Bakan Yıldırım Düşler Akademisi’nde

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, 21 Mart Dünya Down Sendromlular Günü'ne ilişkin, “Hiçbirimiz böbürlenmeyelim, gururlanmayalım. Bugün bu haldeyiz ama yarın ne halde olacağımızı bilemeyiz. 'Her şeyi devlet yapsın' anlayışı bitti. Herkesin durumdan vazife çıkararak 'bu sorumlulukta ben de varım' diyebilmesi lazım” dedi.

Bakan Yıldırım, 21 Mart Dünya Down Sendromlular Günü dolayısıyla Bakanlığın ''Ben de Varım'' sosyal sorumluluk projesi kapsamında Vodafone Türkiye Vakfı çatısı altında yürütülen Düşler Akademisi bünyesinde istihdam edilen down sendromlu çocukları ziyaret etti. Burada konuşan Yıldırım, Birleşmiş Milletler'in (BM) 21 Mart'ı Dünya Down Sendromlular Günü ilan ettiğini anımsatarak, ''Bugünü seçerken de down sendromluların 21. kromozomu 3 taneymiş. Onun için 21 Mart günü seçilmiş. Aslında onların fazlası, bizim eksiğimiz var'' diye konuştu. Yıldırım, ayrıca bugün ''Nevruz'' diye adlandırılan, bütün Türk dünyasında asırlardan beri kutlanan, toprağın canlanışı, yeni mevsimin gelişini müjdeleyen önemli bir gün olduğunu ifade ederek, ''Bugün de ülkemizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine vesile olacak güzel kutlamaların gerçekleşmesi, Nevruz'un bahar ve şenlik havasında kutlanması hepimizin ortak duygusudur'' temennisinde bulundu.

-''Uzun ince yolları, uzun duble yollara çevirdik''-

Bugünün, Dünya Şiir Günü'nün yanı sıra Aşık Veysel'in 40. ölüm yıldönümü olduğunu da hatırlatan Yıldırım, şunları kaydetti: ''İş yapmamda rehber edindiğim Aşık Veysel'in 'Uzun ince bir yoldayım / Gidiyorum gündüz gece' şiirindeki söyleyişi bize ilham oldu. O yolları uzun ince yol olmaktan kurtardık. Uzun duble yollara çevirdik. Gönül gözü açık bir ozandı. Aşık Veysel 'Ben giderim adım kalır / Dostlar beni hatırlasın' diyor. Aslında bugünün anlamını da ifade ediyor. Hiçbirimiz böbürlenmeyelim, gururlanmayalım. Bugün bu haldeyiz, ama yarın ne halde olacağımızı bilemeyiz. Engellilerimize, yaşlılarımıza, sosyal desteğe ihtiyacı olan vatandaşlarımıza karşı sorunluluklarımız var. 'Her şeyi devlet yapsın' anlayışı bitti. Herkesin durumdan vazife çıkararak 'bu sorumlulukta ben de varım' diyebilmesi lazım.''

Yıldırım, bu tür projelerin, engellilerin hayattan zevk almalarına vesile olduğunu belirterek, ''Türkiye'nin kaderini değiştirecek projeler yapıyoruz, ama benim o projelerde duyduğum heyecan, sosyal projelerde duyduğum heyecanı tutmuyor. Bu tür projeler, bize insan olarak sorumluluklarımız olduğunu hatırlatıyor. Böbürlenmenin, gururlanmanın insana yakışan bir davranış olmadığını gösteriyor'' ifadelerini kullandı.

-''Engellilere 8 milyar lira sosyal destek yapılıyor''-

Hükümetin toplumda dezavantajlı gruplara yönelik, yasal ve sosyal işler yaptığını dile getiren Yıldırım, ''Türkiye'de 2003 yılından önce bir yılda bütün sosyal destekler 1,4 milyar liraydı. Şu anda yerel yönetimlerin yaptıklarıyla birlikte yapılan sosyal destekler 23 milyar liradır. Bu sosyal desteklerin 8 milyar lirası engelliler için yapılıyor'' bilgisini verdi. Yasal düzenlemelerle engellilerle engelsizlerin aynı kulvarda yarışmasının da önüne geçtiklerine işaret eden Yıldırım, ''Herkes kendi alanında eşit şartlarda yarışsın dedik. 30 binden fazla engelli vatandaşlarımızın kamuda iş bulmasını temin ettik'' dedi.

-''Özürlü'' kavramı yasalardan çıkıyor-

Yıldırım, ''Özürlü'' kavramını da yasalardan çıkaracaklarını, şu anda Meclis'in Genel Kurulu'nda bulunduğunu anlattı. Ulaşımda, iletişimde, hayatın içerisinde ''Ben de Varım'' projesiyle 350'ye yakın gencin iş bulduğunu belirten Yıldırım, ''Artık, hayattan umudunu kesmiş o gençlerin düşleri var. Evlenmek, çoluk çocuğa karışma düşleri var. Bu tür işler, en büyük hizmetin insana yapılan hizmet olduğunu hatırlatıyor. Kısa süre önce internete giremeyen, telefon bağlatamayan Türkiye'den, birçok alanda gelişmiş ülkelerin önüne geçmiş bir ülke haline geldik. Bu büyümeyi tek boyutlu olarak görürsek, gelişmiş ülkeler gibi insanı üretimin bir makinesi olarak görürsek o zaman biz de hataya düşeriz'' şeklinde konuştu.

-''Karnıyarık iyi pişiririm, ama kurabiye yapmamıştım''-

''Biz havaalanı açarken bu kadar basın mensubu yoktu'' diyen Yıldırım, bugünün önemini vurguladı. Yıldırım, down sendromlularla kurabiye yapacaklarını dile getirerek, ''Karnıyarık iyi pişiririm, ama kurabiye yapmamıştım. Bakalım nasıl olacak-'' dedi.

Konuşmasının ardından Yıldırım, Düşler Akademisi'ndeki down sendromlu öğrencilerle mutfağa girerek kurabiye yaptı. Öğrencilerin kendisine ''ağabey'' diye hitap ettikleri Yıldırım, öğrencilerle şakalaşarak yaptığı kurabiyeleri basın mensuplarına ikram etti.

Akademi'de ritim dersine katılarak öğrencilerle perküsyon da çalan Yıldırım’a Düşler Akademisi öğrencilerinden Kenan Karataş, kendi yaptığı tabloyu hediye etti.

Editör: TE Bilişim