Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Bozburun Mahallesi’nde Avrupa’nın en büyük tersanelerinden birini kuran DSV Yatçılık firması, yat turizmine yaptığı dev yatırımlarla Türk ekonomisine katkı sağlıyor. Firma son olarak yat çekek ve kışlama tesisini faaliyete geçirdi.

İlçeye 56 kilometre uzaklıktaki Bozburun’da 2005 yılında olağanüstü tekne yapım işçiliği üzerine Avrupa’nın en büyük tersanesini kuran yabancı sermayeli DSV Yatçılık (Dream Ship Victory Ltd), 141 metrelik boyu ile dünyanın en büyük yelkenlisi olacak Dream Symphony’i inşa etmeye başlayarak Türk ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor. 300 milyon avroya mal olacak yatın yapımında tamamı Türk işçileri çalışıyor.

DSV Yatçılık Genel Müdürü ve şirket ortağı Hülya U. Alizade, Türkiye’ye yaptıkları yatırımlar hakkında bilgi verdi. Uzun yıllar, birçok sıkıntılara göğüs gererek Türkiye’ye yatırımları hız kesmeden devam ettiklerini söyleyen Alizade son günlerde yatırımları engellemek isteyen bazı kesimlerin asılsız söylentilerle, karalama kampanyaları ile firmanın yıpratılmak istendiğini kaydetti. Alizade şöyle konuştu: “Firmamız tamamen Türk işçilerinin ürünü olan büyük boyutlu, eşsiz, klasik, yelkenli süper yat üretimi gerçekleştirmektedir. Bu yatların üretiminde Dünyaca ünlü mühendislerle çalışılmakta, bu tanınmış isimlerin ve üretilen yatların eşsiz özellikleri dolayısıyla da projelerimiz dünyanın süper yat dergilerinde örnek proje olarak gösterilmekte, Avrupa’daki tekne mühendisliği dalında üniversitelerde tez konusu yapılmakta, Discovery Channel isimli belgesel kanalında programlar yayınlamaktadır. Tüm bunları yaparken şirket ilkemiz; mütevazı bir şekilde projelerimizi gerçekleştirmek, ilk ürünümüzü Bozburun’da ağırladığımız bugünlerde bu olağanüstü Bozburun işçiliğini Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmaktı.”

Hülya U. Alizade, yapımı 2013’te tamamlanan dünyanın en klasik yatı Türk yapımı “Mikhail S. Vorontsov” ve yat sektöründe söz sahibi saygın kuruluş olan Boat Internatıonal ve akabinde kuruluşa ait tüm yayınlarda (Amerika, İngiltere, Hollanda, Almanya, Uzak Doğu) yer aldığını söyledi. Alizade sözlerini şöyle sürdürdü:

“’The Superyachts’ yıllık albümünde en iyi 20 tekne arasında giren, ’The world’s süper yacht Award’ ödülü kazanan, halen dünyanın en iyi 50 yelkenli superyat listesinde bulunan 65 metre uzunluğundaki MSV isimli yatımız şu anda Bozburun sularında demirli bulunmaktadır."

Hülya Alizade, şirketin sadece yat ve tekne yapımı ile değil yeni yapılan 200’e yakın teknelik yat çekek ve kışlama alanı ile bölgede bulunmayan bir hizmeti vermeye başladığını da belirtti. Alizade, yat turizminin yoğun olduğu Bozburun’da modern ve çağdaş bir yat çekek yeri bulunmadığı için özellikle yabancı yat ve teknelerin Yunan adalarına gittiğini kaydetti. Alizade, bu kapsamda yakın bir zamanda yapımı tamamlanan bu tesisin de hizmete sokularak kışlama için Yunan adalarına giden çok sayıda tekneyi Bozburun’da ağırlayarak ekonomiye önemli bir katkı daha sunacaklarını ifade etti.

Hülya Alizade, Bozburun yarımadasında yüzen birçok teknenin atık boşaltım tesisi bulunmadığından, atıklarını denize boşalttığını belirtti. Rüzgar ve dalga ile atıkların kıyıya vurarak çevre kirliliğine yol açtığına değinen Alizade, Marmaris Deniz Ticaret Odası ile protokol imzaladıklarını bu anlaşma ile 650 tonluk atık boşaltım tesisinin kurulduğu müjdesini verdi. Mavi kart uygulamasını ilk yıl ücretsiz verdiklerini hatırlatan Azeri iş kadını Hülya Alizade, bölgenin önemli bir ihtiyacını karşıladıkları için mutlu olduklarını aktardı.

Alizade, DSV Yatçılığın bunca yatırımlara rağmen asılsız karalama kampanyaları ile yıpratılmaya çalışıldığını belirterek şöyle konuştu:

“DSV Yatçılık olarak hız kesmeden yeni projelerle bölgenin ve ülkenin kalkınmasına katkı koymaya çalıştığımı şu dönemde sosyal medya üzerinden yayın yapan Fethiye merkezli bir yayın kuruluşu şirketimiz hakkında gerçeği yansıtmayan açıklamalar yapmaktadır. DSV Yatçılık tüm kurumlardan yasal izinlerini alarak yatırımlarını gerçekleştirmektedir. Bu gibi asılsız iddialar ve kampanyalarla kurumlardaki itibarımız da zedelenmeye çalışılmaktadır. Turizme bağlı ticaretin bu kadar zor olduğu bir sezonda dayanışmayı birlik olmaya bu kadar çok ihtiyacımız olan bu zamanda bir Türk evladının bunu niye yaptığını bir Azeri Türk’ü olarak anlamakta güçlük çekiyorum. Çalışmakta olduğumuz sektörde dünyaya ülkemizin adını başarıyla duyurmuş olan firmamızın ülkemize getirmiş olduğu yüksek miktardaki döviz girdisinin devamlılığın sağlanabilmesi için yaptığı işlerin tümünde Türkiye Cumhuriyeti kanun ve kurallarına uyma konusunda çok dikkatlidir ve kanun ve kural dışı çalışmaktan her zaman kaçınmıştır. Bu nedenledir ki kanun ve kurallara uygun olarak bizden kurumların istemiş olduğu tüm yükümlülükleri yerine getiriyoruz. Biz bu konuda bu kadar hassas davranırken söz konusu haberde hiçbir belge ve bilgiye dayanılmadan firmamızı ve faaliyetlerimizi karalamaya çalışmaktadır. Biz sürekli resmi kurum ve bakanlık tarafından denetlenen hatta bu yetkilileri bizi denetlemesi için talepte bulunan bir şirketiz. Sadece firmamıza tahsisi ve projelerinin tamamı Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına uygun olarak gerçekleştirilmiş onaylı dev bir proje neden engellenmek istiyor anlayabilmiş değiliz açıkçası. Bu tip karalama kampanyaları bizleri asla yıldıramaz. Ben bir Azeri Türk’ü olarak ve ülkem kabul ettiğim Türkiye’yi çok seviyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar biz bildiğimiz yoldan dönmeyiz. Uğratıldığımız zarardan dolayı yasal başvurularımızı yapacağız.”

Kaynak: iha