Harp Gemisi Endüstrisi ve Yan Sanayii Semineri ODTÜ'de yapıldı

Harp Gemisi Endüstrisi ve Yan Sanayii Semineri, Ankara ODTÜ'de yapıldı. SSM, OTDÜ ve SASAD'ın yanı sıra Deniz Sistemleri seminerini düzenleyen kuruluşlar arasında yer aldıklarını belirten Y. Müh. Zafer Betoner, seminere kayıtlı katılım sayısının 750 civarına ulaşmasıyla Türkiye'de harp gemisi endüstrisi ve inşaatına yönelik çok önemli bir gelişmenin yaşanmakta olduğunu söyledi.

Katılımcı sayısını iki katına çıkarmanın ve seminerin harp gemi inşaatı ve teknoloji adına bir buluşma platformu haline gelmesinin ortak çabalarla mümkün olabileceğini belirten Zafer Betoner, Türkiye'nin gemi inşa sanayii ve eğitimli işgücüyle bu alanda çok etkin şekilde yer alabileceğine işaret ederek; "Kara ve hava sistemleri ile ilgili firma ve kuruluşlarımızın da katılımının kuvvetler arası müşterek harekâtlar nedeni ile göz ardı edilmemesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum" dedi.

Savunma Sanayii Müsteşarı, ODTÜ Rektörü ve SASAD Genel Sekreteri'nin yer aldığı seminer büyük bir ilgiyle izlendi. Bu seminer sıra dışı bir sanayi alanını ve milli gemi inşa sanayii için çok temel bir olguyu gündeme getirmekte ve canlı tutmaktadır. Böylesine sıra dışı bir semineri düzenleyenleri kutluyorum.
 
Dünyada askeri gemi sanayiine sahip ülkeler

Seminer nedeniyle, olası ulaşabildiğim kaynaklardan ve uzmanların anlatımlarından yararlanarak bir araştırma yaptım. Uçak, helikopter gemisi ve denizaltı gemilerini, firkateyn, korvet, hücumbot ve yardımcı sınıf gemileri inşa edip donatabilecek ülkeler: Amerika Birleşik Devletleri, Büyük Britanya Krallığı, Fransa, İtalya, Almanya, Rusya, Çin Halk Cumhuriyeti, Japonya (kısmen), Kanada (kısmen), Avustralya (kısmen), Hindistan (kısmen), İspanya (kısmen), Hollanda (kısmen), Danimarka'dır (kısmen).

Adları geçen ülkelerin, halen firkateyn, korvet, hücumbot, sahil güvenlik gemileri, denizaltı gemileri, uçak/helikopter gemileri ve donanmada kullanılan her türlü yardımcı sınıf gemileri yeni inşa, mevcutların yenilenmesi ve daha ileri teknolojilerle donatılmasına yönelik projeleri uygulama halindedir.

Sektörle ilgili Ar-Ge altyapıları, devletin ilgili kuruluşlarının üniversite/enstitü ve özel sektör kuruluşlarını proje talepleri ile desteklemelerinin yanında, bu kuruluşlarca üretilen/önerilen projelerin desteklenmesi politikalarının uygulanmasına dayalıdır. Ancak bundan farklılık gösteren Rusya ve Çin Halk Cumhuriyeti olup, bu ülkelerdeki eğilimin de giderek, diğer ülkelerde uygulanan devlet desteğindeki özel sektör kuruluşlarında Ar-Ge projelerinin geliştirilmesi ve yürütülmesine yönelik politikaların uygulanmasına yaklaşıldığını göstermektedir.

Bu konuda en önemli kanıtlar; son yıllarda bu ülkeler tarafından uygulamaya konulan harp gemisi projeleridir. Özellikle denizlerdeki menfaatlerinin korunmasına yönelik olarak bu ülkeler, harp gemilerini karasuları dışında görevlendirme ve tatbikatlara katılma yönünde politikalarını uygulamaya koymuşlardır.

Uçak, helikopter gemisi ve denizaltı gemilerini, firkateyn, korvet, hücumbot ve yardımcı sınıf gemileri, teknoloji/proje ithal ederek inşa edip donatabilecek ülkelerse Türkiye, Güney Kore, Pakistan, Yunanistan, İran, Brezilya ve Polonya'dır.

