ve Güneydoğuda yapılan operasyonları da değerlendirdi. Terörle amansız mücadele ettiklerini, devletin orada her bakımdan inisiyatifi ele aldığını kaydeden Yıldırım muhalefete bir de çağrı yaptı. Yıldırım, şunları söyledi:

"Terör örgütünün şehirlerdeki etkisi kırılmıştır. Şimdi kırsalda da tüm şer odakları yıkılacaktır. Siyasi rakiplerine çağrımız var. Madem Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünü savunuyorsunuz sizlerde. Doğu ve Güneydoğu'da Türkiye'yi bir tutmak sadece AK Parti'nin görevi mi? Gelin siz de oralarda teşkilatlarınızı kurun. Bayrağınızı dalgalandırın. Ay Yıldızlı bayrağı Cudi'nin tepesinde de dalgalandırın. Ama Halkın Demokrasi Partisi'nin halkın partisi olabilmesi için terörün her türlüsüne karşı olması ve bunu halkın önünde haykırması gerekmektedir. Siz teröristin cenazesine gitmeye devam ederseniz, bu halk size en güzel cevabı verecektir. Milletin sesi olması gereken Mecliste, terörün sesi olamazsınız. Milletin sessizliği, sonunda önünde durulamayacak büyük bir tufana dönüşür. Bizim isteğimiz bir olalım, beraber olalım."

BAHÇELİ VE DEMİRTAŞ AYNI ÇİZGİDE

Başbakan Yıldırım, Suriyeli mültecilerle ilgili ise şunları söyledi:

"Suriyeli mültecilerle ilgili maalesef son günlerde utanç verici tartışmalara şahit oluyoruz. Ne mazimize, ne de halimize yakışmayacak tartışmalar var. Hem de Türkiye'deki parti genel başkanları da dahil oluyor. Bunlar, insanlığa, Müslümanlığa, Türklüğe yakışmayan tartışmalar. Birileri yine Cumhurbaşkanımıza muhalefet edeceğim diye nefret tohumlarını ekmeye devam ediyor. Vatansız, ölümden kaçan, onurlu şerefli insanlara bu merhametsizce ifadeler Türk milletinin geleneğinde yok. Biz tüm zorda kalmışların yardımına koşuyorsak, insanlığımızın inancımızın gereği olarak yapıyoruz. Milletimizin faziletini, alicenap duygularını bildiğimiz için yapıyoruz. Milletimizin siyasi iradeyi bize teslim ederken, Türkiye'ye yakışan politikaları izlememizi istediğini bildiğimiz için yapıyoruz. Zulme uğramış, evsiz, yurtsuz yuvasız insanlara dönüp bakmamayı bazıları kendine yakıştırabilir ama AK Parti olarak biz kabul etmeyiz. Aziz milletin hiçbir ferdi de bunu hoş karşılamaz. CHP, CHP ve HDP'ye oy verenler de bu vicdansızlığı onaylamaz. Ama son günlerde bir ittifak kurulduğunu görüyoruz. MHP ve HDP parti sözcüleri bile aynı şeyleri söylüyor. Sayın Bahçeli ile Demirtaş aynı cümleleri kuruyorlar. MHP Genel Başkanı için bu durum hiç de kabul edilebilir değil. CHP zaten HDP çizgisine çoktan girdi. Her türlü siyasi demeçlerinde, meclis faaliyetlerinde, HDP ayağını kaldırıyor CHP onun yerine basıyor."

KİRKOR'UN GAYDASI

Kılıçdaroğlu'nun kendisine yönelttiği DAEŞ ile ilgili 11 soruya yanıtlarını tekrarlayan Yıldırım, "Hal böyleyken Kılıçdaroğlu halen aynı Kirkor'un gaydasını çalıyor. 2013'teki tezkereye hayır oyu veriyor ondan sonra da bize siz DAEŞ'e göz kırpıyorsunuz diyor. Allah ıslah etsin diyoruz. Her zamanki gibi tornistan alışkanlığını sürdürüyor. Söylediklerini, yanlışlarını tekrarlamaktan başka bir siyaset yok. O yüzden millet destek vermiyor" dedi.

