Boğaz acenteliğinde fiyat savaşı

Kapt. Murat ERDOĞAN

Gemi acenteleri, özellikle Çanakkale ve Karadeniz boğaz geçişlerinde bazı acentelerin fiyat düşerek tarifenin altında gemilere hizmet vermelerinden dolayı sıkıntılı günler yaşıyor.

Bir masa ve bir telefonla hizmet veren acente olarak tabir edilen bu tür ofisler acenteliğin hizmet kalitesini de etkiliyor.

Bazı acenteler yaşanan bu haksız rekabetin mevcut acente sayısından kaynaklandığını düşünürken bazı acenteler de pazarın herkese yeteceğini, bunun sadece iş ahlakıyla ilgili olduğunu düşünüyor.

Avrupa ve Amerika'da bu tür olayların olmadığını söyleyen yerli acenteler, bu şekilde fiyat indirimine giderek hizmet vermekle ülke menfaatine zarar verildiğini ve sektöre karsı da saygısızlık yapıldığını belirtiyor.

Sıfıra yakın hizmet vermekle kar elde etmenin mümkün olamayacağım ve işin içine hilelerin girmeye başladığını belirten acenteler, yetkililerin bu sorunu çözmelerini bekliyor.

Denizcilik Müsteşarlığı yetkilileri ise, hazırlamış oldukları ve kısa bir süre sonra yürürlüğe girecek olan 'Gemi Acenteleri Hizmet Yönetmeliği'nde bu haksız rekabete de değindiklerini ve acentelerin tarife doğrultusunda hizmet vermemeleri halinde yaptırım uygulanacağına dair uyanda bulunduklarım belirtti.

Yönetmelikle birlikte acenteleri kurumsal bir yapıya ulaştırmak için acente memurluğu ve acente sorumlu müdürlüğü kavramlarının da geleceğini belirten yetkililer, yeni yönetmelikle ilgili şunları söyledi: "Denizcilik eğitimi veren üniversitelerin özellikle liman işletmeciliği bölümlerinden mezunlara bir meslek statüsü kazandırıyoruz. Acentelerde çalışanların da artık bir sicili olacak ve sicille çalışacak. Bu çalışanların sicilleri Müsteşarlığımız tarafından tutulacak ve üç yıl çalışanlar acentelerde sorumlu müdür olabilecekler."
Boğaz acenteliğinde yaşanan fiyat rekabeti gemi acentelerine sıkıntılı günler yaşatıyor. Kaliteli hizmet vermek için yatırım yaparak altyapısını oluşturmuş acenteler, yaşanan haksız rekabetten ülkenin ve denizcilik sektörünün maddi ve manevi zarar gördüğünü
belirtiyor. Denizcilik Müsteşarlığı ise çıkaracağı yeni yönetmelikle bu haksız rekabetin önüne geçmek istiyor. Acentelerin eğitim standartlarının da belirlendiği yönetmelikte, gemi acentelerini kurumsallaşmaya götürecek maddeler de bulunuyor.

Gemi acenteleri ne diyor?

Metro Gemi Acenteliği Genel Müdürü Kaptan Suat Aka: Fiyat rekabeti acenteleri zor durumda bırakıyor

SUAT AKAGemi acentelerinin yaşadığı sıkıntıların en başında fiyat rekabetinin geldiğini söyleyen Kaptan Suat Aka, mevcut iş potansiyelinin, çok sayıda olan acentelerin İhtiyacını karşılayacak kapasitede olmadığını vurguladı. Avrupa ile kıyaslandığında Türkiye'deki acentelik hizmet tarifesinin çok düşük kaldığını savunan Aka, yaşanan rekabetten dolayı boğaz geçişlerinde bazı acentelerin sıfır ücretle dahi hizmet verdiğine dikkat çekti.

Acentelik hizmet tarifelerinde yaşanan fiyat rekabetinin acenteleri çok zor durumda bıraktığını belirten Metro Gemi Acenteliği Genel Müdürü Kaptan Suat Aka, "Gemi acenteliği, çok büyük sermaye ve teknoloji gerektirmeden hizmete ve bilgiye dayalı bir iş olduğu için bir masa, bir telefonla acentelik hizmeti vermeye başlayan şahıs ve firmalar, tarifenin altına inerek acentelik hizmeti yapmak için alt yapısını oluşturmuş kuruluşları, bu firmalarla rekabet edemez hale getiriyor" dedi.

