DESERT SUN:TÜRKİYE-İSRAİL BORU HATTI ORTA DOĞU'DAKİ GÜÇ DENGESİNİ DEĞİŞTİREBİLİR
 
WASHINGTON, 27/03(BYE)--- Tirajı günde 51 bin olan ve Amerika'da yayınlanan Desert Sun gazetesinin 22 Mart 2007 tarihli sayısında, Morris Beschloss imzasıyla ve yukarıdaki başlık altında yayımlanan makalenin çevirisi şöyledir:
 
Bölgesel boru hatları nadiren küresel güç dengesinin ataları kabul edilmesine rağmen, Türkiye ile İsrail arasındaki böylesi stratejik bir bağlantı kuracak anlaşmalar, ekonomide sismik bir kaymaya neden olabilir.
 
Dünyanın önde gelen petrol üreticisi ve küresel alanda Suudi Arabistan'ın ardından enerji ihracatında ikinci sırada olan Rusya, enerjik kaslarını sergilerken, Türkiye ile İsrail arasındaki bu anlaşmanın, Rus monopolünün önünü kesme boyutu da vardır.

Rusya, Trans-Kafkas ve Doğu Avrupa'nın çok büyük bir bölümünde bir enerji kalesi oluşturma çabası içindeyken, yeni bir boru hattı Moskova'nın artan yayılmacılığına karşı bir denge unsuru sağlayabilir.
 
Bu boru hattının, Hazar Denizi üzerindeki petrol merkezi Azerbaycan'ın Bakü'sünden Gürcistan'a ve oradan da Türkiye'nin Akdeniz kıyısındaki Ceyhan'a kadar uzanması düşünülüyor ve böylece Rusya topraklarından uzak kalınması amaçlanıyor.

Söz konusu boru hattından sevkedilecek petrol ve doğalgazın başlangıçta büyük tankerlerle Avrupa ve diğer yerlere götürülmesinin hedeflenmesine karşın, benzeri yük taşıyan ve Karadeniz'den gelip Çanakkale Boğazı'ndan geçen gemilerin sayısı zaten şimdiden normalin üzerinde.
 
Tanker sayısının fazlalığı hızla büyük bir sorun haline geldi, artan bir şekilde acilen yapılması gerekli sevkiyatın daha uzun zaman aralıklarıyla yapılmasına neden oldu.

Şimdilerde ise Türkiye ile İsrail'in, Türk limanı Ceyhan ile yine Akdeniz kıyısında olan İsrail'in Aşkelon limanlarını birbirine bağlayacak 4 milyar dolarlık bir boru hattına ilişkin bir mutabakata vardıkları haberleri alınıyor. Bu hat ile petrol ve hatta çok ihtiyaç duyulan su ve elektrik enerjisi Kızıl Deniz'e uzanan Akabe Körfezi'ndeki Elath'a kadar gönderilebilecek.
 
Devamında ise, böylesine çeşitli kaynaklar ve diğerleri, söz konusu çok amaçlı boru hattından Asya piyasalarına aktarılabilecek.
 
Bu önemli projenin mümkün olan en kısa süre içerisinde nasıl gerçekleştirilebileceği konusunda halen 40 milyon dolarlık fizibilite çalışması devam ederken, bu dev projenin en dikkat çekici yanı, Rus hegemonyasının önünü kesmenin yanı sıra, jeopolitik gücün yeniden belirlenmesini sağlayacak olmasıdır.

Petrol zengini Hazar Deniz'inden başlayacak olan söz konusu çok uluslu boru hattı, Rus topraklarının dışından geçiyor ve böylece Moskova'nın boru hattının serbest akışına herhangi bir müdahalesi engellenmiş oluyor. Hazar Denizi'nin Azerbaycan kontrolündeki bölgesinden çıkarılan enerjiyle, Rusya'nın etkisi ve müdahalesi etkin bir şekilde engelleniyor.

Bu boru hattı, ayrıca Ankara'nın mevcut İslam yanlısı yönetimi altında zayıflamış görünen Türkiye-İsrail askeri ve ekonomik ittifakını da pekiştiriyor. Hiçbir zaman ifade edilmese de, söz konusu Türk-İsrail ortak girişiminin, iki devletin siyasi ve ekonomik bağlarını yeniden güçlendireceği kesin.

Boru hattı ayrıca Türkiye'nin İslamcı Başbakanı Erdoğan ile laik Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı arasında bölünmüş iç siyasetini de etkileyebilir.

Çok yönlü olan bu boru hattının başarıyla hayata geçirilmesi ayrıca, Rusya'nın, Hazar Denizi'nin enerji tedarikçileri üzerinde tekelini kırarken Türkiye ile İsrail ittifakının güçlenmesinden yana olan Amerikan siyaseti için de bir zafer sayılacaktır. Bu kaynak potansiyel olarak, petrol ve doğalgaz üretimini artırarak, askeri açıdan hassas olan Basra Körfezi'ndeki enerji kaynaklarına aşırı bağımlılığı azaltabilir.
 
Böylesine büyük bir girişimin başarıyla tamamlanması, ayrıca, köktenci İslam'ın hızlı yayılışına karşı siper görevi yapan Türkiye'nin kayda değer gücüne de katkıda bulunacaktır.

Kaynak: Başbakanlık Basın, Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü

Editör: TE Bilişim