IMEAK Deniz Ticaret Odası aylık olağan toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Suat Hayri Aka,Avrupa Birliği projesinin en büyük medeniyet projesi olduğunu söyleyerek AB’nin Türkiye için çok önemli olduğunu ve bundan sonra sektörün sorunlarının çözümünü hem bu birim üzerinden, hem de AB Komisyonu üzerinden gerçekleştireceklerini söyledi.

Avrupa Birliği projesi 50 yıldır süren proje ve bir medeniyet projesi.

Aka sözlerine şöyle devam etti:” Sizlere Baknımızın selamını getirdim, en son konuştuğumuz meslek komite toplantısında yeterli süremiz kalmamıştı iftar vesilesiyle şimdi o toplantıda söyleyemediklerimi aydınlatmak ve sizleri tekrar dinleyerek sorunları ve çözümleri tartışmak üzere meclis toplantınıza katılmak istedim.Bir şubeye teşekkür etmek istiyorum. Avrupa Birliği projesi 50 yıldır süren proje ve hepimizin tartışmasız kabul ettiği bir medeniyet projesi.TC devletinin bütün yasalarını modernize etmesi açısından yoğun katkıları var.Müktesebat uyumu sistemin çağdaşlaştırrılması vs yanında Avrupa Birliğinin bir de önemli yüzü var mali yardım tarafı. Aday ülkelere yapısal konular, çerçeve konular projeler adı altında mali yardımlarda bulunuluyor.Bu yardımlardan 600 milyona yakın bir bölümü ulaştırma başlığında bizim bakanlığımıza tahsis ediliyor.Ulaştırma alt yapıları, ulaştırmanın modernizasyonu yanında ulaştırma sistemleri için bu fondan yaralanıyoruz.

AB nin yardımlarında  benim mevzuatıma göre yöneceksin şartı var

Şimdi kent içi ulaşımda bu fondan yararlanabilecek ve sivil toplum örgütleri de bu yardımlardan pay alabilecek artık. Ama bu yardımlardan yararlanmak belli şartlara bağlı.En önemli koşul AB nin bu yardımları benim mevzuatıma göre yöneceksin şartı var. Bunu hazine müsteşarlığı birimi yönetiyordu Son 5 yılda bizim  bakanlığımızda bir daire başkanlığı altında bir birim kurup AB den akreditasyon aldık. Her şey bu birim üzerinden yapılacak.
Muallak olan bir çok konu var,mükemmeliyet projesi, 4-5 yıl önce Tüdev ve DTO tarafından hazırlanan bir proje olarak müracaat edilmişti.O proje değerlendirme aşamasındayken aynı maksatlarla aynı içerikte ama daha az maliyetli olarak bir başka kurumumuz daha AB’ ye bezer bir projeyi takdim etmişti. Bu bir karışıklık yarattı.Odamızın yardım talep etmesi ile projede geri çekildi. Sizin hem İzmir ve hem istanbulda dediğiniz projeyi en tarafsız saha olarak Ulaştırma bakanlığı adı ile yeniden AB ye sunduk. Eğitim alanında bizim bu projeden yararlanmamızı engelleyen dış ülkeler var resmi olmasada el altından yapılıyor bu.

İklim değişikliği BM de ençok konuşulan konu,

İklim değişikliği bizim başka konularımız olsa bile Dünya’nın ilk üç gündeminden birisi.herkesin gündeminde BM de ençok konuşulan konu, sera gazı salınımı ve buzullar. Dünya bunu şiddetli tartışıyor.İklim değişikliğinin başında enerji tüketimi geliyor.Ulaştırma enerji tükettiği için %15 oranında sera gazı salınımında ulaştırma geliyor.Türkiye’de böyle bir konuda kayıtsız kalmak, hiç birşey yapmıyor olmak düşünülemezdi.Biz 5-6 senedir bakanlık olarak iklim değişikliği konusunda Dünya’ya örnek olacak Dünya’nın geleceğine katkıda bulunacak önemli işler yaptık. Henüz Dünya’da hiç bir karar alınmış değil. Denizcilikte makinaların değişmesi yakıtların değişmesi o kadar ağır yaptırımlar bu sektörün katlanamayacağı tartışılıyorduki bizimde içinde bulunduğumuz 40-50 ülke ki ben çok aktif bir rol aldım o çalışmalarda her sene 15 gün yapılan iklim değişikliği toplantılarında çeşitli ülkelerde, biz bu konuda kararın IMO’nu vermesi gerektiğini,denizcilerin temsil edildiği uluslararası kurumun IMO olduğunu , birleşmiş milletler iklim değişikliği çerçeve örgütünün buna karar vermemesi gerektiğini düşünerek bu konuda kararın IMO tarafında verilmesini sağladık. IMO 2 senedir çalışıyor. Hiç bir karar alınmış değil ama çalışmaların içinde çok çeşitli, farklı araştırmalar var.