Yaşanan fiyat rekabetinin büyük acenteleri dahi güç durumda bıraktığım aktaran Aka, hizmet kalitesinde yapılma sı gereken rekabetin fiyatta yaşanmasının sektörü olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Aka "Bu şekilde çalışan acenteler sermaye birikimi yapamaz. İleri denizci ülkelerde broker ve acente firmaları zaman içinde sermaye birikimleri yaparak gemi sahibi olma yoluna gidiyor. Sektördeki bu sürecin devam etmesi halinde yerli firmaların bırakın gemi sahibi olmayı yaşamlarını devam ettirmeleri bile hayal olur. Fiyat rekabetinin mutlaka önlenmesi lazım" şeklinde konuştu.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın yayınlamış olduğu acentelik hizmet tarifesine bağlı kalınması için yaptırım uygulanması gerektiğini vurgulayan Suat Aka, yurtdışı ile kıyaslandığında zaten düşük olan tarifenin rekabet ile üçte iki oranında düştüğünü kaydetti.

Aka, acentelerin verdiği hizmetin faturasını belirlenen tarife üzerinden kesmek zorunda olduğunu ve burada da kazanılmamış paranın vergisini vermek gibi bir haksızlık ve kaybın söz konusu olduğunun altını çizdi. Sıfıra yakın fiyatla gemiye hizmet veren acentenin zarar etmekten başka şansı olmadığını söylen Aka şöyle devam etti: "Gemiye vereceğim kumanya, parça, personel değişimi gibi servislerin kalemlerinde oynama yaparım diye hesaplıyorlar. Boğaz geçişlerindeki beklemeler, hizmet rekabetinde öne geçmek isteyen, rekabette sınır tanımayan kişi ve firmalar tarafından istismar ediliyor. Bu konuda yabancı firmalar acentesinden bilgi istiyor. Bu konunun uluslararası deniz camiasına iyi anlatılması gerekiyor."

"Yabancı acenteler kazancını dışarıya götürür"

Son yıllarda uluslararası firmaların Türkiye'de acentelik yapmasına ve ofis açmasına da değinen Aka, "Acentelik yerel bir hizmettir ve yerel kurumlar tarafından verilir. Yabancı firmaların Türkiye'de acentelik hizmeti vermesine karşıyım. Yabancı şirketler teknoloji veya sermaye getirmiyor, burada kazandığı karı yurtdışına götürüyor. Oysa acentelik hizmetleri karşılığı gelirlerden yerel firmalar faydalanmalı ve bu gelirler zaman içinde bir sermaye birikimine imkan verecek oranlarda olmalı ki denizcilik sektörü yeni yatırımcılar, yeni armatörlerle tanışabilsin" dedi.
Denizcilik Müsteşarlığının hazırladığı ve kısa bir süre sonra yayınlanacak olan 'Gemi Acenteleri Hizmet Yönet-meligi'nin, eksiklikleri çok büyük oranda gidereceğini vurgulayan Aka, iyi hazırlanmış bir yönetmeliğin, acenteliğin işleyişini, eğitim standartlarını belirleyerek, kurumsallaşmasını sağlayacağını açıkladı. Ancak acenteliğin sıkıntılarının yönetmelikle bitmediğini ve denizcilikle ilişkili olan gümrük, sahil sıhhiye, limanlar, çevre koruma, deniz müsteşarlığı gibi idari kurumların işleyişinin de hizmeti etkilediğini belirten Aka, her kurumun acenteyi sorumlu tuttuğunu ve muhatap saydığından yakındı. Suat Aka, acentelerin görev ve sorumluluklarının bu kurumlar nezdinde de iyice belirlenmesi ve düzenlemesi gerektiğinin altını çizdi. Son olarak acentelik tarifelerine değinen Kaptan Suat Aka şunları söyledi: "Ülkemiz ile yurtdışındaki acentelik hizmet tarifeleri arasında Neyine büyük farklar var. Türkiye'deki pilotaj ve rö-morkaj gibi hizmet ücretleri hatta fener ücretleri dünya standartlarında iken, acentelik hizmetleri tarifesi üçüncü dünya ülkelerinin bile daha gerisinde. Türk acentelerin emeği hizmeti çok ucuza gidiyor. Yaklaşık olarak 2000 Net Tonajındaki (NT) bir kuru yük gemisinin ülkemizdeki herhangi bir limanda acentelik hizmet tarifesi 750 dolar. Aynı geminin İtalya'da ödediği acentelik ücreti 3600 dolar, Romanya'da 1500 Avro, Yunanistan'da 2500 dolar, Cezayir'de ise 1250 dolar. Bu hizmet tarifelerini çağdaş bir seviyeye getirmeliyiz. Ayrıca Avrupa'daki acentelere indirim yap diyemiyorsunuz çünkü oradaki yasalar ve mevzuat firmaların fiyat rekabeti yapmalarını engelliyor."

