Sivil toplum kuruluşlarının Avrupa Birliği sürecine katılım ve katkılarını sağlamak ve Türkiye’de sivil toplumun güçlenmesine vesile olmak amacıyla düzenlenen toplantıya Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır’ın yanı sıra Avrupa Birliği Bakanlığı Bakan Yardımcısı Ali Şahin, Hatay Valisi Ercan Topaca, Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya, İskenderun Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, Vali Yardımcıları, İl Jandarma Komutanı J.Kd.Alb. Turgay Aras, İlçe Kaymakamları, İlçe Belediye Başkanları, Bakanlık temsilcileri, kurum müdürleri ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.
Hatay’a bir kere gelenin, bin kere gelmek istediğinin rivayet edildiğini belirten Bakan Bozkır, "Gerçekten bu güzel şehre gelen hep gelmek istiyor. Benim için de aynı durum söz konusu. İnsan burada kendini huzurda hissediyor. Bu bölge, dünyanın en güzel cennet mekanlarından birisi. Dolayısı ile burada bulunmaktan mutluluk duyuyorum.’’ dedi. AB Bakanı Volkan Bozkır, "Türkiye Cumhuriyetinin belki son aylarda vatana karşı kastı olan, vatandaşın huzurunu kaçırmak isteyen, güvenliği tehdit etmek isteyen vatan hainlerinin önemli saldırılarına, huzuru bozmalarına şahit olduk. Ama içinde bulunduğumuz ortamda bu salonu bu kadar güzel bir şekilde doldurup, hep birlikte istiklal marşımızı bu kadar güçlü söyleyebilmek teröre verilebilecek en iyi mesajdı." dedi.
'SİVİL TOPLUM OLMADAN DEMOKRASİ OLMAZ'
Sivil toplumun, demokrasi içinde yer almasının devletin en büyük önceliği olduğuna değinen Bakan Bozkır, "1980’li yıllarda belki 50 tane sivil toplum kuruluşu vardı. Ama bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin en çok sivil toplum örgütüne sahip olduğu bir noktaya geldik. 108 binin üzerinde sivil toplum kuruluşu olan bir ülkeden bahsediyoruz. Bununla gurur duyuyoruz. Sivil toplum olmadan demokrasi olmaz. Onun için ilk amacımız sizleri bir araya getirip tenkitlerinizi, önerilerinizi dinlemek.’’ dedi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin son aylarda vatana karşı kastı olanların, ülkenin güvenliğini tehdit etmek isteyenlerin, vatanımızın huzurunu kaçırmak isteyenlerin önemli saldırılarına şahit olduğunu dile getiren Bakan Bozkır, "Ama içinde bulunduğumuz ortamda bu salonu bu kadar güzel bir şekilde doldurup, hep birlikte İstiklal Marşı’mızı güçlü bir şekilde söyleyebilmek her halde teröre verilebilecek en güçlü mesajdır.’’ dedi.
Türkiye topraklarının her zaman kalbini, gönlünü zor durumda insanlara açmış övünç dolu anılarla dolu olduğunu söyleyen Bakan Bozkır, "Şimdilerde komşumuz, tarihimizi paylaştığımız, aynı ailelerden geldiğimiz sadece bir coğrafi sınırın böldüğü bir ayrıma tabi kaldığımız Suriyeli kardeşlerimiz için kalbimizi açtık, evimizi açtık, ekmeğimizi paylaştık. Bizim birkaç yıldır gösterdiğimiz bu onur dolu güzel insanlık davranışları tüm dünyaca hatırlanacaktır. Ama aynı zamanda ülkesine gelen bu zor durumda insanların üzerlerinde ne varsa el koyup, ihalelerde satıp, ülkenin masraflarını buradan çıkarmak isteyen ülkeler de hatırlanacaktır. Duvarlar ören, insanları ölüme mahkum eden, o çaresiz insanları savaş esiri gibi bloklar halinde atlı polislerin eşliğinde kamplara götüren manzaralar da hatırlanacaktır.’’ dedi.
