Çinli gemiyi dağıtıyor, biz burada topluyoruz 

Çinliler’in yaptığı gemilerin Türkiye’ye gelinceye kadar dağıldığını söyleyen Mustafa Gürsoy, ürettikleri dümen, hangar kapağı ve pervanelerle gemileri topladıklarını söyledi

İstiklal Savaşı’nda Ankara’ya ulaştırılması için takasındaki çakılların arasında mermi kaçıran bir babanın oğlu olan Mustafa Gürsoy, kurduğu Gürdesan Gemi Sanayi adlı şirkette yerli-yabancı gemilere parça üretiyor. Gemiler onun ürettiği dümen ve pervanelerle yol alsa da hizmet verdiği denizcilik sektörü krize girince darboğazın etkilerini atlatmak üzere tamir işine ağırlık verdiklerini belirten Gürsoy, yüzde 15 olan onarım payını yüzde 30’a kadar çıkardıklarını söyledi.

• Koca koca gemiler sizin ürettiğiniz dümen ve pervanelerle yürüyor. Gemi sanayine parça üretmek nereden aklınıza geldi?

Gemicilik baba mesleğimiz aslında. Köyümüz, gemi taşımacılığı ile geçiniyordu. Köyümüzün adı bile ‘Gemiciler Köyü’ydü. 1982’nin ortasında ben İTÜ makine mühedisliğini bitirdim. Mühendis olarak bir süre çalıştım. Birlikte çalıştığım kardeşim İsmail Bey de tornacıydı ve gemilerde çalışıyordu. Ben de kendi işimden ayrıldım. İsmail de gemilerden ayrıldı ve kendi atölyemizi kurduk.

• Gemiciler Köyü’nde ne var?

Kastamonu İnebolulu’da... Her evin 2-3 tane gemisi vardı. Hiç kredi filan yok, kendi imkanlarıyla yatırım yaparlardı. Zaman içinde gemiler büyüdü sac gemiler çıktı, hepsi takalarını sattılar, ev, bina aldılar. Onların gelirleriyle geçinmeye başladılar. Kimse de çocuğunun bu işe girmesini istemezdi. Ben Haydarpaşa Lisesi’ni bitirdim, yüksek denizcilik okuluna devam etmek istiyordum. Babama kaptan olmak istediğimi söyledim.  Babam itiraz etti, ona gemilerin kendi zamanındaki gibi olmadığını anlatarak ikna ettim.

• İşiniz armatörlerle, krizde tersaneler de zarar gördü.

Siz ne yaptınız?

Şartlara göre kendimizi geliştirdik. İlk geldiğimizde 4 dönümde faaliyet gösterirken 20 dönüme, derken en son 40 dönüme çıktık. Yılda 100 tane 45 bin tondan 25 bin tona kadar gemileri donatıyoruz. Seri imalata dönüştük. İşler yüzde 30 durdu çünkü.

• Başka nasıl tedbir aldınız?

Bizim elimizde 2012’ye kadar siparişlerimiz vardı, iptaller oldu. Biz de artık yönümüzü  yurtdışına çevirdik. Uzakdoğu ağırlıklı olmak üzere dış ülkelere açılacağız. Kazakistan’a Çin’e gittik, bu seyahatler devam edecek. Meksika Brezilya’ya her yeri dolaşacağız.

Bir de yüzde 15 seviyelerine indirdiğimiz tamir etme işimizi tekrar yüzde 30’lara çıkardık. Ekonomik kriz gelince deniz ticareti yüzde 50 azaldı. Armatörler zor durumda.

• Çinliler rakip mi?

Değil aslında. Burada büyük gemiler yapılmıyor. Çok büyük tonajlı gemi isteyen armatör yurtdışına sipariş veriyor. Ancak Çinliler yaptıkları gemilerde kötü malzeme kullanıyorlar. Tek taraflı kaynak yapıp, macun çekiyor boyuyorlar. Dışarıdan çok güzel görünüyor ama bu gemi batar. Ya da yaptıkları dümen kopuyor, hangar kapakları açılıyor bir daha kapanmıyor.

Gemi Uzakdoğu’dan çıkıyor buraya gelinceye kadar darmadağın oluyor. Biz o gemilere yeni parçalar takıyor, tamir ediyoruz.