Bakanlık olarak önemli işler yaptık.

Bunlardan bir tanesi de Dünya’da belirli deniz alanlarının hassas kontrol edilen bölgeler olarak ilan edilmesi buralarda bir takım denemelerin yapılması.Karadeniz, Marmara da emisyon kontrollü bölge ilan edelim, düşük sülfürlü yakıt kullanılmasını ve enerji verimliliği yüksek makineler kullanılmasını zorunlu hale getirilmesini zorunlu hale getirelim sonra da sonuçlarına bakalım.Bu bir bilimsel araştırma. Medeni ülkelerin bu günü değil 50 sene sonrasını düşünerek yapması gereken bir olayın öncüsüyüz. Bu da bizim başımız dik ve göğsümüz kabarık dolaşmamıza neden oluyor IMO’da ve BM’nin diğer platformlarında.Ama henüz hiç bir karar alınmış değil düşük sülfürlü yakıtla ilgili henüz bir araştırma yapılmadı üretimide yok.Bunu sektörümüzü zor duruma düşürecek bir karar almayız. Ama bilimsel çalışmalara da katkıda bulunmalıyız.
Filyos limanı Ankara’ya bağlandı. Demiryolu revize edildi diyen Aka bunu AB projesi ve oradan sağlanan kaynaklarla yaptıklarını söyleyerek şöyle devam etti.”Bizim güzel planladığımız projelerin finansmanını AB fonlarından sağlama şansımız var buna karar verecek olan biziz. Güzel hazırlanmış 1-2 milyonluk projeleri, dökümante etmek ve AB normlarına uygun hale getirmek suretiyle bu kaynaklardan sağlayabiliriz.

Denizcilik Koordinasyon Komisyonu

Başkanın bahsettiği denizcilik koordinasyon komisyonu ile başlamak istiyorum diye sözlerini sürdüren Aka” Bir kaç hafta önce bir başbakanlık yönetmeliği olarak bir komisyon kurduk.1,5 yıldır denizcilik sektörünün koordinasyonunun sorumluluğunu üstlenmiş biri olarak şu eksiği gördüm. Sorunların çoğu bizim bakanlıktan değil.Çoğu Çevre Bakanlığı,Gümrük, İç İşleri Bakanlığı,Enerji Bakanlığı gibi başka kurumları ilgilendiriyor.Belediyeler, valilikler, sorunların çoğu buralarda.Buralardaki sorunları çözebilmek için biz mücale etmeye çalışsakta bunun yetmediğini en azından etkili olmadığını görünce bir platform yaratalım dedik. Ortak mekanizma olsun, bunun yasal dayanağı olsun gelsinler ve onlara sorunlarımızı aktaralım dedik.Bu Denizcilik Koordinasyon Komisyonu adı altında hem onları denizcilik sektörünün gelişimi ve gidişatı hakkında bilgilendirelim hemde bu sek törün diğer kurumların operasyonları ve uygulamaları nedeniyle maruz kaldığı hata ve yanlışlıkları giderecek bir zemin oluşturmaktı amacımız.İlk toplantıyı yaptık o komisyonda bütün kurumlara denizle işi olan bütün kurumlar bu platformda en üst düzeyde temsil ediliyor.Bu komisyon hem temel sorunların çözüldüğü hemde ortak politikaların üretildiği, belirlendiği bir komisyon olacak, buraya sivil toplum örgütlerinide davet ettik bunlar sendikalar , kılavuz kaptanlar, GİSBİR, DTO gibisivil toıplum örgütelride dahil."

IMO Üye Devlet Denetim Programı (VIMSAS)Gönüllü Denetim Programındanda bahseden Suat Hayri Aka 2016 yılında Gönüllü denetim zorunlu hale gelecek ,burada IMO son derece uzman bir heyetle denizcilik kurumlarını A dan Z ye inceleyeceğini ve idarenin çağdaştır  yada aksini söyleyeceğini belirterek  biz bu denetime geçen sene gönüllü olarak talip olduk dedi. Gönüllü olunca yaptırımın olmadığını söyleyen Aka bunun bir avantaj olduğunu söyledi.

