Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, ''7 kuvvetinde havada denize çıkmaya hiç kimse zorlamadı Cemil Kaptan'ı. Vicdanı, denizcilik kültürü ve inancı, orada (İmdat) diyen insana bakmayı, onuruna yediremedi. Çıktı, hayatını bedel olarak ödedi'' dedi.

Yıldırım, toplantıda yaptığı konuşmada, Şile'de yaşanan gemi kazasının ardından kurtarma çalışması yapmak üzere bölgeye giden kurtarma botunun batması sonucu hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi.

"Yalan yanlış haberler yapıldı"

Kurtarma botu personelinin kış, fırtına demeden insanların hayatını kurtarmak için canını feda etmekten çekinmeyen ''yiğit'' insanlar olduğunu kaydeden Binali Yıldırım, şöyle konuştu:

''Bir kaza sonucu arkadaşlarımızı kaybettik. Bunun üzerine bazı yalan yanlış haberler de yapıldı. Biz arkadaşlarımıza üzülmekle kalmadık, bir de böyle aslı astarı olmayan, kafalarda soru işaretleri oluşturan bazı haberleri maalesef düzeltmekle meşgul olduk. Denizcilik zor bir iştir. Her mesleğin zorlukları vardır, ama denizciliğin ilave zorlukları vardır. Deniz sakinken herkes kaptanlık yapabilir, önemli olan fırtınalı havada gemiyi salimen limana ulaştırmaktır. Gemiciler her denize çıktıklarında yakınlarıyla helalleşerek çıkarlar. Denizciliğin tabiatında bu vardır. Kim ne söylerse söylesin, o kardeşlerimiz kahramanca mücadele etmiş, deniz üzerinde (Beni kurtarın) diye çırpınan insanlara yardım için kendi hayatlarını riske atmış ve feda etmiştir. Dört kazazedeyi kurtarmış, ama bu arada kendi hayatlarını da feda etmiştir. Allah mekanlarını cennet eylesin. Ailelerine de başsağlığı diliyorum.''

"Birlikten kuvvet doğar"

Bakan Yıldırım, personelin çalışmalarından gurur duyduğunu dile getirerek, birlikten kuvvet doğacağını vurguladı. Personelin, ''Bu ülke için, 75 milyon için ne yapalım'' diyerek çalıştığını anlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

''7 kuvvetinde havada denize çıkmaya hiç kimse zorlamadı Cemil Kaptan'ı. Vicdanı, denizcilik kültürü ve inancı, orada (İmdat) diyen insana bakmayı, onuruna yediremedi. Çıktı, hayatını bedel olarak ödedi. İşte bu kadar işine, ülkesine saygısı olan, bağlılığı olan bir ekiple çalışıyoruz biz. Tenkit etmek kolaydır. İş yapmayanlar sürekli tenkit ederler. Hiçbir şey yapmazsanız hiç hata yapmazsınız. Ama bu mudur bu ülkeye hizmet- Bu mudur bizim görevimiz- Yurt dışına çıktığınızda itilen, kakılan gelişmemiş ülke, üçüncü sınıf muamelesi yapılan bir Türk insanı olmayı kim ister- Son 10 yılda Allah'a şükür nereye gitsek itibar görüyoruz, alnımız açık, başımız dik. Çünkü ülkemiz itibar kazandı. Bunu yurt dışında olanlar çok iyi biliyor. Biz de çıktığımızda bunu biliyoruz. O zaman pasaport kuyruklarında Türkler kırmızı, hatta kenara, en uç odaya çekilirdi. Şimdi Türkler baş köşeye, direkt geçişe yönlendiriliyor.''

Editör: TE Bilişim