İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, “Bir kentin toplu taşımayı kullanım oranı o kentin medeniyetinin simgesidir. Biz de bunu oturtmaya çalışıyoruz” dedi. Topbaş, Bakırköy İDO iskelesinde, yenilenen 10 iskelenin toplu açılışı törenine katıldı.

Belediye olarak nerede bir eksiklik varsa orada olmak istediklerini vurgulayan Topbaş, bu nedenle İstanbul'un ulaşımıyla ilgili önemli adımlar attıklarını söyledi. Dün Esenler-Bağcılar tramvay hattının açılışını gerçekleştirdiklerini hatırlatan Topbaş, İstanbul'un her noktasını şantiyeye çevirdiklerini, böylelikle kentin sorunlarını çözmeye çalıştıklarını anlattı.

Topbaş, “Bir kentin toplu taşımayı kullanım oranı o kentin medeniyetinin simgesidir. Biz de bunu oturtmaya çalışıyoruz. İstanbul'un avantajı bir deniz kenti olmasıdır. Ama uzun zamandır unutulmuş. Biz şimdi İstanbul'da yeniden denizi keşfetmeye çalışıyoruz. Adımlarımız bu yönde” diye konuştu.

Bu kapsamda mevcut 31 vapurun onarımının yapıldığını, bugün de yenilenen iskelelerin açılışının yapılacağını kaydeden Topbaş, deniz ulaşımında İstanbul'un yüzde 4'lük payını yüzde 10'a çekebilmenin gayreti içinde olduklarını vurguladı.

Törende, multivizyonla canlı bağlantı yapılan iskelelerde, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ve öteki ilgililerce açılışlar gerçekleştirildi. Törende, Bakırköy Fener, Ayvansaray, Hasköy, Sütlüce, Kanlıca, Kandilli, Anadoluhisarı, Çubuklu, Bostancı iskelelerinin açılışı yapıldı. İskelelerin içindeki bekleme salonları, iskele üzerindeki babalar, bayrak direkleri ve personel yaşam mahallerinin yenilendiği çalışmanın yaklaşık 4,5 milyon YTL'ye mal olduğu bildirildi.

Başkan Topbaş, törene gelişinde, gazetecilerin, bugün bazı gazetelerde çıkan Sevda Tepesi'nin imara açılacağına yönelik sorularını da yanıtladı. Topbaş, söz konusu yerin, Turgut Özal tarafından başbakanlığı döneminde Suudi Arabistan Kralı'na satıldığını, bunun amacının da petrolün verdiği zenginlikler nedeniyle gittikleri ülkelere katma değer getiren Ortadoğulu turistleri Türkiye'ye çekmek olduğunu söyledi. “Bunu düşünerek gelmelerini bekleyen, hatta malikaneler kurmalarını isteyen ülkeler var. Diğer ülkelerde bunu görüyoruz” diyen Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizde de bu niyetle verilmiş. Daha sonra imarlı olduğu halde bir dava sonucunda bu imarın yapılamaz olduğu ortaya çıkmış ve böyle kalmış. Tabi mülkiyeti şu anda onlara ait. Bir noktada Türkiye Cumhuriyeti'nin onuru anlamına gelmektedir. Devlette devamlılık vardır. Bir sayın rahmetli başbakanın davet ettiği ve satışını yaptığı yeri 'artık yok sayıyoruz' dediğiniz zaman bu çok yanlıştır. Eğer imar açısından bir problem çıkmayacak şekilde çözülürlüğü varsa bu çözülmelidir diyorum. Çünkü mülkiyet hakkı bir haktır, kutsaldır. Buna saygı göstermek lazımdır.”

Bu yere ya Boğaziçi İmar Kanunu ve SİT alanı olduğu için Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı doğrultusunda bölgeye uygun şekilde imara açmak ya da sahibinden satın almak gerektiğini anlatan Topbaş, konuyla ilgili dosyayı incelettiğini belirterek, şunları söyledi:

“İlgili dosyasını tamamlatıp arkadaşlarıma verdim. 'Bir değerlendirme yapın, hukuki yönden bir imkan var mı, yapı yapılma izni verilebilir mi? bunu öğrenmek istiyorum.' dedim. Bu, o arazi içinde çok büyük siteler, yapılar anlamına gelmez. Boğazın kendi kanununa uygun olabilecek bir şey yapılanma olabilir mi, ona bakılacak. Olursa 'Bu izni verebiliriz' diyorum, olmazsa da bunun diğer şekliyle de telafi edilmesi lazım.” Topbaş, bu konuya ilişkin talebin Suudi Arabistan Kralı'ndan mı geldiği yönündeki soruya da, “Hayır hiç talep gelmedi” yanıtını verdi.

DenizHaber.Com

Editör: TE Bilişim