Ada battı kavga bitti   
 
Türkiye ile Yunanistan arasındaki Kardak kayalıkları krizine benzer bir sorun Hindistan ile Bangladeş arasında yaşandı. Ancak iki ülke arasında diplomatik kriz yaratan ada batınca sorunda kendiliğinden ortadan kalktı.

Hindistan ile Bangladeş arasında, Bengal Körfezi'ndeki küçük bir kayalık ada yüzünden 30 yıla yakındır devam eden sorun,  adanın sulara gömülmesiyle son buldu. 

Kalküta'daki Jadavpur Üniversitesi'nden okyanus bilimci Sugata Hazra, küresel ısınma yüzünden yükselen su seviyesinin "sorunu çözdüğünü", New Moore adasının tamamen suya gömüldüğünü belirtti.

Hazra, adanın sulara gömüldüğünün uydu görüntüleriyle doğrulandığını ifade etti.

Okyanus Bilimi Araştırmaları Fakültesi'nden uzmanlar da Bengal Körfezi'nde son 10 yılda su seviyesinin önemli oranda yükseldiğine dikkati çekti.

10 ADA DAHA RİSK ALTINDA

Deniz seviyesinin 2000 yılına kadar yılda 3 milimetre, son 10 yılda ise her yıl 5 milimetre kadar yükseldiği ve en az 10 adanın daha risk altında olduğu kaydedildi.

Bangladeş, dünyanın küresel ısınmadan en çok etkilenen ülkelerinin başında geliyor. Yetkililer, 2050 yılına kadar deniz seviyesinin bir metre yükselmesi halinde ülkenin kıyı bölgelerinin yüzde 18'inin sulara gömüleceğini belirtiyor.

Yaşamın olmadığı New Moore adasında hem Hindistan, hem de Bangladeş hak  iddia ediyordu. Hindistan, 1981 yılında adaya milisler göndererek bayrağını dikmişti.

TÜRKİYE İLE YUNANİSTAN SAVAŞIN EŞİĞİNE GELMİŞTİ

Hindistan ile Bangladeş arasındaki benzer sorun 1995 yılında Türkiye ile Yunansitan arasında yaşanmıştı. ‘Figen Akat’ adlı Türk gemisi 25 Aralık 1995 tarihinde Ege Denizi’ndeki Kardak kayalıklarında karaya oturdu. Bu olaydan sonra Yunanistan, deniz kazasının kendi kara sularında olduğunu ileri sürdü. Türkiye ise sözkonusu adaların kendisine ait olduğunu belirtti. Yunanlılar, bir süre sonra doğudaki adacığa asker çıkarıp, bayrak dikti. Bunun üzerine iki ülkenin deniz kuvvetleri, adanın çevresinde konuşlandı.

Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, “O bayrak oradan inecek, asker oradan gidecek” diyerek Türk Silahlı Kuvvetleri’nin savaşa hazır olduğunu belirtti ve 30 Ocak 1996 gecesi adaya asker çıkarılmasını istedi.

Türk SAT ve SAS Komandoları, Doğu Kardak'ı kuşatmış olan Yunan donanmasının arasından geçerek hemen yandaki ikinci adaya (Batı Kardak) gece operasyonu ile çıkıp Türk bayrağını dikti. Daha sonra Bill Clinton’un telefonu ve Amerikan delegesi Richard Holbrooke ile NATO Genel Sekreteri Javier Solana’nın girişimleriyle tansiyon düşürüldü, kriz öncesi duruma dönüldü. Ardından ikili görüşmeler sonrası iki ülke vatandaşlarının da kayalıkların etrafına yaklaşması yasaklandı.

 

Editör: TE Bilişim