KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, 2011’de Bakanlar Kurulu kararıyla Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) KKTC’de petrol ve doğalgaz arama izni verildiğini, Barbaros Hayrettin Paşa Sismik Araştırma Gemisi’nin de KKTC deniz alanlarında izinli olarak sismik araştırma yaptığını belirterek, “Rumlar protesto ettikleri anda gemi açık denizde değil, Karpaz Milli Parkı’nın 2-3 mil güneyindeydi. Sadece denizlerde değil, toprağımızda da egemenlik ilan ediyorlar” dedi.

Düzenlediği basın toplantısında konuyla ilgili haritalarla detaylı bilgi veren Atun, ilk olarak 2009’da Tamar, 2010’da Levatjian bölgesinin belirlendiğini, 2012 yılında da Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin sözde münhasır ekonomik bölgesi içerisinde Afrodit adı verilen bölgede farklı anlaşmalar yaptığını anımsattı. Güney Kıbrıs’ın Yunanistan, Mısır, İsrail ile hareket ederek anlaşmalar imzalama ve menfaat paylaşma gayretine girdiğini söyleyen Atun, Rumların hedefinin bu ülkeleri doğal kaynaklar içinde ticari ortak haline getirip Kıbrıs sorununa dahil etme olduğunu ifade etti.

Rumların stratejilerinin KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti’ni devre dışı bırakmak olduğunu dile getiren Atun, “Biz de KKTC halkının hak ve menfaatlerinin korunması ve müdafaa edilmesi adına hareket ettik” dedi.

2011 yılı bütçe görüşmeleri sırasında Meclis’te Rum Yönetimi’ne ortak araştırma yapma çağrısında bulunduğunu ancak çağrısına yanıt almadığını söyleyen Atun, dönemin Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun ad-hoc komite kurulması önerisine de Rumların kayıtsız kaldığını kaydetti.

“Tpao’ya izin”

Atun, bunun devamında Kıbrıslı Türklerin hakların korumak için 28 Ekim 2011’de Bakanlar Kurulu kararı ile dönemin Ekonomi ve Enerji Bakanı olarak Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) KKTC’de petrol ve doğalgaz arama izni verdiklerini belirtti. 21 Eylül 2011’de Erdoğan ile Eroğlu arasında kıta sahanlığı anlaşması imzalandığını anımsatan Atun, 2 Kasım 2011 tarihinde petrol sahası hizmetleri ve üretim paylaşımı sözleşmesine istinaden, denizde 7, kara alanlarında ise 1 petrol ve doğal gaz arama ruhsatı verdiklerini ifade etti.

“Müzakereler sürerken ihaleler ve anlaşmalar yapılıyor”

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Kıbrıslı Türklerin haklarını görmezden gelerek tek taraflı tutumunu sürdürdüğünü söyleyen Atun, müzakereler sürerken son bir yılda üç parselde ihaleler ve anlaşmalar yapıldığına işaret etti. Atun, müzakereler sürerken bu adımların atılmasının, Rumların sürece değer vermediğinin kanıtı olduğunu ifade etti.

“Maalesef Rumların bu tutumlarını makul görme noktasında olanlar var, bunu üzüntüyle izliyoruz” diyen Atun, buna sessiz kalmayacaklarını; toprakların, karasularının, doğal kaynakların sahipsiz olmadığını, bunlara sahip çıkmanın en doğal hakları olduğunu kaydetti.

11 Ekim 2016 tarihinde TC Enerji Bakanı Berat Albayrak ile imzaladıkları Enerji İşbirliği Anlaşması’nda petrol ve doğalgaz kaynaklarının keşfedilmesi, üretilmesi ve gerekli altyapıların tesis edilmesi maddesi bulunduğuna işaret eden Atun, bu noktada enerji alanındaki diğer konularda olduğu gibi tam bir vizyon ve fikir birliği içerisinde olduklarını belirtti.

20 Nisan’da Barbaros Hayrettin Paşa Sismik Araştırma Gemisi’ne KKTC deniz alanlarında 2 ve 3 boyutlu sismik araştırma izni verildiğini söyleyen Atun, belirledikleri bölgede geminin araştırmalar yaptığını ve yapmaya devam edeceğini belirtti.

“Gemi tartışmalı bir alanda değildi”

Rumların protestosu üzerine Barbaros Hayrettin Paşa Gemisi’nden mehter marşı ile karşılık verilmesi olayının iç siyasette yankı uyandırdığını söyleyen Atun, Rum protestosunun olduğu ve mehter marşı ile karşılık verildiği an, geminin Karpaz Milli Parkı’nın sadece 2-3 mil güneyinde bulunduğunu belirtti. Atun, geminin konumunu haritada göstererek, geminin açık denizlerde veya tartışmalı bir alanda bulunmadığını kaydetti.

GKRY’den gelen telsiz çağrısında “Burası Kıbrıs Cumhuriyeti kara sahanlığıdır. Burayı terk edin’’denildiğini belirten Atun, “Sadece denizlerde değil, toprağımızda da egemenlik ilan ediyorlar. Yani Rumlar buraların, sözde Kıbrıs Cumhuriyeti devletine ait bölge olduğunu duyuruyorlar. Elbette KKTC hükümeti, makamları, Dışişleri Bakanı, Ekonomi ve Enerji Bakanı olarak tepki göstereceğiz” dedi.

Mehter Marşı’na tepki telaşı içerisinde olan çevrelerin Rumların bu egemenlik iddiasını görmezden gelmesinin “Ağır bir çelişki” olduğunu söyleyen Atun, “Her adımda suçlu psikozu ile hareket etmek kabul edilebilir değildir” diye konuştu.

Rumların araştırma yapıp, ihaleler düzenleyip, farklı şirketlerle anlaşmalar, sondajlar, ticari işbirlikleri yaptığını belirten Atun, bunun mevcut müzakere sürecine tehdit olarak görülmeyerek Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin tehdit olarak görülmesini kabul edemeyeceklerini söyledi.

Rumların amacının enerji denklemlerinde KKTC ve TC’yi oyun dışında bırakmak, Kıbrıslı Türklerin haklarını gasp etmek, çokuluslu şirketleri bu denkleme dahil edip Kıbrıs sorunu konusunda kendi lehlerine taraf haline getirmek olduğunu dile getiren Atun, TC-KKTC kablo projesini engellemek istediklerini belirtti.

Atun söyle devam etti:

“Bizim önceliğimiz, KKTC halkının hak ve menfaatlerinin korunmasıdır. Türkiye ile münhasır bölgelerimizi iki devlet olarak araştıracağız ve menfaatlerimiz doğrultusunda değerlendireceğiz. Barbaros Hayrettin Paşa imzamla izinlendirilmiştir. Haliyle bakanlık ve KKTC hükümeti, araştırma ve benzer her türlü faaliyetinin arkasındadır.”
Kaynak: iha