Martı Group Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Karakimseli: Boğazdaki beklemeleri izahta zorlanıyoruz

karakimseliBoğaz geçişlerinde beklemelerin üç gün güneyde üç gün kuzeyde olmak üzere altı günü bulduğunu söyleyen Martı Group Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Karakimseli, bu konuyu yabana gemi sahiplerine anlatmakta çok zorlandıklarını ve gemilere bir geçiş programı veremediklerinden zor durumda kaldıklarının alanı çizdi.

Acenteliğin hizmet üreten ve satan bir bölüm olması nedeniyle aşın bir yatırım gerektirmeden iyi bir lisan ve bir ofisle verilebileceğini belirten Karakimseli, biraz tecrübe kazandıktan sonra acente açan bir şahsın, acentelik hizmet tarifesinde indirim yaparak çevresine mesaj atmasıyla sektörde haksız rekabetin başladığını vurguladı.

Bu şekilde çalışan acentelerin sektörün hizmet kalitesini düşürdüğünü savunan Karakimseli, "Bir çantayla kurulan bu tür ofisler, yun dışındaki çevresine veya boğazdan geçen gemileri takip ettiği için bu gemi sahiplerine, tarife bin dolar ama biz bu işi 300 dolara yaparız' diye birer mesaj atıyor. Bu bizleri haksız bir rekabetle karşı karşıya bırakıyor ve hizmet kalitesini düşürüyor. Biz bir alt yapı oluşturmuşuz, kaliteli hizmete odaklandığımız için maliyetlerimiz yüksek yakın zaman içerisinde bizim gibi büyük acenteler çok zor durumda kalacak ve farklı alternatifler düşünecekler. Neler yapılabilir bilmiyorum" diye konuştu.

Acente olarak izahta en çok zorlandıkları konunun boğaz geçişlerinde yaşanan beklemelerin olduğunu belirten Karakimseli, şöyle devam etti: "Boğaz geçişlerindeki beklemeler şu anda üç güne çıktı. İnerken ve çıkarken 6 günlük zaman kayıpları oluyor. Bugün navlunlar çok yükseklerde ve büyük zararlar oluyor. Bu konu fırsatçı acenteler tarafından da aleyhimize kullanılıyor. Gemi boğazda üç gün bekleyince bazı acenteler armatöre diyor ki 'gemini bize verseydin biz bir günde geçirebilirdik.' bu tür suçlamalardan dolayı çok zor durumda kalıyoruz. En çok sıkıntılı olduğumuz konu bu. Gemi sahipleri bizi muhatap sayıyor ve direk bize soruyor bir program veremiyoruz. Sanırım boğazda yeterli pilotta bulunmuyor, bu konuda da bir sıkıntı var."

Uluslararası firmaların Türkiye'de ofis açmalarına da değinin Karakimseli, "Bu konuda hizmet kalitesinin düşmemesi kaydıyla rekabetten yanayım. Biz nasıl yabancı limanlarda açabiliyor-sak yabancıların da burada ofis açmasını haklı buluyorum" dedi.

Mersin Limanı hubport olabilir

Özelleştirilecek limanların acentelere de olumlu etkilerinin olacağını ve iş potansiyelinin artacağını savunan Rıfat Karakimseli, "Mersin Limanı, gerekli yatırım yapıldığı zaman çevresindeki yabancı limanlarla rekabet edebilecek bir 'hubport' limanı haline gelecektir. Yükün Akdeniz'e dağılması için gemilerin Pire'ye çıkmasına gerek yok. Doğu Akdeniz'in dağıtım merkezi olacak. Ancak Rekabet Kurulu'nun özelleştirilecek limanlarla ilgili aldığı kararlar çok saçma. Çağdaş bir liman işletmecisinin, limanları alması kadar doğal bir şey olur mu? Ancak bir takım yanlış yönlendirmelerden dolayı haksızlıklar yaşanabiliyor" diye konuştu.

