An Gelir, Attila İlhan Ölür...

Edebiyat ve sinema alanında pek çok yeniliğin ilk uygulayıcısı olan usta şair bundan tam 6 yıl önce hayata veda etmişti...

Yayınlanma
2188 Gösterim

Türk edebiyatında şiirleri en çok dillerde dolaşan şairlerden biri olan Attilá İlhan’ın bugün ölüm yıldönümü. Türkiye’de yapılan hemen her tartışmada adı geçti, edebiyat ve sinema alanında pek çok yeniliğin ilk uygulayıcısı olan usta şair bundan tam 6 yıl önce hayata veda etmişti.

USTA ŞAİRİN HAYATI

Esas adı Attila Hamdi İlhan, 15 Haziran 1925’te Menemen’de doğdu. İlk ve orta eğitiminin büyük bir bölümünü İzmir ve babasının işi dolayısıyla gittikleri farklı kentlerde tamamladı.

16’SINDA HAPİSLE TANIŞTI

İzmir Atatürk Lisesi birinci sınıfındayken mektuplaştığı bir kıza Nazım Hikmet şiiri göndermesi nedeniyle 1941’de tutuklandı ve okuldan uzaklaştırıldı. Üç hafta gözetim altında kaldı. İki ay hapiste yattı.

 ‘ÖĞRENİMİNE DEVAM EDEMEZ’

Türkiye’nin hiçbir yerinde okuyamayacağına dair bir belge verilince, eğitim hayatına ara vermek zorunda kaldı. Danıştay kararıyla, 1944 yılında okuma hakkını tekrar kazandı ve İstanbul Işık Lisesi’ne yazıldı.

CHP ŞİİR ARMAĞANI’NDA İKİNCİLİK ÖDÜLÜNÜ KAZANDI

Lise son sınıftayken amcasının kendisinden habersiz katıldığı CHP Şiir Armağanı’nda Cebbaroğlu Mehemmed şiiriyle ikincilik ödülünü kazandı. 1946’ta mezun oldu.

İLK ŞİİR BULVAR

İstanbul Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu. Üniversite yıllarında Yığın ve Gün gibi dergilerde ilk şiirleri yayınlanmaya başladı. 1948’de ilk şiir kitabı Duvar’ı yayınladı.


POLİSLE BAŞI HEP DERTTE

1949 yılında, üniversite ikinci sınıftayken Paris’e gitti. Fransız toplumu ve orada bulunduğu çevreye ilişkin gözlemleri daha sonraki eserlerinde yer alan birçok karakter ve olaya temel oluşturmuştur. Türkiye’ye geri dönüşünde sıklıkla başı polisle derde girdi. Bir kaç kez gözaltına alındı.

1950’Lİ YILLARDA ADINI DUYURDU

1951 yılında Gerçek Gazetesi’nde bir yazısından dolayı kovuşturmaya uğrayınca tekrar Paris’e gitti. Fransa’daki bu dönem Attilâ İlhan’ın Fransızcayı ve Marksizm’i öğrendiği yıllardır. 1950’li yılları İstanbul - İzmir - Paris üçgeni içerisinde geçiren Attilâ İlhan, bu dönemde ismini Türkiye çapında duyurmaya başladı.

15’E YAKIN SENARYO YAZDI

Yurda döndükten sonra, Hukuk Fakültesi’ne devam etti. Ancak son sınıfta gazeteciliğe başlamasıyla beraber öğrenimini yarıda bıraktı. Sinemayla olan ilişkisi, yine bu dönemde, 1953’te Vatan Gazetesi’nde sinema eleştirileri yazmasıyla başlar. 1957’de askerliğini yaptıktan sonra sinema çalışmalarına ağırlık verdi. Ali Kaptanoğlu adıyla 15’e yakın senaryo yazdı.


’YASAK SEVİŞMEK’ VE ‘AYNANIN İÇİNDEKİLER’

1960’ta Paris’e geri döndü fakat babasının ölmesiyle birlikte İzmir’e dönüş yapmak zorunda kaldı. Sekiz yıl İzmir’de kaldığı dönemde, Demokrat İzmir gazetesinin başyazarlığını ve genel yayın yönetmenliğini yürüttü. Aynı yıllarda, şiir kitabı olarak Yasak Sevişmek ve Aynanın İçindekiler serisinden Bıçağın Ucu yayınlandı. 1968’te evlendi, 15 yıl evli kaldı.

