28 Şubat sürecinde yaşananlar, Bağcılar’da düzenlenen ‘28 Şubat ve Necmettin Erbakan’ konulu panelde masaya yatırıldı. 28 Şubat sürecine yönelik konuşan eski MÜSİAD Genel Başkanı Dr. Ömer Bolat, “Halka çok büyük zulümler yaptı, ekonomiyi bir enkaza çevirdi. O nedenle unutulmamalı ve unutturulmamalı” dedi.
Bağcılar Belediyesi, 1997 yılında gerçekleşen ve adı postmodern darbe olarak anılan 28 Şubat sürecini ‘28 Şubat ve Necmettin Erbakan’ isimli panel ile ele aldı. Sürecin 19. yıl dönümünde gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü Gazeteci-Yazar Ekrem Kızıltaş yaptı. Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz Bağcılar Kültür Merkezi’nde düzenlenen panelin konuşmacıları ise eski MÜSİAD Genel Başkanı Dr. Ömer Bolat ve Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Çelik oldu.
“28 ŞUBAT’I BU AZİZ MİLLET TARİHE GÖMDÜ”
Konuşmasında 28 Şubat süreci ve Necmettin Erbakan’ın siyasi görüşlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan eski MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Bolat, “Özellikle hanımlar, gençler 28 Şubat’ın en büyük darbesini yiyen kesimlerdi. Bin yıl sürecek dedikleri 28 Şubat’ı bu aziz millet ve onun içinden çıkan devlet adamları hep birlikte tarihe gömdüler. Hocamız öncelikle çok başarılı bir akademisyendi. Çok genç yaşta profesör olmuştu. Matematik, makine mühendisliği ve metal sektörü uzmanlık alanlarıydı. Teknik bir dehaydı, siyaset ustası bir insandı. Yaklaşık 43 sene siyaset alanında başarılı bir çizgisi vardı. Erbakan hocamızla özdeşleşen en önemli kavramlardan biri ‘Milli Görüş’ kavramıydı. Milli Görüş kavramı insanlarımızın olaylara bakışında ekonomiden tekniğe, sanattan kültüre, dış politikadan siyasete milli bir bakış açısıyla yaklaşımı öngören bir kavramdı. Bu kavramı kazandırdı” ifadelerini kullandı.
“UNUTULMAMALI VE UNUTTURULMAMALI”
28 Şubat sürecini Türkiye’ye olumsuz anlamda çok büyük etkilerinin olduğunu belirten Bolat, yaşanan olumsuzlukların günümüzde etkilerinin büyük ölçüde ortadan kaldırıldığına dikkat çekti. Bolat, “28 Şubat postmodern falan değil açıkça bir darbeydi ama darbelerin en kötülerinden biriydi. Çünkü halka çok büyük zulümler yaptı, ekonomiyi bir enkaza çevirdi. O nedenle unutulmamalı ve unutturulmamalı. Bir kısmımız bunları yaşadı. Çocuklarımıza, torunlarımıza, talebelerimize bunları anlatmamız lazım. Özellikle halkın çocukları, halkın temsilcileri bayanlar, Türkiye böyle değildi. Bugün Türkiye’de başörtülüler öğretmen oluyor, savcı-hâkim oluyor, rektör oluyor, öğretim üyesi, memur oluyor. Kamuda, özel işletmelerde, belediyelerde çalışabiliyor. Sakallılar, gümüş yüzüklüler çalışabiliyor. Sarıklılar, cübbeliler sokakta özgürce dolaşabiliyor. Herkes birbirinin kılığına kıyafetine karışmadan kardeşçe yaşayabiliyorlar. Ama 15-18 sene önce ‘irtica geliyor, şeriat geliyor’ korkularıyla, halkı birbirine düşürme, birbirine düşmen etme kampanyaları yapıldı” şeklinde konuştu.
Kaynak: iha