Dünya Kılavuz Kaptanlar Birliği Başkan Yardımcısı Cahit İstikbal; Bosphorus Gemi Acenteliği yetkilisinin gemilere “VTS-Kılavuz Kaptan arasındaki Türkçe konuşmalara güvenmeyin” şeklinde mesaj göndermesini değerlendirdi.

Cahit İstikbal; konunun deniz taşımacılığının sadece ticari bir olay gibi görülmesi ve bu konuda ilgili  mevzuatın bilinmemesinden kaynaklandığını söylerken; karadaki yöneticilerin gemilerin içerisinde bulunduğu koşulları  gerçekçi değerlendirebilme yetisinden gün geçtikçe uzaklaştıklarını söyledi.

Konuyla ilgili Uluslar arası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) iki adet Karar’ı olduğuna değinen İstikbal; bunlardan birincisinin IMO’nun VTS Ana Hatları başlıklı 857 sayılı Karar olduğunu; diğerinin ise Kılavuz Kapta nların Eğitimi, Yeterlikleri ve Çalışma Usulleri başlıklı 960 sayılı Kararı olduğunu kaydetti.

Cahit İstikbal; IMO’nun 857 sayılı karar’ında VTS Merkezinden gemiye verilecek her türlü bilgi ve talimatın gemideki kaptan ile kılavuz kaptan arasındaki geleneksel ilişkiyi bozmamasına özen göstermesi gerektiğini ifade ettiğini; oysa acente tarafından gemilere gönderilen mesajın bu ilişkiyi zedeler nitelikte olduğunun altını çizdi.

Yine IMO’nun 960 sayılı Karar’ında “Bir kılavuz kaptanın gemi trafik hizmetleri, römorkörler ya da palamarcılar vb. geminin dışındaki sahabet harici taraflarla haberleşme esnasında bu haberleşmeyi İngilizce lisanında ya da köprüüstünde anlaşılabilecek bir başka lisanda gerçekleştirememesi durumunda kılavuz kaptan, köprüüstü personelinin sözkonusu üçüncü tarafların bu haberleşmenin ardından yapacağı işlemleri takip edebilmesini sağlamak amacıyla söylenenleri (mümkün olduğu ölçüde) köprüüstündeki personele açıklamalıdır.” Denilmekle açıkça kılavuz kaptanın dış haberleşmeyi yerel lisanla yapabileceğini ve bu konuda kaptanın kılavuz kaptanın yapacağı açıklamayı kabul edeceğini gösterdiğine değinen İstikbal; Kaptan ve Kılavuz Kaptan arasındaki ilişkinin güven esasına dayalı olduğunu ve bu güven ilişkisini bozabilecek beyan ve hareketlerin hem etkili olmayacağını; hem de yapanı denizciler nezdinde hoş olmayan durumlara düşürebileceğini söyledi.

İstikbal; Türkiye’nin uygulamakta olduğu VTS Uygulama Talimatlarında da Türk Gemileri ve kılavuz kaptan alan gemilerin VTS ile aralarındaki haberleşmeyi Türkçe yapabilecekleri yönünde hüküm bulunduğunu da belirtti.

Dünya Kılavuz Kaptanlar Birliği (IMPA) olarak her koşulda  deniz güvenliğini hedef aldıklarını söyleyen İstikbal; bu bağlamda Bosphorus Gemi Acenteliği yetkilisinin gemilere gönderdiği bu mesajın yeterli bilgiden  ve iyi denizcilik kaidelerine uyulması gereğinden uzak bir girişim olarak değerlendirdiklerini ifade etti.

İstikbal; denizcilik sektöründeki her aktörün öncelikli olarak kamu güvenliğini büyük ölçüde etkileyebilecek bir faaliyetin içerisinde bulunduklarını unutmadan hareket etmesi gerektiğini vurgulayarak şöyle dedi:

“Son yıllarda dünyada ve özellikle de ülkemizde yükselen değer ticari çıkarların temsili ve takibidir. Ülkemizde de zaman zaman bazı özel sektör yöneticileri kendilerini bu konulara fazla kaptırmaktadırlar. Büyük çapta deniz kazalarının çok sık meydana gelmemesi, meydana geldiği takdirde oluşturabileceği faciaları unutturmamalıdır. Türk Denizcilik İdaresi; ; ticari çıkarlar karşısında güvenlik unsurunun her zaman yanında olmuştur. VTS ve Kılavuzluk Teşkilatı Türk Boğazlarında gözlemlediğim kadarı ile büyük bir uyum içerisinde çalışmaktadırlar. Bu uyumu bozucu nitelikteki işgüzarlık denilebilecek girişimlerin ilgili taraflardan hak ettiği cevabı alacağına ben inanıyorum”

DenizHaber.Com Özel

Editör: TE Bilişim