Avrupa Birliği sürecinin bir medeniyet projesi olduğuna değinen Bakan Bozkır, şunları anlattı: "Bu proje Türkiye Cumhuriyeti’nin üyelik stratejik hedefidir. Bu yolda kat ettiğimiz mesafede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına fayda sağlayacaktır diye düşünüyoruz. Bu çerçevede elimizdeki bütün imkânları nasıl en iyi şekilde kullanabiliriz onun arayışı içindeyiz. Bugüne kadar 4.7 milyar Euroluk proje ve hibe yardımını gayet başarılı bir şekilde kullandık. Önümüzdeki 2023 yılına kadarki dönemde de yaklaşık 4.5 milyar Euroluk bir kaynağımız var. Bu kaynaktan nasıl yararlanabiliriz, bugün hem burada sivil toplum kuruluşlarımız görüşlerini paylaşacak hem de arkadaşlarımız bu projelerden nasıl yararlanılır, nasıl başvurulur nasıl hazırlanılır onları sizlerle paylaşacak. Ayrıca Erasmus projesi bütün insanlarımızı kapsayıcı bir nitelikte projedir. Bugüne kadar 600 milyon Euro buradan kaynak kullandık, 400 bin insanımız bundan yararlandı. 300 bin insanımız yurt dışına gitme imkanına kavuştu. 100 bin proje üretildi ve bunlardan 26 bini kabul gördü.’’
Hatay özeline bakınca son yıllarda 419 projenin başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini ifade eden Bakan Bozkır, "Burada 37 milyon Euro kaynak Hatay ilimize aktarıldı. Erasmus projesi çerçevesinde de 321 projeye 8.3 milyon Euro kaynak sağlandı ve bu bütçe ülke çapında üst sıralarda bir rakamı ifade ediyor. Kırsal kalkınma programında 48 projeye 8.3 milyon Euro kaynak aktarıldı ve bunun dışında da Suriyeli misafirlerimizin gıda, eğitim, sağlık, altyapı, üstyapı gibi konulardaki temel ihtiyaçlarının sağlanması konusunda da Türkiye’deki sığınmacılar için Mali Kolaylık ve AB Güven Fonu Mekanizmaları ile ilk etapta gerçekleştirilecek 390 milyon Euro tutarındaki bir kaynak inşallah Antakya, Reyhanlı, Kırıkhan, Altınözü ve Yayladağı çocuk parklarının yapımı, pazar alanlarının kurulması, yol ve kaldırım düzenlemelerinin gerçekleştirilmesi, yol ve ulaşım için araç alımı gibi konularda da yine 21 milyon Euro kaynak kullanılacak.’’ dedi.
Toplantıda Şengen anlaşmasına da vurgu yapan Bakan Bozkır, Haziran ayından itibaren vatandaşların Şengen bölgesine vizesiz geçebileceği müjdesini verdi.
Sivil toplum kuruluşu temsilcileri adına konuşma yapan Suriye Türkiye İlişkileri Platformu Dini Heyet Başkanı ve Reyhanlı Can Pınarı Derneği Başkanı Sad Osman, Arapça yaptığı konuşmada, "Türkiye'nin güvenli hava koridoru oluşturması halinde Suriye'ye dönüşler olacaktır. Türkiye'de yaşayan Suriyeli vatandaşlar Türk hükümetine minnettardır. Avrupa Birliği'nin yapamadığını Türkiye Cumhuriyeti Devleti yapmıştır. Biz Türkiye'deki koşulları Avrupa'daki koşullardan daha iyi görüyoruz" dedi.
Toplantı, Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecine ilişkin değerlendirmeler konusunda katılımcıların görüş alışverişi ve Avrupa Birliği Bakanlığı yetkililerinin Avrupa Birliği projeleri ile ilgili bilgilendirme sunumları ile devam etti.
Kaynak: cha