COSCO Grubu yatırım için geliyor

25 senedir denizcilik sektöründe hizmet veren Martı Group, konteyner operasyonunda geçen yıl 50 bin teu'luk kapasiteye ulaştı ve bu yıl sonu da bu rakamı aşmayı hedefliyor.

Martı Group'un yatırımları hakkında bilgi veren Rıfat Karakimseli, "Önümüzdeki ilk yatırımımız çok yakında Am-barlfda 15 dönüm arazi üzerine açacağımız bir konteyner deposu var.

Cosco, Shipping Corporation of India, Admiral Container İme ve Black Sea Shipping Service'in Türkiye'deki yetkili acentesiyîz. Önümüzdeki hatta Cosco grubun yönetim kuruluyla beraber ikinci başkanı geliyor. 21 Eylül'de de Cosco Group'un başkanı gelecek. Türkiye ekonomisi ve ticareti hakkında bilgi vereceğiz, buraya yatırım yapmaları için uğraş vereceğiz. Son zamanlarda Uzakdoğu'dan Türkiye'ye olumlu bir ilgi başladı'diye konuştu.

Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği Başkanı Ruhi Duman:Gemi acenteleri. Türk denizciliğinin saygınlığını korumalı

Ruhi DumanSon günlerde boğaz acenteliğinde yaşanan fiyat rekabetini ve haksız rekabeti Vapur Donatanları ve Acenteler Derneği, incelemeye alırken, Başkan Ruhi Duman, tarifenin altında hizmet veren acenteleri hedef göstererek; "Herkes Türk denizciliğinin uluslararası düzeyde onurunu, saygınlığını, Türkiye'nin menfaatlerini ve ticari itibarını korumalıdır" dedi. Başkan Ruhi Duman Perşembe Rotası'nın sorularını yanıtladı.

■ Özellikle boğaz acenteliğinde yaşanan fiyat rekabetinden dolayı üyelerinizin demeğe şikayette bulundukları biliniyor. Bu konudaki çalışmalarınız nelerdir?

Türk Boğazlarından geçen gemilerle ilgili düşük fiyat uygulaması maalesef var. Bu düşük fiyatı veren acentelerden dolayı üyelerimiz çok rahatsız olmaktadır. Gemi acenteliği hizmeti yapan kuruluşlar, öncelikle Türk denizciliğinin uluslararası düzeyde onurunu, saygınlığını, Türkiye'nin menfaatlerini ve ticari itibarını korumalıdır, korumak zorundadır. Yabancı armatörlere düşük fiyat veren gemi acenteleri, 'Ülkeye girmesi gereken dövizin azalmasına neden olduklarını, Türkiye'nin vergi gelirinin azalmasına neden olduklarını ve Türk denizciliğinin birlik ve bütünlüğünü zedeleyerek karşılıksız yabancı armatörlerin giderlerinin aşağıya çekmesine yarar sağladıklarını ve onları alıştırdıklarını, asla unutmamalıdır.'Düşük fiyat uygulayan acenteler, Derneğimizin üyesi olmaması nedeniyle konuyu, Deniz Ticaret Odası'na intikal ettiriyoruz. Oda, 5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kanununa göre ilgili organlarınca gerekli işlem yapıldiktan sonra yasal prosedürü yerine getirmektedir.

■ Uluslararası firmaların Türk acente piyasasına girmesi, yerli acenteleri nasıl etkiliyor?

Düzenli hal yapan uluslararası firmalar, kendi işi için Yabancı Sermaye Kanunu'na gö re Türkiye'de ofis açabilmektedir. Türkiye büyük bir pazar, bu pazardan daha fazla pay alabilmesi için sadece kendi hattının gelişmesi ile ilgili çalışmaları yürütmektedir. Daha evvel birTürk gemi acentesi ile çalışırken Türkiye'ye gelerek kendi firmasını kurmasıyla Türk acentesinin elindeki işin gitmesi, elbette güzel bir şey değil, ancak yasaların müsait olmasından dolayı özellikle kendi ham için Türkiye'ye gelmektedirler. Bu kuruluşlar, bir Türk gemi acentesi gibi, birkaç yabancı armatörün acenteliğini yapmamaktadırlar.