İSTANBUL’A YERLEŞTİ

1973’te Bilgi Yayınevi’nin danışmanlığını üstlenerek Ankara’ya taşındı. Sırtlan Payı ve Yaraya Tuz Basmak’ı Ankara’da yazdı. 81’e kadar Ankara’da kalan yazar Fena Halde Leman adlı romanını tamamladıktan sonra İstanbul’a yerleşti.

‘KARTALLAR YÜKSEK UÇAR’ VE ‘YARIN ARTIK BUGÜNDÜR’

İstanbul’da gazetecilik serüveni Milliyet ve Gelişim Yayınları ile devam etti. Bir süre Güneş Gazetesi’nde yazan Attilâ İlhan, 1993 -1996 yılları arasında Meydan Gazetesi’nde yazmaya devam etti.

SENORYA YAZMAYA GERİ DÖNÜŞ

1996 yılından beri köşe yazılarını Cumhuriyet Gazetesi’nde sürdürmekteydi. 1970’lerde Türkiye’de televizyon yayınlarının başlaması ve geniş kitlelere ulaşmasıyla beraber Attilâ İlhan da senaryo yazmaya geri dönüş yaptı. Sekiz Sütuna Manşet, Kartallar Yüksek Uçar ve Yarın Artık Bugündür senaryosunu yazdığı dizilerdi.

EN UZUN SÜREN PROGRAM

TRT’deki ‘Attilá İlhan’la Sohbetler’ programı, en uzun süren program unvanını kazandı. Program 2004 yılında yayından kaldırıldı.

2005’DE VEDA ETTİ

11 Ekim 2005'te İstanbul'daki evinde geçirdiği ikinci kalp krizi sonucu hayata veda ettiğinde 80 yaşındaydı.

 

An Gelir

an gelir
paldır küldür yıkılır bulutlar
gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet
o eski heyecan ölür
an gelir biter muhabbet
şarkılar susar heves kalmaz
şatârâbân ölür

şarabın gazabından kork
çünkü fena kırmızıdır
kan tutar / tutan ölür
sokaklar kuşatılmış
karakollar taranır
yağmurda bir militan ölür

an gelir
ömrünün hırsızıdır
her ölen pişman ölür
hep yanlış anlaşılmıştır
hayalleri yasaklanmış
an gelir şimşek yalar
masmavi dehşetiyle siyaset meydanını
direkler çatırdar yalnızlıktan
sehpada pir sultan ölür

son umut kırılmıştır
kaf dağı'nın ardındaki
ne selam artık ne sabah
kimseler bilmez nerdeler
namlı masal sevdalıları
evvel zaman içinde
kalbur saman ölür
kubbelerde uğuldar bâkî
çeşmelerden akar sinan
an gelir
-lâ ilâhe illallah-
kanunî süleyman ölür

görünmez bir mezarlıktır zaman
şairler dolaşır saf saf
tenhalarında şiir söyleyerek
kim duysa / korkudan ölür
-tahrip gücü yüksek-
saatlı bir bombadır patlar
an gelir
attilâ ilhan ölür

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Editör: TE Bilişim
Bu içeriğe tepkiniz
Yorumlar

Çok Okunanlar

Gemi ve mürettebatı 5 milyon dolar fidye karşılığı serbest bıraktılar
Gemi ve mürettebatı 5 milyon dolar fidye karşılığı serbest bıraktılar
1
Kuşadası'nda dev gemi iskeleye böyle çarptı
Kuşadası'nda dev gemi iskeleye böyle çarptı
2
2.3 milyar dolarlık Türk askeri gemi ihracatı iptal!
2.3 milyar dolarlık Türk askeri gemi ihracatı iptal!
3
Yangın çıkan gemide tahliye işlemleri tamamlandı
Yangın çıkan gemide tahliye işlemleri tamamlandı
4
İzmir'de asbestli gemi tepkisi
İzmir'de asbestli gemi tepkisi
5
İlker Meşe’den ‘YDO’lu Armatörler’i anlatan kitap
İlker Meşe’den ‘YDO’lu Armatörler’i anlatan kitap
6