• Hükümet tersaneciliğe nasıl bakıyor, destek var mı?

Hükümet tersane girişimcilerine fırsat tanıdı. Para vermedi ama yer gösterdi. Yatırımcının istediği de o zaten. Karadeniz Ereğli’deki balıkçı tersaneleri bu sayede hep büyük tersaneciler halini aldı. Samsun’da yerler yapıldı, Yalova Altınova’da Tuzla’yı ikiye katlayacak şekilde bir tersane bölgesi oluşturuldu. Gelibolu da bu konuda çok aktif.

Tüm bunlar gemi sayılarını artırdı, Türkiye’nin yurtdışıyla rekabet şansını güçlendirdi. Yarım kalan gemiler var, onları desteklerlerse hepimize iş çıkar. Kimse tersanelere kredi vermek istemiyor, yatırımlar kaldı.

• Sizin de gemileriniz denizlerde. Somalili korsanlarla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Bizim gemilerimiz 6 bin 500 tonluk. Bunları daha çok Karadeniz ve Akdeniz’e gönderiyoruz. Belçika, Danimarka ve İngiltere’ye gidiyoruz. Güneye pek gitmiyoruz. Oraya daha büyük tankerler gidiyor. Ancak bana göre korsanlarla başa çıkmanın yolu silahlanmak. Bu konuda yetki de kaptanlarda olmalı. Sahilden 200 metre açıktasın, onlar botta. Sen ateş ettiğinde şansları yok.

• Belki de bu kadar kolay olmayabilir.

Ben Deniz Ticaret Odası’nda meclis üyesiyim. Bir albay brifing vermişti. Orada gruplar oluşturduklarını, gemilerin o gruplar içinde askeri gemi eşliğinde konvoyla gidildiğini anlattı. Albay    “ Bazıları korsanları takip edip rotadan çıkıyor. Biz gemilere 1 saatlik mesafedeyiz, onlar rotadan çıkıp kaçarken helikopterler yetişir. Askeri gemilerden yardım gelir.

Her ülke birbirine yardım ediyor. Kaptanların daha dikkatli olması ve hatta korsanlar için daima gözcü kullanması gerekiyor” demişti.

Terzi usulü gemi üretimi avantajımız

Yaptığımız ürünlerin yüzde 80’i ihraç oluyor ama bunların çok büyük bir kısmı gemilerle gittiği için bu pek görünmüyor. 40 milyon dolarlık bir brütümüz var. İhracatta Türkiye’nin avantajları var. Dışarıda üretim standart, bizde terzi usulü çalışılıyor. Standardı, boyasını bile kendi şöyle istiyorum böyle istiyorum diyor. Butik çalışmak  yurtdışından alacağımız siparişleri kolaylaştırıyor.

Gemilerim zarar ederek çalışıyor

Bizim de iki gemimiz var. Navlunlar düşük, gemilerin çalışmayıp yatması bu krizde daha büyük zarar. Ama zararı düşürmek adına yük alıyor ve çalıştırıyoruz.

Babası İstiklal Savaşı’nda teknesiyle mermi kaçırmış

İstiklal Savaşı sırasında babasının, teknedeki çakıllar arasında nasıl mermi kaçırdığını anlatan Gürsoy “İngilizler aramış ama mermileri bulamamış”dedi

İstiklal Savaşı’nda babam takasıyla mermi taşımış. Bizim denizciliğe ilişkin en güzel anımız budur. O zamanlar yelkenlilerde balans olarak kum kullanılıyormuş. Gemi boş dönerken denge sağlansın diye ambara kum ya da çakıl konuluyor. İstiklal Savaşı sırasında İngilizler’den çalınan mermileri kumun içine saklıyorlar. O dönemden babamlar da bu yöntemi kullanıyor ve mermileri İnebolu’ndan yükleyip Ankara’ya götürüyorlar. İngilizler gemiye çıkıp arama yapıyorlar ama kumun içindeki mermileri bulamıyorlar. Bu arada Kefken’de korsanla türemiş gemileri soyuyorlar. Korsanlar bizimkilerin de yolunu kesiyor, o zaman da teknelerde kendilerini korumak için mavzer var. Silah var. Kumdaki silahlerı çıkarıp korsanlara karşılık veriyorlar. 

 

Editör: TE Bilişim