■ Türkiye ile Avrupa veya Amerika'daki acentelik anlayışı arasında fark var mı? Bizim bürokrasimiz ve gümrüğümüz Türkiye'deki acentelere farklı sorumluluklar yüklüyor mu?

Gerek Avrupa, gerekse Amerika'daki acentelerin ücret indirim uygulamaları yoktur. Mesleğini bilerek yaparlar, özellikle kendi ülke menfaatlerini ön planda tutarlar. Bürokrasi açısından da büyük fark var. Bu ülkeler, uluslararası anlaşmalara uyarlar. Bizde ise, geminin getirdiği yükte meydana gelen farklılıktan dolayı gümrük idaresi, ilk sorumlu olarak gemi acentesini görmektedir. Bu da uluslararası anlaşmalara uyulmadığını göstermektedir. Uluslararası kurallarda; Göndericinin taşıyıcıya, yükleme sırasında kendisi tarafından verilen markalar, sayılar, miktar ve ağırlıkla ilgili bilgilerin doğruluğunu garanti ettiğini kabul edilecek ve taşıyıcının bu bilgilerin doğru olmaması nedeniyle maruz kalabileceği tüm zarar, ziyan ve masrafları gönderici tarafından tazmin edileceğini, ifade etmektedir. Kısacası, sorumlu kişi gönderici firmadır. Gönderici, gemiye yüklediği malların niteliği, adedi, markası ve ağırlığı hakkında vereceği bilginin doğruluğunu donatanı, kaptanı ve acentesi kabul etmek durumundadır. Gemiye yüklenen bir mal ülkemize geldiğinde meydana gelen değişiklikten dolayı, gemi acentesi sorumlu tutulmamalıdır. Acente, gemi kaptanı tarafından verilen yük evrakı ve konşimentodaki bilgilere göre yükü beyan etmektedir.

■ Üyelerinizin şikayetçi olduğu diğer bir konuda acentelerin gemilerden atik almalarının yasaklanması. Acentelerin bu konudaki sıkıntıları nelerdir?

2872 Sayıb Çevre Kanunu'na göre sıvı ve katı atıkla ilgili Çevre Bakanlığı tarafından çıkarılmış yönetmelikler var. Bu yönetmeliklere göre karada ve denizde sıvı ve katı atık toplama işi belediyelere verilmiştir. Ancak, bazı illerdeki belediyeler hariç, birçok ilde gemilerden atık toplama işi belediyeler adına özel kuruluşlar yapmaktaydı. Çevre Bakanlığı, bu işin belediyeler taralından yapılacağı gerekçesiyle özel kuruluşların bu işi yapmalarını yasakladı. Belediyelerin bu işle ilgili hemen teşkilatlanamamasından dolayı gemilerden atık alınmamıştır. Bu nedenle acentelerimiz, gemi kaptanlarına ve donatanlarına "sıvı ve kaü atığınızı alamıyoruz" demek zorunda kalmıştır. Tabi bir acentenin bunu yabancı kaptan ve donatanına söylemesi çok acıdır. Ne yazık ki bu konuda denizlerimiz kirlenmiştir.

■ Denizcilik Müstesarlığı'nın hazırladığı yönetmelik sizin akmalarınızı giderebilecek mi? Özellikle hangi sıkıntılarınızın giderileceğini düşünüyorsunuz?

Denizcilik Müsteşarlığı tarafından üzerinde çalışılan Gemi Acenteliği Yönetmelik taslağı Derneğimize gönderilmiştir. Bu konuda üyelerimizin hak ve menfaatlerini koruyacak şekilde çıkarılması konusundaki görüşümüzü Denizcilik Müsteşarlığına bildirdik. Müsteşarlığın, bütün kurumlardan gelen bilgileri değerlendirerek çıkarılacak yönetmeliğin son aşamasına getirdiğini düşünüyorum. Yönetmelikle ilgili iki konu üzerinde durmak gerekir. Bunlardan birincisi, acentelerimize bazı yükümlülükler getirmektedir. İkincisi ise, bu mesleği icra eden kuruluşların mevzuat ve tarifeye uymamalarından dolayı Müsteşarlığın yaptırım yetkisi vardır. Bu yönetmelik sıkıntılarımızı giderecek mi derseniz, çıkmadan bir şey söylemek mümkün değil. Amacımız, Türk denizciliğine uluslararası alanda onur ve saygınlık kazandıracak bir yönetmeliğin çıkmasıdır.

