2012 yılı için Tuzla’ya tek sipariş verildi

Küresel kriz öncesinde yılda ortalama 150 geminin inşa edildiği Tuzla tersaneler bölgesi, dünya ticaretinin durması ile yaşanan sipariş iptalleri nedeniyle can çekişiyor.

2009′da üretimde yüzde 90, istihdamda yüzde 75 düşüş yaşayan Tuzla tersanelerinde, 2012 için alınan yeni sipariş adedi yalnızca 1. Hükümetin gemi inşa sektörüne yönelik yeni bir teşvik paketi hazırladığı konuşuluyor ancak tersane sahipleri umutsuz, isten çıkarılan işçiler çaresiz. Devlet Bakanı Ali Babacan’ın geçen hafta yaptığı sürpriz Tuzla ziyareti sonrasında umutlanan gemi inşa sektörünün gözü kulağı hükümetten gelecek bir “teşvik” müjdesinde. “Teşvik” haberleri ile yeniden gündeme gelen ve uzun zamandır üretim ve ihracat başarılarından çok iş kazaları ve ölümlerle anılan Tuzla tersanelerinde hem patronlar hem de işçiler dertli.

‘Lale Devri’ni yaşıyordu şimdi ‘Hayalet Kasaba’ Türkiye ekonomisinin “kalkınma” düğmesine bastığı 1980′lerin ortalarından itibaren adını duyurmaya başlayan Tuzla tersaneler bölgesi, 2005 yılına kadar ülke gündeminde fazla yer almadı. Ancak 2005-2008 yılları arasında yakalanan ivme, tüm gözleri bu bölgeye çevirdi. Bu yıllarda dünya gemi inşa sektörü yüzde 89 büyürken, Türk gemi üreticileri yüzde 360′lık rekor bir büyümeye imza attı. Tersanelerin “Lale Devri” olarak adlandırılabilecek bu dönemde, Türkiye üretim kapasitesi bakımından dünyada 23. sıradan 8. sıraya yükseldi, sipariş sıralamasında ise dünya beşinciliğjne oturdu Ancak ardı arkası kesilmeyen yüksek bütçeli siparişler, üretimde aksaklıklara yol açmaya başladı. Taşeron firmalar ile anlaşan tersanelerin tam gaz çalışması ve bu sırada iş güvenliğinin arka plana atılması, ölümle sonuçlanan iş kazaları yaşanmasına yol açtı. İş kazaları nedeni ile 1992-2009 yıllan arasında 131 işçi Tuzla tersanelerinde hayatını kaybetti. Kamuoyunda çokça tartışılan ölümler, tersane işletmelerinin prestij kaybetmesine neden oldu.

Üretimde yüzde 90, istihdamda yüzde 75 düşüş.

Tam bu sırada, küresel krizin baş gösterdiği 2008 yılından itibaren dünya ticaretinde yaşanan duraklama, gemi inşa sektörüne ağır darbe vurdu. Son 15 ayda iptal edilen yeni gemi siparişi sayısı 200′ü bulurken, iptallerin sektöre faturası 2 milyar doları geçti. Aynı dönemde tersanelerdeki çalışan sayısı 38 binden 8 bine geriledi. Taşeron işçilerin neredeyse tamamı işini kaybederken, kadrolu çalışanların da yüzde 60′ı işinden oldu. Türk gemi inşa sanayii bu zor günleri yaşarken, devlet teşvikleri ile şaha kalkan Çin ve Güney Kuıcli sanayiciler, Türkiye’nin Avrupa’daki müşterilerini bir bir kaptı. Öyle ki Çin, 2009′da gemi üretiminde yüzde 47 büyüme sağladı. Bir zamanlar cari açığın kurtarıcısı olarak tanımlanan gemi inşa sektörü, bugün var olma savaşı veriyor. Bölgedeki 46 tersanenin yarısı çalışmıyor. Geri kalan tersaneler ise yalnızca tamirat ve bakım işleri yapabiliyor. Krizin en çok hissedildiği 2009 yılının bilançosu ise sektörün yaşadığı sıkıntıyı net bir şekilde gözler önüne seriyor: Üretimde yüzde 90, istihdamda yüzde 75 düşüş.