Gönüllü denetlenme isteğimiz sayesinde düşük risk gurubuna alındık.

 Bu sabah aldığı bir bilgiyide mecliste paylaşmak isteyen Aka; Beyaz listede olamamıza rağmen Standart risk kapsamında bulunuyorduk. Artık düşük risk gurubuna alındığımız bilgisi geldi.Gerekçesi VIMSAS’a gönüllü olarak girmemizdir dedi.Aka’nın bu  sayede  yeni gemilerin hiç denetlenmeyebileceğini eski gemilerinde çok daha az denetlemeye tabi tutulacağını dair sözleri meclis salonunda alkışlarla karşılandı.
2018 kadar bir uyum süresi tanıyarak uluslararası standarda uymayan filoyu modernize edeceğiz.

Tartışmaya açacağımız bazı konular var diye sözlerini sürdüren Aka, bunlardan bir tanesinin teknik yönetmelik olduğunu ve tartışıldığını,Ana hatları şu Dünya’da ana hatlarıyla belli kurallar var eğer gemi uluslararası sularda iş yapacaksa bu kurallara göre inşa edilmeli,iç sularda çalışacaksa her ülkenin kuralları kendine göre. AB’nin bazı standartları var biz bunları iç sularda yönet melikler var ama biz bunları uygulamamışız.Ama bunları AB normlarına göre yapmazsak üretmezsek bunların bir ticari değeri yok çünkü sadece yurt içinde yapılabilir diyerek çağdaş modern gemiler elimizde olmuyor,2018 kadar bir uyum süresi tanıyarak uluslararası standarda uymayan filoyu Modernize edeceğiz dedi.

Gemi sörvey kurulunun görevlerini klaslara devredeceğiz.

Bunu yaparken devletin yükünü hafifletmeyi istediklerini söyleyen Aka, bu nedenle gemi sörvey kurulunun görevlerini klaslara devretmeyi düşündüklerini bu hem tarafsızlık , hem bağımsızlık hem iş kalitesi hemde idarenin konsantresini başka alanlara kaydıracağını elzem gördüklerini ve hiç bir geminin klassız kalmayacağını, klasların yaratacağı külfetide idarenin ilgilenerek makul tarifelerden işlem yapmasına uğraşılacağını ve belirtti.

Mesleki yeterlilik konusunda bir tasnif bir uygulama yapmamız gerekiyor

Römorkör ve kılavuzluk hizmetleri de dahil olmak üzere denizcilikteki bütün operasyonlarda buna vinç operatöründen tersanedeki elektrikçiye kadar bunlara mesleki yeterlilik kurumuyla birlikte bunlara asgari bir mesleki yeterlilik kriterlerini belirleyeceklerini Söyleyan Suat Hayri Ajka;”Herkes kaynakçı olmasın. Koşullarını yerine getirsin. Eğitim alabilecekse eğitim alsın.Bununla iş kazalarını önlemekle birlikte iş verimliliğine yükseltmek istiyoruz. Bu kolay bir çalışma değil.Kara ulaştırmasında yapıldı.Mesleki yeterlilik konusunda bir tasnif bir uygulama yapmamız gerekiyor”dedi.

Koster taşımacılığı bölgemizin olmazsa olmazıdır.

Koster filosunun yenilenmesi konusuna da değinen Aka bu işten vazgeçmememiz lazım. Filomuzu yenilememiz lazım dedi.Kısa mesafe taşımacılığının bizim bölgemizin olmazsa olmazı olduğunu söyleyerek kısa mesafe taşımacılığı kosterlerle yapılıyor , gemiler büyüyor bunu kabul ediyoruz 18 bin Teu’luk gemiyi sergiliyorlar bu 18 bin  tır demek gemiler büyüyor yakıt tüketimi düşüyor ama kosterden vazgeçmememiz lazım diye sözlerine devam etti.Kalkınma bankasıyla görüşmelerin sürdüğünü ama bu konularda sektörden ellerine gelen somut bir rapor olmadığını söyleyerek gerekirse bizde bunu hazırlayabiliriz dedi.

