Türkiye'de gemi inşa sektörü

 

MAHMUT İNAN


Sanayi ve Ticaret Bursa İl Müdürü

 

Üç taraflı denizlerle kapl1 ve yaklaşık 8333 km. sahil uzunluğu olan bir coğrafyada yaşadığımızı bilmemize rağmen, ne yazık ki bu muhteşem imkandan yeterince faydalanamadığımız ortadadır.

İthalat ve ihracatımızın % 95'inin üzerindeki bölümü denizyoluyla yapılmasına rağmen, bu yüklerin ancak % 24'ü Türk bayraklı gemilerle yapılmaktadır. Yurtiçi ulaştırma faaliyetleri içerisinde denizciliğimizin payı sadece %4'dür. Yine nüfusumuzun takriben % SO^si, sanayimizin % 80/ine yakın bölümü sahil kesimindeyken, iç taşımacılık yani kabotajda, deniz ulaştırmasının payı %5, yolcu taşımacılığında ise binde 3 civarındadır.

Bugün itibarıyla tersanelerimiz kamu, askeri ve özel tersaneler olmak üzere Tuzla bölgesinde 27 adet, Karadeniz'de 6 adet İzmit'te 2 adet ve Çanakkale'de 2 adettir. Mevcut tersanelerimizin dışında Trabzon Çamburnu, Samsun, Karadeniz Ereğli, izmir Aliağa- Hacıahmetağa koyu, Mersin Taşucu-SEKA, Adana BOTAŞ- incirli mevkii tersane projeleri tersaneciliğimizin geliştirilmesi için projeleri hazırlanan yeni gemi ve yat inşa alanlarıdır. Bu çalışmalar devam etmektedir. Ülkemizin bulunduğu konuma, sağladığı coğrafî avantajlara baktığımızda dünya ulaştırma hatlarının odak noktasındadır. Asya ve Ortadoğu ülkelerinin birçoğu dünya ticaretine açılmak için Akdeniz'i, Karadeniz'i ve boğazlarımızı kullanmak zorundadırlar. 8333 km. lik sahil bandımız dünya ticaretinde söz sahibi olmamızı sağlayacak büyük bir fırsattır. Bugün ülkemizden daha az avantajlı konumda olan Malta, Yunanistan ve İtalya transit taşımacılıkta denizyoluyla taşman 10 milyonlarca ton yükün dünya çapında lojistik üssü ve aktarma limanı durumundadır.

 

Önemli gösterge

 

%44'ü 20 yaşın üzerinde olan deniz ticaret filomuzun dünyadaki yapılanmaya uygun hale getirilebilmesi ve ortalama % 6 nispetinde büyüyen ekonomimizin asgari %3 oranında artan deniz ticaret hacminin gerektirdiği tonaj artışına cevap vererek mevcut durumunu (ithal ve ihraç yüklerimizin taşınma-smdaki Vi lük payını) muhafaza edebilmesi için, mevcut deniz filomuzun %6 sının her yıl yenilenmesi ve aynca her yıl %3 nispetinde genişlemesi gerekmektedir. Bu durum gemi inşa sanayimize olan talep için önemli bir göstergedir. Geçen ay Bursa'mıza BTSO nun konuğu olarak gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sn. Hilmi GÜLER'in verdiği bilgilere baktığımızda çok yakın gelecekte ülkemiz bir enerji koridoru ve transfer istasyonu haline gelecektir.

Yumurtalık Petrol Boru hattı, Kerkük- Tiflis- Ceyhan Petrol Boru hattı ülkemizi petrolün transfer istasyonu haline getirmiştir. Türkmen doğal gazı ve İran doğalgazının da ülkemize ulaşmasıyla, ülkemizin ihtiyacından arta kalanı dünya pazarlarına sunacağımız yeni bir imkân oluşturacaktır.

 

Petrolün ve doğalgazın transfer istasyonu haline gelen ve gelecek olan Türkiye, bu ürünlerin dünya pazarlarına taşınmasından hak ettiği payı alabilmesi ancak tersanelerimizde üreteceğimiz deniz ticaret filosuyla, müthiş bir katma değere sahip olacağımız unutulmamalıdır. Bu noktalan gözden kaçırmayıp geleceğe bu vizyonla bakabilirsek ne uluslar arası finans kuruluşlarına ihtiyacımız kalır, ne cari açık belası demoklesin kılıcı gibi başımızda durur, ve ne de işsizlik sosyal düzenimizi ve barışımızı tehdit eder.

Hatırlarsınız bir zamanlar bir Alman "Su akar,Türk bakar" demişti. Yarın da bir Japon çıkıp "Deniz dalgalanır,Türk efkarlanır." demesin !


Kaynak: EKO Haber
Yayın Tarihi: 13 Şubat 2007

Editör: TE Bilişim