GEREKİRSE VATANDAŞ SAYISINI ARTIRACAĞIZ

"Sorunların torunlara havale edilmemesi için söyleyecek bir sözünüz varsa gelin konuşalım" diyen Yıldırım, şöyle devam etti:

"Vatandaşlık bizim keşfettiğimiz bir şey değil. İnsanlık tarihinden beri olan bir şeydir. Ülkeler vatandaşlığına kabul edip vatandaşlıktan çıkarırlar. Bunların kuralları, şartları vardır. Bu şartları sağlayan herkes vatandaşlığa alınır. Ancak suçlara karışmış ve kanuni işlemleri olanların vatandaşlığa alınmaları söz konusu olmaz. Bizim gönlümüz ganidir. Bu memleketin aşını, ekmeğini nasıl bölüştüysek, ekmeğini büyütmek için gerekirse nüfusumuzu da artıracağız, vatandaşlarımızın sayısını da artıracağız. İçeride ve dışarıda dostluk çemberini genişleteceğiz. Dışarıda bunu yaptık. Rusya ve İsrail ile normale döndürdük. Eminim ki Suriye ile de normal ilişkilere döneceğiz... Suriyeliler sanki, dün gelmiş gibi bir bardak suda fırtına koparılıyor. 4 yıldır Türkiye’de yaşıyorlar, onlara oturma izni verdik. Tartışmalar anlamsızdır."

MARMARAY'A KARDEŞ

Başta İstanbul olmak üzere, Türkiye'de devam eden önemli projeleri anlatan Yıldırım, "20 Aralık'ta Marmaray'ın kardeşi Avrasya Tüneli geliyor" dedi.
Başbakan Yıldırım, "Laf üstüne laf değil taş üstüne üstüne taş koyarak geliyoruz. Fatih Sultan Mehmet gemileri karadan yürüttü. Onun torunları Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi de arabaları denizin altından yürütüyor" diye konuştu.

BU GARABET TÜRKİYE'YE YAKIŞMIYOR

Yıldırım, partili Cumhurbaşkanı ve Başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili ise şunları söyledi:

"Halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı var. Yüzde 52 oy alan bir Cumhurbaşkanı. Milletin geleceğiyle ilgili her türlü konuya hakimdir. Hal böyleyken fiiliyattaki durumun anayasadaki ile uyumlu hale getirilmesi lazım. Bu çelişkiyi artık Türkiye taşıyamaz. Bunu değiştirmeliyiz. Efendim, Cumhurbaşkanının partisiyle ilişiği kesilsin. Kim aday gösteriyor, parti gösteriyor. O zaman halkla da ilişkisini kessin, kapıları kapatsın. Bu garabet Türkiye'ye yakışmıyor. Rejimin adı belli, laik, sosyal hukuk devleti. Tek bayrak, tek millet bunlarda sorun yok. Sadece yönetişimdeki bir çarpıklığı gidermeye çalışıyoruz. Millete korku salmayalım. Efendim, AK Parti diktatörleşiyormuş. Nerede kardeşim. AK Parti aleyhine yapılan yayınlar yüzde 50."

BAHÇELİ'YE TEBRİK

Hukukun üstünlüğünün önemine işaret eden Binali Yıldırım, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin savcılığa ifade vermeye çağrılmasını da değerlendirdi. Daha önce HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın savcılığa çağrıldığında yaptığı açıklamalara atıfta bulunan Yıldırım, "Sayın Bahçeli'yi tebrik ediyorum. Daveti aldı, milleti sokağa davet etmeden, afra tafra yapmadan savcıya ifade verecek" dedi.
Cihan
Kaynak: cha