Atatürk 30 Ağustos 1922’de kazanılan Büyük Zafer’i, 1924 yılında Dumlupınar’da yaptığı konuşmada şöyle anlatıyordu:

"30 Ağustos Zaferi, Türk tarihinin en önemli dönüm noktasıdır. Ulusal tarihimiz çok büyük, parlak zaferlerle doludur, ama Türk Ulusu’nun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir akım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Besbelli ki genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı..."
                                                                                                                  Kemal Atatürk

TÜRK TARİHİNİN DÖNÜM NOKTASI

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle yayınladığı ve Türk ordusunu övdüğü mesajında, “Tarih boyunca farklılıklarımız, birliğimizi tamamlayan zenginliklerimiz olmuştur. 1000 yıldır hoşgörüyü, saygıyı, sevgiyi, birlikte barış içinde yaşama kültürünü en iyi biçimde gösteren bir milletiz. Birlik ve beraberliğimize asırlardır kimse zarar veremediği gibi bundan sonra da buna yeltenenler hüsrana uğrayacaktır” dedi. 30 Ağustos mesajlarında özetle şu vurgular yapıldı:

İftihar ediyoruz

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül  Ordumuzun vatan savunmasında ve uluslararası görevlerdeki başarılarıyla iftihar ediyoruz. Görev ve sorumluluklarını yüksek bir vazife bilinciyle yerine getiren TSK’ya terörle mücadeledeki üstün fedakârlıklarından dolayı şükranlarımı sunuyorum. Türkiye, önemli jeostratejik konumunun da bir gereği olarak ordusunu güçlü tutmak, etkinliğini ve caydırıcılığını artırmak durumundadır. Bu amaçla gerçekleştirilen modernizasyon çalışmalarını takdirle karşılıyoruz.

İlham alıyoruz

TBMM Başkanı Cemil Çiçek Büyük Taarruz ile tarihi bir mücadele veren ecdadımız bize şanlı bir tarih ve bağımsız bir ülke bırakmışlardır. Bıraktıkları büyük mirasa sahip çıkarak, ondan ilham almaya devam edeceğiz.

Kardeşlik yücelsin

Başbakan Tayyip Erdoğan Tarih boyunca birlik ve beraberliğimizi yıkmaya tevessül eden her türlü girişimi, her türlü saldırıyı boşa çıkaran aziz milletimiz, 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da elde ettiği büyük zaferle birlikte ayrılmaz bir bütün olduğunu tüm dünyaya ilan etmiştir. Bugün, bizlere düşen, bütün imkânsızlıklara, bütün yokluklara rağmen türlü zorlukları aşarak kurduğumuz Cumhuriyetimizi, birlik ve beraberlik içinde, bin yıldan bu yana sürdürdüğümüz kardeşlik ruhu içinde daha da yüceltmek, daha da güçlendirmek olmalıdır. Barış içinde bir arada yaşama tecrübesini, tarihten tevarüs ettiği adalet ve eşitlik ilkesini Cumhuriyet’ini demokrasiyle taçlandırarak gösteren Türkiye, bugün bölgesinin üstün bir gücü ve istikrar unsuru olarak, bölgesel ve küresel barışa da değerli katkılar sağlamaktadır. İnanıyorum ki Türkiye, milletiyle bölünmez bir bütün olarak, bugün kardeşliğimize kasteden terör ve benzeri tüm tehditlerin üstesinden gelecek, çok daha parlak, çok daha aydınlık bir geleceğe kavuşacaktır.

Destan günüdür

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 30 Ağustos; ulusumuzu esir etmek isteyen emperyalist güçlere karşı, toplumun tüm kesimlerinin dil, din, ırk, mezhep ve inanç farkı gözetmeksizin bir araya geldiği, yan yana, omuz omuza mücadele vererek zafer destanının yazıldığı gündür. 30 Ağustos Zafer Bayramı hem Cumhuriyet’e ve demokrasiye açılan bir kapı, hem de çoğulculuğa ve çok sesliliğe giden yoldur. 30 Ağustos, Atatürk ilke ve devrimlerinin filizlenerek kök salmaya başlayacağı sürecin yolunu açan Zafer Bayramı’nın tarihe kaydedilişidir. Birlik ve beraberliğimizi geçmişte olduğu gibi bugün de bozmak isteyen bazı güçler olacaktır. Ancak bu güçlere karşı 90 yıl önce nasıl mücadele ettiysek bugün de aynı mücadeleyi verme karar ve azmindeyiz. Milletimizi bölmek isteyen teröre karşı hep birlikte, kardeşliğimizi koruyarak mücadele edeceğiz.

Genelkurmay’la özdeşleşmişti yeni düzenlemeyle tahrip edildi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Geçtiğimiz yıldan itibaren milli gün, bayram ve haftalarla ilgili kutlamaların sulandırıldığı ve aşındırılmaya çalışıldığı herkesin malumudur. Bundan 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları da ziyadesiyle nasibini almıştır. Unutulmamalıdır ki 30 Ağustos Zaferi, Türk ordusunun milletiyle tam olarak birleşmesinin ve bütünleşmesinin eseri olarak hepimizin haklı gururudur. Bu nedenle aziz milletimiz ahde vefasını göstererek 30 Ağustos Zaferi’nin manevi itibarını, temsilciliğini ve onurunu Türk ordusuna vermiştir. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı TBMM’nin hükmü şahsıyla veya 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Cumhurbaşkanlığı makamıyla nasıl içiçe geçmişse, 30 Ağustos Zafer kutlaması da düne kadar Genelkurmay Başkanlığıyla özdeşleşmiştir. Ne var ki bu durum geçtiğimiz yıl değiştirilmiş ve sözde yeni düzenlemeyle tahrip edilmiştir. Unutulmamalıdır ki Zafer Bayramı’ndaki tebrikat kabul makamının farklılaşması ne demokrasiye, ne sivilleşmeye, ne de özgürleşmeye hiçbir katkı sağlamayacak ve üstelik bunların gelişmesine de hizmet etmeyecektir.

 

Editör: TE Bilişim