2 Denizci 2 Aydır Kayıp

İtalya açıklarında batan Gökbel gemisinin mürettebatından Melih Erek ve Yiğit Küçükbıyık aradan iki ay geçmesine rağmen hâlâ bulunamadı. İtalyan ve Türk yetkililerin kayıtsız kaldığını söyleyen aileler dava açmaya hazırlanıyor

İtalya’nın Ravenna Limanı açıklarında 28 Aralık günü Belize bandıralı bir gemiyle çarpıştıktan sonra batan ‘Gökbel’ isimli Türk yük gemisinde kaybolan 2 denizci hâlâ kayıp. Kayıp denizciler Melih Erek ve Yiğit Küçükbıyık’nın aileleri ise ilgisizlikten şikâyetçi. Kaptan Erek’in kızı Aslı Bayraktar, dava açmaya hazırlandıklarını belirterek, “Çarpan ‘Lady Aziza’nın kaptanı gemiyi hemen geri çekiyor. Türk denizcilerin ölümünü izliyorlar. Kusurlu kimse peşini bırakmayacağız” dedi.

Batan ‘Gökbel’ isimli Türk yük gemisinde 4 denizci yaşamını yitirmiş, mürettebattan 5 kişi kurtarılmıştı. İki denizci ise kazanın üzerinden 66 gün geçmesine rağmen hâlâ bulunamadı. Kayıp ikinci kaptan Melih Erek ve ikinci çarkçı Yiğit Küçükbıyık’nın aileleri, arama çalışmalarının yetersiz yürütüldüğü görüşünde.

‘Somut bilgi alamıyoruz’

Kaptan Erek’in kızı Aslı Bayraktar, bu sürede ne Türk makamlarından ne de İtalyan makamlarından bilgi alabildiklerini belirterek, “Artık kimse arayıp sormadığı için biz de kendi imkânlarımızla haber almaya çalışıyoruz. Dışişleri Bakanlığı’nı arıyoruz ama tek bir somut bilgi alamıyoruz. Garip bir durum var” dedi.

Kazanın ardından eşinin İtalya’ya gittiğini aktaran Bayraktar, “Eşim, konsolosluk yetkilileriyle ve liman başkanlığıyla görüşmeler yaptı. Henüz bir dava açmadık. Acımız taze. Zamanı gelince dava açacağız. Liman başkanlığının radar sistemlerinin o gün arızalı olduğuna dair bir iddia var. Hava şartlarının çok kötü olmasına rağmen açık hava modu vermişler. Çarpan ‘Lady Aziza’nın kaptanı da gemiyi hemen geri çekiyor. Kaptan ve diğer mürettebatı da Türk denizcilerin ölümünü izliyor, denize hiçbir şekilde can yeleği ve şişme bot atmıyorlar. Bu liman hareketlerinde de belli. Kusurlu kimse bunun peşimi bırakmayacağız” dedi.

Bayraktar, babasının 36 yıllık tecrübeli bir kaptan olduğunu belirterek, “Küçük de olsa bizim bir umudumuz var. Bu umudumuzu besleyen tek sebep can salının ortada olmaması. Babam can yeleğini giymiş. Can salına binmiş. Gemi trafiği olan bir yer, balıkçılar var, diğer gemiler var. Ancak hiçbir şekilde ortada yoklar” diye konuştu.

‘En azından mezarı olsun’

Yiğit Küçükbıyık’nın kardeşi Harun Küçükbıyık ise, ağabeyinin hayatta kalmış olma ihtimalinin artık olmadığını belirterek, “Uzun süredir hiçbir yetkili isimden bilgi alamıyoruz. İtalyanlar Türk arama kurtarma ekiplerini bölgede istemedi. 10 gün içerisinde İtalya’ya gideceğim. Baskı oluşturmaya çalışacağım ama ne kadar etkili olacak bilmiyorum. Kendi toprağımızda olsa belki bir şeyler yapılabilir ancak İtalya kayıtsız kalıyor. Yeğenlerim babalarını soruyor. Onlara cevap veremiyorum. En azından bir mezarı olsun istedik. Müftülüğe başvurduk ancak yardımcı olamayacaklarını söylediler” diye konuştu.

Kilometrelerce uzakta bulundular

Türk denizci Zeynel Üstün’ün (46) cenazesi kazadan yaklaşık 1 ay sonra kaza mahallinden 300 kilometre uzaklıkta bulunmuştu. Üstün’ün otopsisinde ölüm nedeni ‘donarak ölme’ olarak kayıtlara geçirildi. Bir diğer denizci Bayram Aslan’ın cesedi ise kaza yerine yaklaşık 110 kilometre mesafedeki bir plajda bulunmuştu.

Editör: TE Bilişim