Bir başka konu ise son günlerde olan bir tartışma diyen Aka bu yabancı bayrak çekişine neden olan nedenler. Bu arada bir de gemi adamlarının durumu bir kaç aydır karşıma çıkıyor, gemi adamlarının durumunu gemi adamları yönetmeliği ile hem eğitim açısından iyi duruma getirdiklerini söyleyerek   biz MANİLA’yı adapte eden ilk ülkelerden biriyiz dedi.Ben gemi adamlarımızın kalitesi konusunun yabancı bayrağa geçişteki en önemli nedenlerden olduğunu düşündüğünü ancak 10 fakülte,50 ye yakın meslek veya anadolu lisesi ile 100’e yakın özel eğitim kurumu olarak bir şekilde denetçiler bile filipinlerin en büyük rakibi sizsiniz dediğini belirtti.

Gemi adamları için bir dizi yaptırım tasarlandı

Uluslararası iyi bir idare olmanın dayanaklarından biride gemi adamı yönetmeliğiydi.Mesleki yetersizliğini gördükleri gemi adamlarına ceza ve yaptırım uygulayacaklarına dair sözleride maclis salonundan alkış alan Aka “Hiç bir şekilde gemi adamlarını cezalandırmak değil amacımız ama bir gemi adamı mesleki yetersizliği nedeniyle gemiyi karaya oturtmuşsa yakmışsa,bir gemi adamı yeni alınmış bir emrgency valfı çalıştıramıyorsa bunu -ehliyetini biz verdiğimiz halde- tekrar sorgulayacağız. Gemi adamları için bir dizi hakkaniyetler ve hukuk  ölçüsünde yaptırım tasarlandı bunun içinde kınamaktan uyarmaktan başlayıp ehliyetini bir süre alıkoymakta var. Ama bunu yaparkende deniz eğitim kurumlarını da ve deniz gemi işletmecilerini ve donatanlarını da bunun bu yaptırım silsilesinin dışında tutamayız. Sahte evrakla eleman çalıştıranlara ve gemi adamlarına yaptıkları haksızlıklar sebebiyle ve sebebiyet verdikleri mahrumiyetler nedeniyle bir dizi para cezası yaptırım uygulanacktır.Deniz eğitim kurumlarıda eğitim verirken ne kadar ciddi davranırlarsa ne kadar ciddiyetsiz davranırlarsa o şiddette yaptırımlar gelecektir. “dedi.

Türk P&I şirketi kurulmasını organize ettik,

Çok önemli bir konu daha var diye konuşmasına devam eden AkaTürkiye’nin en önemli eksikliklerinden birinin özellikle mali yapısı yetersiz , filosu genç ve büyük miktarda küçük tonajlı gemilerden oluşan Türk  armatörlerin artık sigorta bulamadığını Dünya’nın çeşitli yerlerinde adı P&I Kulüp olan bir masa bir sandalye olan kuluplere dünya kadar para kaptırdığını biliyoruz. Biz bakan beyin de onayı ile Barış Tozar hazırlığını yaptı ve bu şekilde  devletin işin içinde olmadığı bir Türk P&I şirketi kurulmasını organize ettiklerini ve son aşamaya gelindiğini  söyledi.

Amatör Denizci ehliyeti için yazılım hazırladık.

Amatör denizci ehliyetleri konusundada kararlı bir adım attıklarından sözeden Aka,Bugüne kadarki hizmetleri için amatör denizcilik federasyonuna teşekkür ettiklerini belirterek bundan sonra hizmetle ulaştırma bakanlığınca hazırlanan bir yazılımla hiç eğitim almadan ehliyet alma döneminin sona ereceğini,bilgisayar tabanlı, evinden internete girip eğitim alıp sınavlara girerek ve teknedede pratik eğitim alıp sınavına girerek ehliyetini alacak dedi.
Tersanelerde kira alınmaması konusunda sözlerine devam eden Müsteşar, Milli Emlak Genel Müdürlüğünün hazırladığı yönetmelik vardı bunun içeriği önemliydi işbirliği içinde çalışarak sektörün çıkarlarına hiç bir halel gelmeyecek şekilde hazırlanmıştır .Güzel sektörü koruyan bir yönetmelik taslağı hazırlanmıştır Kiraların sıfırlanması da bu yönetmelikle hayata geçmiş olack herkes yaptığı cironun binde biri oranında kira ödeyecek dedi.

56 şirketin yaklaşık 21,3 milyon detweyt tonajı yabancı bayrakta.

