Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, yeni büyükşehir yasasıyla muhtarları daha da güçlendirdiklerini belirterek, "Yeni kanun bunu getiriyor. CHP, bunu amansız bir şekilde eleştirdi. Belediyeler güçsüzleştiriliyor' dedi. Şimdi bunun ne kadar fazileti yüksek kanun olduğunu gelip sizlere anlatmaya çalışıyor" dedi.
Yıldırım, "Bu amansız bir çelişki. Bir yandan Anayasa Mahkemesi'ne gidiyorlar, bir yandan kanunun çıkmaması için muhalefet ediyorlar, kanun çıktıktan sonra ise, rol alma, 'biz yaptık, ettik' demeler" dedi.

STK'larla toplantı
AK Parti, İzmir için geliştirdiği "Karınca Modeli"ni, Bergama, Karabağlar, Tire'den sonra Buca'da uyguladı. AK Parti İzmir milletvekillerinin önderlik ettiği gruplar Buca'nın mahallelerinde ve köylerinde esnafı ziyaret edip vatandaşlarla sohbet etti. Program çevresinde ilk olarak Başak Restoran'da sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri ve muhtarlarla bir araya gelindi. Toplantıya Bakan Yıldırım, İzmir Valisi Cahit Kıraç, milletvekilleri Aydın Şengül, Ali Aşlık, Erdal Kalkan, Nesrin Ulema, İlknur Denizli, Hamza Dağ, Rıfat Sait, Buca Kaymakamı Şenol Bozacıoğlu, Ulaştırma Bölge Müdürü Ömer Tekin, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ata Erpolat, İzmir İl Sağlık Müdürü Bediha Türkyılmaz, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri İrfan İçöz, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İzmir İl Müdürü Ahmet Güldal, İZBAN Genel Müdürü Sebahattin Eriş, İZVAK Başkanı Tuğrul Yemişçi katıldı.
Yıldırım, "Sağlıkta son 10 yılda nereden nereye geldiğimizi en iyi siz biliyorsunuz. Sağlıkta muazzam bir değişiklik yapıldı. Amerika'dan daha iyi bir sağlık sistemimiz var. Güneş doğmadan kuyruklara girip muayene sırası aldığımız zamanlar oldu. İlacın birini başka eczaneden, birini başka eczaneden alıyorduk. Hastanelerde muayene olamadığımız için ailenin diğer fertlerinin hastalıklarını kendi hastalığımız gibi söylüyorduk. İzmir'e iki tane büyükşehir hastanesi yapacağız. İçinde 7-8 tane ayrı uzmanlığı olan hastaneler olacak. Göz, kalp, onkoloji hepsi olacak. Bir tanesini Bayraklı'da, bir tanesini de Tepecik'te yapacağız. Onlar yapılınca kalite daha da artacak" dedi.
Bir muhtarın, "Köyde yolumuz yok. Belediye yama yapıp gidiyor" demesi üzerine Bakan Yıldırım, "Türkiye'de 420 bin kilometre yol var. Hangi yolun kim tarafından yapılacağı yasalarla belli. Buca'nın köy yolları İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin görevi. Yeni büyükşehir yasasından itibaren İzmir'in bütün köylerinin, beldelerinin yolları da Büyükşehir Belediyesi'nin görevi içine girdi. 2014'teki seçimlerden itibaren köy, mahalle muhtarı ayrımı kalkıyor. 2014'te muhtarlık mevzuatı elden geçecek. Muhtarlar daha da güçleniyor. Yönetime katılma noktasında, özlük haklarında ve temsil ettiğiniz mahallelerinin sorunlarının çözümü noktasında, büyükşehir belediyesine ayrılacak bütçenin kullanılmasında, önceliklerin belirlenmesinde sizlerin hakkı ve katkısı olacak. Yeni kanun bunu getiriyor. CHP, bunu amansız bir şekilde eleştirdi. 'Belediyeler güçsüzleştiriliyor' dedi. Şimdi, bunun ne kadar fazileti yüksek kanun olduğunu gelip sizlere anlatmaya çalışıyor. Amansız bir çelişki. Bir yandan Anayasa Mahkemesi'ne kanunun çıkmaması için muhalefet, kanun çıktıktan sonra rol alma, 'biz yaptık, ettik' demeler. Bunlar her zaman yaşadığımız şeyler. Muhtarlar bu dönemde çok etkin konuma geliyor. İşin özü bu" dedi.

