Devlet: Kâr Hırsı Dizginlenebilseydi, Tuzla'da Ölümler Önlenebilirdi
 
Devlet Denetleme Kurulu tersane sektörü üzerine hazırladığı raporda 2000-2008 arasındaki 62 işçi ölümünün tamamının önlenebilir olduğunu söyledi.
 
Sendikaların önü açılmalı, kamu politika oluşturmalı, denetlemeli, düzenlemeli.

Tersane sektörünün hızlı bir büyüme yaşadığını belirten Devlet Denetleme Kurulu, bu yüzden ölümlerle gündeme gelen sektörde iş ve işçi güvenliği sorunlarının daha da artacağını öngörerek acilen çözüm bulunmasını önerdi.
 
"Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde, 2000 - 2008 yılları arasında toplam 56 ölümlü iş kazası meydana gelmiş ve 62 işçi hayatını kaybetmiştir. Bölgede ölümlü iş kazası sayısı, iş hacmindeki artışa paralel olarak 2000 yılında 4 iken 2007 yılında 10, 2008 yılında ise 11’e ulaşmıştır. Bu kazaların nedenleri, sırasıyla yüksekten düşme, elektrik çarpması, malzeme çarpması/düşmesi, sıkışma, patlama ve diğer hususlar olarak tespit edilmiştir. Söz konusu kazaların/nedenlerin tamamı önlenebilir/giderilebilir niteliktedir."
 
Örgütlenmenin önü açılmalı 
 
26 Kasım'da açıklanan 522 sayfalık raporu hazırlayan müfettişler, sendikalaşma için uygun koşulların yaratılmasını istedi. Ayrıca taşeron sisteminin denetlenebilir bir yapıya dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı.
 
Bu konuda kapsamlı bir rapor hazırlayan kurul, işçi güvenliği için denetim ve uygulama sistemleri ve politikaları geliştirilmesi; yasal değişiklikler yapılması ve bu alana kaynak aktarılması gerektiğini söyledi.
 
İş kazalarının şeffaf biçimde kayda alınması ve incelenmesi gerektiğini söyleyen müfettişler, buna göre önlem alınmasını istedi. 7,5 saatlik iş günün uygulanmadığını işçileri sosyal haklarının ve çalışma koşullarının yetersiz olduğunu vurguladı.
 
Denetimsiz büyüme: Kamunun kusuru

2002-2007 arasında dünya ticaret hacminin artmasıyla koşut olarak deniz ticareti hacminin de arttığını belirten rapor, bu dönemde ucuz emek ve sipariş üzerine imalat yapabilme kapasitesi sayesinde Türkiye'nin de pazardan pay aldığını vurguladı.
Rapor, gemi yatırımlarının finansal yatırımlara oranla yüzde 75 daha karlı olduğunu da ekledi.
Bu gelişme döneminde kamu kurumlarının ve hükümetin bir politika oluşturmadığını, dolayısıyla süreci denetleyemediğini belirten müfettişler sektörün kendi yapılanmasını pazar güçlerine göre oluşturduğunu, sorunların da buradan kaynaklandığını söyledi.
Tersanelerde işçi ölümlerinin artmasıyla sorunların gündeme geldiğini belirten rapor, politika ve sistem yokluğu nedeniyle kamu kurumlarının ancak "münferit çözümler" üretebildiğini; bunun da yetersiz kaldığını ekledi.
 
Politika gerekli

Raporun sonuç bölümünde yer alan tespitler özetle şöyle:
 
  • Türkiye'nin denizcilik politkası gözden geçirilmeli. Yunanistan dünya deniz ticaret filosunun yüzde 17'sine sahip, Türkiye'nin payıysa yüzde 1,3.
  • Tersanecilik sektörünün rekabet gücünü zayıflatan unsurlar ortadan kaldırılmalı ve sektör bütünüyle ele alınarak teşvik edilmeli. Konu ile ilgili olarak raporda yer verilen tüm önerilerin (ruhsatlandırma, irtifak hakkı sorunları, yerleşim alanlarının darlığı, bürokratik engellerin kaldırılması, ulaşım, itfaiye, sağlık tesisleri gibi altyapı eksikliklerinin giderilmesine yönelik ve buna benzer öneriler) gerekleri yerine getirilmeli.
  • Türkiye Tersaneleri Master Planı resmiyete kavuşturulmalı.
  • “Deniz Teknolojileri AR-GE merkezi” kurulmalı. Denizcilik Müsteşarlığının kurumsal kapasitesi artırılmalıdır.
Editör: TE Bilişim