Adları geçen ülkelerin, kendi firkateyn, korvet, hücumbot, denizaltı gemileri inşa ve yenileme projeleri olmakla beraber, bu ülkelerin donanmalarında hâlâ 2. el gemi kullanımına ilişkin eğilimler az veya çok olarak kendisini göstermekte olup, bu konuda kendisine müttefik farz edilen ülkelerin donanmalarından hizmet dışı yapılan gemilerin mümkün mertebe günün teknolojileri ile donatılmasına yönelik politika/projelerin uygulanmasıyla sahiplenilen gemiler, eğitim veya savunma amaçlı kullanılmaktadır. Bu gemilerin yedek parça ihtiyacı ise ilk sıralamada yer alan ülke sanayilerinden yoğun bir şekilde karşılanmaktadır.

Bu ülkelerin sektörle ilgili Ar-Ge altyapıları yok denecek kadar azdır. Çünkü bütçelerinde kaynak ayırma zorluklarının bulunması yanında, ayrıca yürürlükteki mevzuat yapılarından kaynaklanan zorlukların da bulunduğu aşikârdır.
 
Başka ülkeler ihtiyaçlarını nereden karşılıyor

Diğer ülkeler ihtiyaçlarını çoğunlukla müttefik gördükleri ülkelerden karşılamaktadırlar. Çünkü harp gemisi sanayii teknoloji yoğun ve pahalı bir endüstri koludur. Ticari gemi endüstrisine benzemez. Harp gemisi inşa eden tersanelerin sürekli teknoloji üsleri olarak değerlendirilmesi ve devamlılıklarının sağlanması gerekmektedir.

Aksi halde teknoloji yarışında geri kalınır ve bu alandaki diğer rakip ülkelerin öne geçmesi engellenemez. Bunu yaparken uygulanacak politikalar arasında; tersanelerin, gemi dizayn şirketleri, sevk sistemi üreticileri, komuta kontrol, navigasyon, elektronik haberleşme ve elektronik sensör üreticileri ile işbirliği içinde çalışmasını sağlayacak politikalar esas alınmalıdır.

Ancak bu sayede birbirinden kopuk olmayan, birbirini anlayan ve teknolojik gelişmeleri paylaşarak ileriye götürebilecek yeni uygulamaların önünü açan sektör altyapısı ve şirket yapılarının oluşması sağlanabilir. Tabii ki bu alandaki beyin gücünün yetiştirilip devamlılığının sağlanması da bu yöndeki politikaların uygulanmasına bağlıdır. Ancak bunların yanında en önemli faktör devlet desteğidir. Çünkü harp gemisi endüstrisinin ve bu gemilere monte ve entegre edilecek sistemlerin tek müşterisi yine devlettir.

Günümüzde bu olgu ile stratejik planlarını yapan ve gerekli politikaları uygulayan ülkeler, birinci sıralamadaki ülkelerdir.
 
Ortalama muhtelif tip gemilerin fiyatları

Ticaret gemileriyle kıyaslandığından harp gemilerinin fiyatlarının katlanarak çok yukarılarda olduğu görülecektir. Şöyle ki firkateyn maliyeti silah ve sensör teknolojisine bağlı olarak 200-300 milyon ABD Doları olmaktadır. Diğer harp gemileri de silah ve sensör teknolojisine bağlı olarak örneğin korvet, 150-200 milyon ABD Doları; hücumbot, 100-150 milyon ABD Doları; helikopter gemisi hava araçları ve görev spesifik ekipman/araç hariç, 250-400 milyon ABD Doları olarak belirtilmektedir.

Yardımcı sınıf gemiler, 20-250 milyon ABD Doları'dır. Denizaltı gemileri için konvansiyonel ve tonaj ile taşınan silahlara bağlı olarak inşaat maliyeti 200-300 milyon dolar verilmektedir.
Bu sanayi sektöründe ihracat yapmak, özel sektör tersanelerinin harp gemisi alanında teknoloji üsleri haline getirilmesi ve bunun yanında harp gemisini harp gemisi yapan mekanik, makine, elektronik sistemlerin Türk yan sanayii tarafından üretilip, monte ve entegre edilmesiyle mümkündür.

Bunun yapılabilmesi içinse yoğunlukla (birinci sıralamadaki ülkelerin stratejik planlama metotları ile bu planların yürürlüğe konulduğu politikalarına benzer politikaların uygulanması gerekir. En önemli konu Ar-Ge projelerine kaynak ayırabilmektir.

Bu alanda devlet desteği şart olup, beyin gücünün yetiştirilmesi ve idamesi esastır. Aksi halde kazanılan bilgi, know-how ve teknoloji ile bütün bunların hayata geçirilmesini sağlayacak mevzuatın yanında idari ve ekonomik tedbirler kesintiye uğrar ve daima belirli dönemler sonrasında hep "0"dan ve yeniden başlanarak, harcanan kaynaklar israf olur.

Editör: TE Bilişim