■ Sorularımızın dışında sizin özelikle belirtmek istediğiniz bir konu var mı?

Ülkemizin coğrafi konumu itibariyle denizlerimiz ve deniz kaynaklarımız önemli anlam ve değerler kazanmaktadır. Deniz ve deniz kaynaklarımız
iktisadi, sosyal ve kültürel hayatımızı güçlendiren, iktisadi faaliyetlerimizi çeşitlendirip, her alanda yapılan üretimin dünya pazarlarına bu ürünlerin mübadelesine, pazarlan-masına, dağıtım ve tüketim sürecinde kolayca taşınması ihtiyacını gideren gemi acenteleri, iktisadi kalkınmamıza hareketlilik kazandırmaktadır. Denizlerimiz ve deniz kaynaklarımız ile tarım, sanayi, ticaret,
hizmetler, ulaştırma ve diğerleri bir bütün olarak iktisadi hayatımızda "milli güç" oluşturmaktadır. Bu gücü, hayat tarzımızın bir parçası durumuna getirerek, iktisadi, sosyal, kültürel faaliyetlerimizin ve iktisadi kalkınmamızın itici kuvvet niteliğine kavuşturması, birlik ve bütünlük içinde her denizcinin ve denize gönül verenlerin görevleri içerisinde yer almalıdır.
 

Erk Denizcilik Acente Müdürü Fazıl Deniz:Büyük acenteler fiyat ihalesine giriyor

Belirlenen acentelik hizmet tarifesinin ülke koşullarına göre uygun olduğunu söyleyen Erk Denizcilik Acente Müdürü Fazıl Deniz, bazı acentelerin etik davranma-yarak haksız rekabet oluşturduğunu ve acentelik hizmet kalitesinin olumsuz etkilendiğini vurguladı.

Deniz, bazı büyük acentelerin ise ihale ile fiyat indirimine gittiğinin altını çizdi.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın belirlemiş olduğu Acentelik hizmet tarifesinin Türkiye şartlarına göre uygun olduğunu belirten Deniz, Avrupa'da aynı tarifelerin çok yüksek olduğunu ancak yinede fiyat düşmediklerine dikkat çekti.

Bütün acentelerin bu tarifeye uyması gerektiğini aktaran Deniz, "Bir kişi uyanıklığa kaçtığı zaman bunun arkası maalesef geliyor. Bu firmaların başka bir şeyden kar etmedikleri sürece zarar etmekten başka şansları yok. Gemi geldikçe kumanyası, personel değişimi gibi başka işlerden kar yaparım diye düşününce fiyat kırıyorlar. İnsanlar kendi bindikleri dalı keserlerse, sııfıra yakın tarife uygularlarsa işin içine hileler girmek zorunda. İndirim uyguluyorlar ama faturaları tarife üzerinden kesiyorlar. Bu zararları da bîr şekilde çıkarmak zorundalar" dedi. Çanta elinde acentelik hizmeti verenlerin dışında bazı büyük acentelerin de fiyat indirimine gittiğim vurgulayan Deniz, şunları söyledi:

"Bu büyük firmalar indirimi ihaleye girerek yapıyor. Örneğin bir armatörün ayda 30 gemisi Karadeniz'e girip çıkıyor, bu armatör bu acentelere bunu ihale ediyor ve işi en ucuza yapana veriyor. Bunu sıfıra yapanı da biliyorum. Soruyoruz nasıl olacak bu diye. Bu gemi sahibi yüksüz kalınca benden yük isteyecek, kumanyası, personel değişimi, parça tedariki gibi işlerden kar yaparım diyor. Bu etik değil, ama yapabileceğimiz bir şey yok. Avrupa'da 250ü dolar dendiği zaman bir indirim yapın diyorsunuz 2400 olsun diyor. Çünkü başka bir acentenin bu fiyatı vermeyeceğini biliyor. Maalesef ekmeğini yediği sektöre saygısızlık ediyorlar.

(Haber: DÜNYA PERŞEMBE ROTASI)

Editör: TE Bilişim