Yaşanabilir yapılar

Bir muhtarın, mutlak havza alanında kaldıkları için proje yapamadıklarını söylemesi üzerine Bakan Yıldırım, "Mutlak Havza Korumaları 300 metre. 300 metre havzanın içinde hiçbir şey yapamayız. Büyükşehir'in mevzuatı ile yapıldı. Bu sınırlar değiştirilebilir. Büyükşehir Belediye Başkanımızla görüşerek değiştirilmesini isteriz. Haddinden fazla geniş tutulduysa, bu düzeltilebilir. Aynı şeyi havaalanlarında da yaşıyoruz. Havaalanlarında emniyet planı var. Binaların yüksekliği ile ilgili sınırlamalar var. Zaman zaman ikaz etmemize rağmen bakıyoruz ki orada yapılaşma aykırı bir şekilde yapılıyor. Sonra yıkmak zorunda kalıyoruz" dedi.
Bir muhtarın "Kaçak yapılara elektrik, su verelim" önerisi Bakan Yıldırım'ı kızdırdı. Bakan Yıldırım, "Kaçak yapılaşmayı teşvik mi edeceğiz yoksa bunları tekniğe uygun güzel yapılar haline mi getireceğiz. Günlük yaşadığımız sorunlara göre düşünmeye çalışırsak yanlış yanlışı takip eder. Asıl olan kaçak, imarına uygun olmayan yapılaşmayla mücadele etmek. Biz oraya elektrik izni verdik. 'İmarsız yapılara elektrik verilir' diye düzenleme yapsak, orada birkaç hemşerimizin işini görürüz ama büyük bir felaketin kapısını aralamış oluruz. Bu yapıları daha güzel emniyetli, yaşanabilir bir duruma getirmek için çalışmalıyız. Kentsel dönüşüm yasası bunun için çıktı. Yoksa seçim yaklaşıyor, af çıkar. Ama o zaman da mevcut imarsız yapılaşma çığ gibi artmaya devam eder. Bunu yaparak iyilik yapmıyoruz. Geleceğimizi karatıyoruz. Onun için bu meseleye günübirlik popülist bir çözüm yerine topyekun bu işi nasıl çözeriz şeklinde bakıyoruz. Yeni yasa ile birlikte isteyen belediyeler kentsel dönüşüm yapabilecek. Bunun için bakanlık gerekli desteği veriyor. Ama burada önemli olan, vatandaşın mağdur olmayacağı şekilde bunu gerçekleştirmek" dedi.
Bir muhtarın "Maskın altına üstgeçit istiyoruz. Belediyeye dilekçe yazıyorum. Ama bizi sallıyorlar" talebine Bakan Yıldırım, "Eğer belediye yapmıyorsa, biz yapalım. Uzatmayalım. İnsan hayatı söz konusu olunca onun görevi, benim görevim demeye lüzum yok" dedi.

"Hayırlı olsun"
Bakan Yıldırım'ı caddede gören vatandaşlar şaşkınlıklarını gizleyemedi. Bazı vatandaşlar Yıldırım'a, "Büyükşehir'e aday olacak mısınız?" diye sordu. Yıldırım da, "Hayırlısı olsun" demekle yetindi. Bakan Yıldırım, çocuk ürünleri satan bir dükkana girip torunları Elif, Eda, Sena ve Ali'ye hediye aldı. Yıldırım, aldıkları için 200 lira ödedi. Rıfat Sait'in babasının cadde üzerindeki evini de ziyaret eden Bakan Yıldırım'a boşnak böreği ikram edildi.
Editör: TE Bilişim