Bölgenin en bilinen tersanelerinden biri olan Sedef Tersanesi sahibi ve aynı zamanda Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan, sektörün sürdürülebilir rekabet alanından çıktığını belirterek, “Krizde, son 15 ayda 200′ün üzerinde sipariş iptali oldu. Bir kısım siparişler de donduruldu, yarım kaldı. Gemi inşa sektöründeki işgücü kaybı yüzde 75′ler seviyesine ulaştı. Şu anda sektör tamir işleri ile ayakta durmaya çalışıyor” dedi. Dünyada gemi inşasında iddialı olan devletlerin sektöre “zaman kazandıracak” önlemler aldığını ve kârlı çıktığını ifade eden Kalkavan, “Biz ise 40-45 yılda gelmiş olduğumuz mevzilerden ciddi gerilemeler yaşıyoruz. Sipariş sayısında dünya beşincisiydik krizden önce, şu anda onunculuğa geriledik. 2011 yılı bugünden çok daha vahim olacak” diye konuştu. 2010 yılında teslim edilecek yeni gemi sayısının 120 olduğunu, 2011′de ise bu sayının herhangi bir iptal yaşanmaması halinde 23′e düşeceğini dile getiren Kalkavan, “Bir geminin sıfırdan yapılması yaklaşık 2 yıl sürüyor. Şu an 2010′dayız, 2012 için yalnızca 1 sipariş görünüyor. Normal şartlarda üretim kapasitemiz yılda 300 gemi. Ancak şu anda neredeyse hiç sipariş alamıyoruz. Geçen yıl dünya genelinde 33 milyon tonluk gemi siparişi verildi. Türkiye’nin bundan aldığı pay ise 150 bin tonu bile bulamadı. Bu iş böyle gitmez. Bu durumda bu sektörün çok fazla gideceği yol yok” dedi.

İş olmayan yerde emniyet sorun değil Ölümle sonuçlanan iş kazalarından sonra tersanelerin iş güvenliği konusunda önemli gelişme kaydettiğini de vurgulayan Kalkavan, şöyle konuştu: “İş güvenliğinin geliştirilmesi konusunda çok ciddi ilerlemeler kaydettik. Bu, sadece işveren çabasıyla çözülecek bir sorun değil. Devlet, işveren ve sendikalar el ele vermeli. Fakat iş olmayan yerde iş emniyetinin hiçbir önemi kalmıyor maalesef. Taşeron sistemini dünyanın hiçbir tersanesinden silemezsiniz. Bu kadar değişken bir sektörde işçileri sürekli çalıştırmak mümkün değil.”

Tamir ve bakım servislerinin Tuzla tersaneleri için “krizin sigortası” görevi görmesi gerekirken, altyapı eksikliği nedeni ile bu fırsatın kaçırıldığını anlatan Desan Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanvekili Muhsin Divan ise “Gemi inşa ettirmek isteyen pek çok girişimci, krizle birlikte kaparolarını yakmak pahasına siparişini iptal etmek zorunda kaldı. Yapılmakta olan gemilerin büyük kısmı da finansal imkânları kapandığı için yarım kaldı.Üretim son 1 yılda yüzde 90 düştü. Tuzla, yarım kalmış gemi mezarlığına döndü” diye konuştu.

“Tamir ve bakımda Türkiye olarak vizyonsuzluğumuz ortaya çıktı” diyen Divan, şunları söyledi:”Daha çok yüzer havuza sahip tersanemiz olsaydı, kriz döneminde tamir ve bakıma daha fazla ağırlık verip çarkların dönmesini sağlayabilirdik. Ancak maalesef Tuzla’daki 40 küsur tersanenin en fazla 3-4 tanesi bu imkâna sahip. Devlet tamir bakımı teşvik etmeliydi. Eğer stratejik bir bölgenin tam ortasında yer alan Türkiye, bu bölgede tamire giren gemileri kendine çekebilseydi, bugün gemi inşa sektörü bu sıkıntıları bu ağırlıkta yaşamazdı. Çünkü ortalama 40-50 bin tonluk bir geminin tamire girmesi demek, anında 250 kişinin istihdam edilmesi anlamına geliyor.

30 bin çalışan işten çıkarıldı.

Krizin yarattığı zarar 2.2 milyar dolar.

2012 için yeni sipariş adedi yalnızca 1.

Dünya gemi üretiminden alınan pay binde 5.

Güney Kore: Gemi inşa sektörünü korumak için 2.6 milyar dolarlık fon ayrıldı. Gemi makineleri üretiminde KOBİ’ler arasında finansman, Ar&Ge ve yönetim desteği sağlayacak ağlar oluşturuldu.

Yunanistan: Gemi inşa sektöründe dünyanın numarası olan ülke, kriz döneminde diğer ülkelere sipariş ettiği gemileri iptal etmek zorunda kaldı. 2007 yılında 10 milyon euroluk yardım kararı alındı.

Danimarka: Danimarka Gemi Finansman Fonu’na 18 milyar Danimarka Kronu kadar borçlanma imkânı verildi.

Finlandiya: Sektörde yenilik çalışmaları için 2013 yılına kadar sürecek birsübvansyon programı başlatıldı.

Hollanda: Çok amaçlı ve içsulara yönelik her gemi inşası için 600 bin euroluk doğrudan teşvik kararı alındı.

İspanya: Sektöre kaynak yaratmak için 40 milyon euroluk destek paketi açıklandı.

Fransa: Gemi inşa şirketlerine finansman sağlayan kuruluşlara devlet garantisi verildi.

Editör: TE Bilişim