Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “2002 yılında 6,7 kilogram balık tüketirken, şimdi 5,5 kilogram tüketiyoruz. Demek ki balığı tüketme konusunda iyi değiliz. Biraz daha fazla balık yememiz gerekir diye düşünüyorum” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Bursa’nın Karacabey ilçesinde ziraat odaları toplantısına katıldı. Bir düğün salonunda gerçekleştirilen programda konuşan Pakdemirli, et ve tavuk tüketiminde artış olduğunu, fakat balık tüketiminde ise gerileme kaydedildiğini dile getirerek, “2002 yılında kişi başı 6 kilogram et tüketiyorken, şimdi 14-15 kilogram tüketiyoruz. 10 kilogram tavuk tüketirken, şimdi 26 kilogram tüketiyoruz. 2002 yılında 6,7 kilogram balık tüketirken, şimdi 5,5 kilogram balık tüketiyoruz. Demek ki balığı tüketme konusunda iyi değiliz. Balıkta da 1 milyar dolar üzerinde ihracatımız var. Bunu daha fazla arttırabiliriz. Tavukta 400 milyon dolar ihracatımız var. Biraz daha fazla balık yememiz gerekir diye düşünüyorum. En azından gıdadan sorumlu Tarım Bakanı olarak doğru diyet tavsiyesi, özellikle belli yaşın üstünde insanların et tüketiminde biraz daha balığa yönelmesi gerekir diye” diye konuştu.

“İki tarafında haklarını koruyacak yasal düzenleme olabilir”

Sözleşmeli tarım konusun da çiftçiyi rahat ettirecek bir husus olduğuna değinen Pakdemirli, “Bu hususta biraz daha doğru adımlar atmamız lazım. Yani kaç para alacağınızı bildiğiniz ürünü üretirsiniz. Sözleşme tarımda mutlaka bir adım atıyor olmamız gerekiyor. Bununla ilgili yasal düzenlememiz var. Sözleşmeli tarım Türkiye’de yok mu, var. Patates üreticilerimiz üretiyorlar. Zaman zaman piyasa fiyatları farklı olduğunda ya sanayicilerimiz sözleşmeye uymuyor ya da üreticimiz uymuyor. Karşılıklı iki tarafın haklarını koruyacak yasal düzenleme ile sözleşmeli tarımı belirli noktaya getirmek istiyoruz” dedi.

Tohum işinde de Türkiye’nin başarısının kötü olmadığını belirten Bakan Pakdemirli, “2002 yılında 150 bin ton tohum üretiyormuşuz, şimdi 1 milyon 50 bin ton üretiyoruz. Dünyada 11’inci sıradayız. 750 milyon dolar da sertifikalı tohum piyasasında pazarımız var. Bugün tarlaya ektiğimiz her tohumun yüzde 60-70’i yerli tohumdur. Yeterli mi, elbette değil. Bunu yüzde 100’e nasıl çıkartmamız lazım buna bakacağız. Yabancı tohuma parayı verdiğimiz zaman katma değer yurt dışında kalıyor” ifadelerini kullandı.

“2 milyon hektara yakın alanı daha sulamaya açmamız gerekiyor”

Pakdemirli, sözlerine şöyle devam etti: “Bizim 2023 yılına kadar tamamlamamız gereken plan projeleri bütçe dışı kaynak kullanarak tamamlayabilirsek yüzde 31 hasılamızı arttırmamız söz konusu olabilir. Bu anlamda bu bölgede İznik Barajı var. İznik Barajı’nda işin çok başındayız ama burayı bitireceğiz. Bu yatırım 300 milyonluk bir yatırım. Karacabey Yeşildere Barajı’nda yüzde 60’lara geldik. 60 milyon lira ödenekle bu iş bitecek gibi gözüküyor. Gölecik İçme Suyu Ve Sulama Barajı’na baktığımızda orada yüzde 7’deyiz. Aşağı yukarı 110 milyon lira maliyeti var. Bu projeleri bitirmek için ben her yerde bu işin lobisini yapıyorum. 2023’ten geç olmayacak şekilde bu projeleri bitiriyor olmamız lazım. 2 milyon hektara yakın alanı daha sulamaya açmamız gerekiyor. Bunun Türkiye’ye maliyeti 80 milyar lira civarındadır. Ama 5 yılda da kendini geriye ödüyor.”

Program çiftçilere sertifika verilmesinin ardından sona erdi.
Kaynak: iha