Armatör Kahraman Sadıkoğlu ile anlaşıp, Tuzla Shipyard Tersanesi'ne giren geminin Yunanlı armatörü, onarım sürerken, yakınlardaki bir başka tersane ile anlaşıp işin kalan kısmını orada yaptırmak istedi. Sadıkoğlu, 150 bin dolarlık masrafın ödenmesi koşuluyla geminin tersaneden çıkmasına izin verdi. Buna rağmen "60 bin dolarlık iş yapılmıştır" diye mahkeme karan aldıran Yunanlı armatörün avukatı, T\ızla Shipyard Tersanesi'ne polis baskını yaptırdı. Mahkeme Başkanı ile temasa geçen Sadıkoğlu, 145 bin dolara uzlaşma sağladı. Yunanlı armatörün davranışını etik bulmayan diğer tersane de, gemiyi reddedince çaresiz Yunanlı, ülkesine dönmek zorunda kaldı.

Kahraman Sadıkoğlu'na ait Tuzla Shipyard Tersanesi, 5 Mayıs Perşembe gecesi polis baskınına uğradı. Tersaneye tamir için gelen geminin Yunanlı armatörü, daha ucuza başka bir tersaneyle anlaştığı gerekçesiyle, gemisini almayı talep etti. Ancak, yapılan masrafların bedelini isteyen tersane yetkilileri izin vermeyince, TUzla Mahkemesi'ne "geminin kaldırılması" kararını aldıran gemi sahibi, tersanede hareketli saatlerin yaşanmasına neden oldu. Geminin tamiri için 100 tona kadar 2 dolar, 100 tondan sonrası için de 2.5 dolar üzerinden anlaştıklarını açıklayan Tuzla Shipyard tersanesi sahibi Kahraman Sadıkoğlu, olayın detaylarını ise şöyle anlattı:

"Söz konusu geminin acentesinin çağırdığı klas geldi, '3 gün burada sörvey yapacağım' dedi. İncelmiş sacları işaretledi, geminin yanında 470 ton sac buldu. Yüzde 5-10 Jestbahis sapma olur ama, bu çok büyük bir fark. Diğer yansına da raspayı yapın oraya da bakacağım deyince Yunanlı gitti. Benim elimde zaten yeteri kadar iş var. Oraya da ekstra taşeron tutup, 110 kişilik bir ekip almıştık. Bizim arkadaşlara 'saat 3'te geleyim, hesabı kesin' diye konuşmuş. Söz konusu rakam da İSO bin dolar. Ben de çıkarın masrafları ödesin, alsın gemisini dedim. Biz konuşmayı beklerken, Tuzla Mahkemesi'ne '60 bin dolarlık iş yapılmıştır, gemi derhal kaldırılsın' diye karar aldırmış. Perşembe gecesi 20-25 polisle tersaneye baskın yapıldı. Başlarında genç bir avukat, efendim biz kararı uygulayacağız diyor. Ben bu karar diğer gemilere de örnek olur diye 'kaldıramazsın' dedim. Polisler de, savcının kaldırma karan var dediler. Bizim avukat da, savcı tespit etmeden böyle bir karan tek taraflı veremez dedi. Büyük bir ihtimalle abartılı ve ters anlattılar, bu kararı alması için. Vinç tuttular, biz de size, hiçbir servis vermeyiz, buyurun kaldırın dedik. Yunanistan'da olsa, tersanenin içine sokmazlar, gemimizi görmeye giremeyiz. Ama sen burada geliyorsun, bağırıyor, çağırıyorsun benle anlaşmadan da gemiyi buradan alamazsın dedim. Sonra Hakime hanımın telkinleriyle 145 bin dolara anlaştık ve iş tatlıya bağlandı."

Yunanlı armatörün anlaşmaya çalıştığı diğer tersanenin de örnek bir davranış sergilediğini vurgulayan Sadıkoğlu, Yunanlı armatörün fiyat kırma kurnazlığına düşmedikleri ve meslek onurunu korudukları için meslektaşlarımı da ayrıca kutluyorum" diye konuştu.

(KAYNAK: DÜNYA GAZETESİ Perşembe Rotası Eki; Selçuk ONUR)

Editör: TE Bilişim