Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB’nin Türkiye için tek alternatif olmadığına vurgu yaparak, "Türkiye’nin Şangay 5’lisi içinde yer alması, çok rahat hareket etmesini sağlar" demişti. Bunun üzerine Türkiye’nin Şangay 5’lisine üye olunması gündeme gelirken ilk kez üye olmayan bir ülkeye başkanlık görevi verildi. Türkiye, oybirliğiyle alınan kararla Şangay Enerji Kulübü’nün 2017 dönem başkanlığını üstlendi.
"Türkiye’nin bu grup içerisinde etkin bir rol oynaması önemli"
Enerji Kulübü Başkanlığının Türkiye’ye verilmesi hakkında değerlendirmelerde bulunan Yrd. Doç. Dr. Tolga Demiryol, "Enerji Kulübü’nde bölgedeki pek çok önemli enerji oyuncusunun yer aldığını görüyoruz. Bu grubun üyeleri arasında hem önemli petrol ve doğalgaz üreticileri hem de Türkiye gibi kritik transit ülke konumunda olan aktörler var. Avantajlı jeopolitik konumunu en iyi şekilde değerlendirerek bölgesel bir enerji merkezi olmayı amaçlayan Türkiye’nin bu grup içerisinde etkin bir rol oynaması önemli" ifadelerini kullandı.
"Türkiye AB’den istediği karşılığı görebilmiş değil"
"Bu girişimin arka planında Türkiye’nin Avrupa Birliği ile yaşadığı sorunlar var" diyen Yrd. Doç. Dr. Demiryol, "AB’nin alternatifsiz olmadığı vurgusu, Ankara’nın son dönem söylemlerinde öne çıkan bir tema. Pek çok alanda olduğu gibi enerji konusunda da Türkiye AB’den istediği karşılığı görebilmiş değil. Hazar, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz doğalgazına açılan bir kapı olarak Türkiye, AB’nin enerji ithalatını çeşitlendirme stratejisi için çok önemli bir partner konumunda. Ancak, ortak çıkarlara rağmen Türkiye-AB enerji işbirliği yıllardır istenilen seviyeye gelemedi. Ankara üyelik sürecinin ilerlememesini AB ile enerji işbirliğinin önünde bir engel olarak görüyor. Son dönemde AB ile yaşanan siyasi krizleri de dikkate alarak, Türkiye’nin ŞİÖ Enerji Kulübü’nde liderlik rolü oynayarak AB’ye bir mesaj göndermek istediğini değerlendirmemiz mümkün" şeklinde konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Tolga Demiryol "Bu bağlamda ŞİÖ’nün Türkiye için AB’nin yerine geçecek bir alternatif değil, özellikle enerji alanında, AB süreçlerini tamamlayıcı bir unsur olabileceğinin de altını çizmek gerekir. Türkiye bir enerji merkezi olmak istiyorsa bunun yolu sadece boru hatları inşasından, altyapı geliştirmekten ve iyi işleyen bir enerji piyasası kurmaktan geçmiyor. Aynı zamanda Türkiye’nin bölgesindeki tüm enerji oyuncularıyla siyasi işbirliği kurması ve diplomatik olarak güçlü bir konuma gelmesi şart. Bu bağlamda ŞİÖ Enerji Kulübü gibi bir bölgesel girişimde liderlik rolü oynamak Türkiye’nin hem enerji stratejisini hem de jeopolitik vizyonu için potansiyel bir kazanım olarak değerlendirilebilir" açıklamasında bulundu.
Kaynak: iha
