Akdeniz elden gidiyor...
 
İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri I Fakültesi'nin, Suriye ve KKTC de I dahil olmak üzere Akdeniz 'de yaptığı araştırmada, küresel ısınmanın etkisiyle su sıcaklığının 32 dereceye kadar çıkması sonucu Kızıldeniz kökenli yeni türler belirlendi.

Fakülte Dekanı ve Araştırma Seferi Yürütücüsü Prof. Dr. Bayram Öztürk , üniversiteye ait Yunus -S araştırma gemisiyle Doğu Akdeniz 'deki deniz kirliliği, küresel ısınma ile değişen canlı türleri ve balıkçılık stoklarını incelemek üzere Suriye ve KKTC de çalışmalar yaptıklarını anlattı.

Lübnan 'da planlanan araştırmaların güvenlik kaygıları nedeniyle ileri bir tarihe ertelendiğini belirten Öztürk , Doğu Akdeniz 'de yapılan araştırmalarda yeni canlı türlerinin bulunduğunu belirtti.

SU SICAKLIĞI 32 DERECE

Küresel ısınmanın bir etkisi olarak su sıcaklığının arttığını ifade eden Öztürk , şunları kaydetti:

'Akdeniz 'deki iklim değişikliğinden karasal türler gibi deniz canlıları da etkileniyor. Yapılan ölçümlerde, deniz suyu sıcaklığının 32 dereceye kadar çıktığı gözlendi. Hint Okyanu-su'yla arasında sadece 2 derece fark kalması Akdeniz 'in tropikalleşmesine neden oluyor. Bu tropikalizasyon nedeniyle Kızıldeniz kökenli birçok deniz canlısı ülkemiz sularına girdi. Son olarak Akdeniz 'deki ^ tür balık, Kızıldeniz kökenli olup yerel türlerle rekabet halindeler. Küresel ısınmanın da etkisiyle Akdeniz 'e özgü türler yok olacak, yerini Kızıldeniz canlılarına bırakacak. Akdeniz 'in tropikal-leşmesi ticari olarak avcılığa da büyük zarar verecektir.'

Öztürk , sıcaklık nedeniyle avlanma sırasında kayıpların da yüksek derecede olacağını, ayrıca, Kızıldeniz türlerinin Türkiye 'de pazarları bulunmaması nedeniyle balıkçılığın sıkıntıya girebileceğini söyledi. Öztürk , 'Türkiye denizleri hakkında birçok yeni veri toplanmıştı. Bunların başlıcaları iklim değişikliği sonucu Kızıl-deniz 'den gelen yabancı türler ile kirlenme kaynaklarıydı. Yeni gelen türler arasında zehirli deniz anaları ve bazı zehirli balık türleri de bulunuyor' diye konuştu.

Öztürk , yapılan dalışlar sonucunda Akdeniz ve Ege Denizi 'nde 1998 yılında başlayan süngerlerdeki hastalığın devam ettiğini de belirlediklerini, ancak, bazı alanlarda küçük çaplı düzelmeler görüldüğünü, gelecekte sünger stoklarında artma beklediklerini bildirdi.

ÇAYIRLARIN SINIRLARI DEĞİŞTİ

Ayrıca, Türkiye karasularında balık stoklarındaki azalma nedeniyle avlanma için yeni balıkçılık sahalarına ihtiyaç duyulduğunu anlatan Öztürk , bunun için ise açık denizlerde yeni av alanları arandığını belirtti. Öztürk , açık denizlerde su ürünleri avcılığının teşvik edilmesi gerektiğini belirtti. Akdeniz 'e özgü olan deniz çayırlarının, balıkçılık , yatların çapa atması ve bulanıklılık gibi nedenlerle sınırlarının değiştiğini anlatan Öztürk , 1987 yılında 6 metreden başlayan çayırların bu yıl 8 metreden başladığını vurgulayarak, deniz çayırlarının denizlerin akciğerleri olduğunun altını çizdi. Birgün Yaşam

Birgün
 

Editör: TE Bilişim