Atina'dan Türkiye'ye 'petrol' suçlaması   

Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis, Atina'nın, "Türkiye'nin Meis adasının güneyinde yaptığı araştırmalar konusunda serinkanlı, sorumlu ve kararlı bir biçimde tepki gösterdiğini" söyledi.

Karamanlis, parlamentoda aşırı sağ eğilimli LAOS partisinin, Türkiye'nin Meis adasının 80 deniz mili güneyinde "Yunan kıta sahanlığı" içinde yaptığı öne sürülen petrol araştırmasına ilişkin sorusunu yanıtladı.

Atina'nın bu olaya gösterdiği tepkiyle iki hedefine de ulaştığını söyleyen Karamanlis, "Bir yandan o bölgedeki Yunan kıta sahanlığının talep edilmesi önlendi, diğer yandan da ne Türk ne de Yunan halkının yararına olmayan bir gerginliğe izin verildi. Türkiye'nin faaliyetleri, Savunma ve Dışişleri bakanlıkları tarafından koordineli bir biçimde izlendi ve kararlı bir biçimde Yunan hak ve çıkarlarının korunmasına yönelik gerekli girişimlerin tümü yapıldı" dedi.

Bu konudaki Yunan tezinin uluslararası hukuk, anlaşmalar ve BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne uygun olduğunu öne süren Karamanlis, "Yunanistan'ın onayı olmadan, Yunan kıta sahanlığı içindeki tek taraflı Türk girişimlerinin hiçbir yasal temeli yoktur" diye konuştu.

Türkiye ile Yunanistan arasındaki askıda kalan tek özlü sorunun kıta sahanlığının belirlenmesi olduğunu savunan Karamanlis, bu anlaşmazlığın çözümünün, iki ülkenin Uluslararası Lahey Adalet Divanı'na başvurmasıyla bulunabileceğini ve bulunması gerektiğini söyledi.

Türk-Yunan ilişkilerinde sakin dönemler gibi gergin dönemler de yaşandığını belirten Karamanlis, Atina'nın amacının gerginliği ortadan kaldırmak ve ikili ilişkilerin tamamen düzelmesi olduğunu, ancak bunun ulusal hak ve çıkarların kararlı bir biçimde korunması yönündeki değiştirilemez kural çerçevesinde gerçekleşebileceğini ifade etti.

Atina'nın Türkiye'nin AB perspektifini samimi bir biçimde desteklediğini de vurgulayan Karamanlis, bu alandaki ilerlemenin, Türkiye'nin, üyelik sürecinin çerçevesini oluşturan AB ilke, kural ve ön şartlara uymasıyla bağlantılı olduğunu söyledi.

Karamanlis, bu çerçevede, Yunan ilgi alanına giren, "Casus belli" örneği konuların da bulunduğunu belirtti.

Türkiye, 1995 yılında Yunanistan'ın Ege'de karasularını 12 mile çıkarmasını savaş nedeni (casus belli) kabul edebileceğini duyurmuştu.

"Türk-Yunan ilişkilerinin gelişmesi için Atina'nın yapıcı ve samimi bir biçimde çalıştığını ancak Türkiye'nin verdiği karşılığın düzeyinden memnun olmadığını" söyleyen Karamanlis, ikili ilişkilerin, enerji, bankacılık, turizm ve ticaret alanında geliştiğini ve iki halk arasındaki iletişimin yoğunlaştığını kaydetti.

Ege'deki güven artırıcı önlemlere de değinen Karamanlis, "Maalesef bu önlemlerin bazıları, kaçak göçmen meselesi örneği, Türk tarafınca çok zaman yanlış değerlendiriliyor veya ihlal ediliyor. Bu kritik konuda iki ülke arasında işbirliğini öngören anlaşma gerektiği gibi uygulanmıyor. Bu konuyu, Avrupa ve uluslararası platformlara taşıdık" diye konuştu.

LAOS Genel Başkanı Yorgo Karacaferis ise yaptığı konuşmada Atina'nın Brüksel'e baskı yaparak, Akdeniz'de ekonomik çıkar bölgesi belirlenmesini sağlamasını ve Yunanistan'ı kıta sahanlığı konusunda "tuzaktan" kurtarmasını istedi.  (aa)

Editör: TE Bilişim