Piyasaların düzelmediği konusunu bildiklerini ama Dünya ticaret,nde sorun yok bütün Dünya da bilinen sorunun tonaj fazlası olduğunu tonajda arz talep dengesi sağlanmadıkça bunun düzelmeyeceğnin görülmüş olduğunu söyleyerek koster filosu eskilerinin piyasadan çekilmeside buna etken olacaktır diyen Aka hurda teşviği, mali tercihler bankaların etkilemesi dahil olmak üzere  yabancı bayrağa kaçışları sektör temsilcileri kurumlar olarak fiziki olarak ta destek beklediklerini istenen bütün desteklerle ilgili raporların ellerinde olmadığını bu mücadelenin birlikte yürütüleceğini söyleyen Aka, yabancı bayrağa gidişi izlediğini bu gün itibarıyla 56 şirketin yaklaşık 21,3 milyon detweyt tonajı yabancı bayrakta.

Kriz varsa bu sektör 21 bin detweyti 2008 den bu yana nasıl edindi?

Bu gemilerin 3 te ikisi 2008’den sonra alınmış.Buna bakan bir maliye hazine yöneticisi ‘hani bu sektörde kriz’ diyebilir. Çok kolay akla gelebilir kriz varsa bu sektör 21 bin detweyti 2008 den bu yana nasıl edindi.Hepside yabancı bayrakta.bu bir ticari tercihtir ben buna saygı duyarım.Bankalar zorlamıştır, ama bu artık güvence altına alındı ama giden orda kalıyor . Sizden bir şey yapmamanızı rica ediyorum bu bizi hem çok üzer hem de çok incitir hemde başka Kamu Kurumları nezdinde güvenilirliğimizi ve ciddiyetimizi düşürür.Ağırlığımızı azaltır.

.”Türk Bayrağı beyaz listede de olsa kara listededir hiç bir şekilde güvenilmez” Böyle beyanatlar istemiyoruz.  

”Türk Bayrağı beyaz listede de olsa kara listededir hiç bir şekilde güvenilmez.”Böyle beyanatlar istemiyoruz. Bunu doğru bulmuyoruz.Bu bizim yıllarca verdiğimiz mücadeleyi küçümsemektir.Bir kaç gün önce böyle beyanatlar oldu.ben şahsen ikili görüşmelerimde böyle ifadeler duyuyorum.Bunlar idare olarak en büyüğünden en küçüğüne kadar bizleri üzüyor.Ticari tercihlerinize hiç bir şekilde karışmıyoruz.Saygı gösteriyoruz. Gidebilirsiniz ama biz Türk bayrağında kalırsanız memnun oluruz filomuz güçlenir daha modern daha genç daha yüksek tonajlı gemilerden oluşan bir filoya dönüşür.Sesimiz daha gür çıkar.Ama oradayken, Beyaz listede olan ve düşük risk gurubuna alınmış bir bayrağa kimse söz etmemeli. Bu bayrağın prestijini hiç kimse ve bu sektör mensupları zedeleyici konuşmalar yapmamalı,sadece bayrağı değil diğer haklarınızı kollama mücadelesinde bizim elimizin gücünü düşürüyor.Lütfen idarenize sahip çıkınız biz bir bütünüz.bir şeyleri beraber yöneteceksek ben şirketlerden, yöneticilerinden aynı olgunluğu ve desteği beklerim.Biz hiç bir zaman başka bayraklardaki Türk gemilerini yabancı gemi saymadık. Personeline bir şey olur başına bir şey gelir konsolosluklarımızla mücadele veririz, ticari bir haksızlığa uğrar mücadele edeiz. Çok sayıda örneğimiz var.Biz böyle bir mücadele verirken o gemilerin işletmecileri ve sahipleri bizi adı beyaz liste aslında çatır çatır ezilerek enspect ediliyor derse bu bizim başarılarımıza gölge düşürür.Biz bunu kabul edemeyiz. Tekrar etmeyeceği konusunda güvenimiz tam.İdarenize sahip çıkmanız gerek.Biz  yaptıklarımızı anlatırken böyle cevaplar geliyor siz öyle diyorsunuz ama bak adam yabancı bayrağa gidiyormuş diye.Türk bayrağı hala horlanıyoru kabul edemem.dedi.

Gemi adamı cüzdanlarının artık Ankara’da basılacağını söyleyen Suat Hayri Aka 72 limanda sertifika basılması amacında olmalarına rağmen İstanbul Liman başkalığında yığılmalar olduğunu artık 15 gün içinde pasaport gibi basılıp gemi adamı gittiği limandan evraklarını teslim ettiğinde cüzdanını evine göndereceklerini söyleyerek ve bayram kutlaması yaparak sözlerini tamamladı.

 

Editör: TE Bilişim