Fransa'da yayınlanan Le Figaro gazetesinin 14 Mart 2005 tarihli İnternet sayfasında yukarıdaki başlık altında ve Marie-Michel Martinet imzasıyla yayımlanan İstanbul çıkışlı yorumun çevirisi şöyledir:

Karadeniz'i Marmara denizi üzerinden Akdeniz'e bağlayan İstanbul Boğazı, dünyanın en tehlikeli deniz geçitlerinden birisidir: Sadece 2003 yılında patlayıcı madde taşıyan 9 bin gemi buradan geçti. Tehlikeli madde trafiği sürekli artıyor. Bu sayı 7 yılda iki katına çıktı.

Geçtiğimiz cumartesi gecesi felaketin eşiğinden dönüldü. Yerel balıkçıların haklı olarak korktukları lodosun hakim olduğu denizde, her birinde 22 ton likit petrol gazı LPG bulunan 7 tankerlik yüküyle bir kargo gemisi battı.

Türk sahil güvenlik yetkilileri, derhal acil önlemler aldılar. Bir kriz masası kuruldu, bölge boşaltıldı ve trafiğe kapatıldı. İstanbulluları iki yaka arasında getirip götüren geleneksel vapur seferleri durduruldu. Aynı zamanda tankerleri denizden çıkarma operasyonu başladı. Üç tanker derhal kıyıya çıkarıldı. Ancak, diğer dördü dalgalarla ve akıntıyla, Marmara denizi yönünde saatlerce sürüklendi. Pazar günü öğle saatlerinde kriz masasından bir yetkili, tankerlerden birinde sızıntı olduğunu ve Belugabahis endişelendiğini ifade etti. Bununla birlikte öğleden sonra bir felaketin gerçekleşmesi engellendi. Ulaştırma Bakanlığı yetkilisi Barış Tozar, "Şansımız varmış" diyerek, tehlikenin önlendiğini açıkladı.

Geçmişte ise şans her zaman Türkiye'nin yüzüne gülmedi. 1979'da yaşanan petrol tankeri kazasında 41, 1994 yılındakinde 28 kişi ölmüştü. Şimdi, yıllardır Türkiye tarafından uygulanan deniz trafiğinde kısıtlama önlemlerine rağmen, İstanbul'un iki yakasında yaşayan 12 milyon kişiyi etkileyecek tehlikeler hesaplanıyor. Sıklıkla "enerji koridoru" olarak nitelenen ülke, bu açıdan da stratejik bir konuma sahip. Fransa Büyükelçiliği Ekonomi bölümü tarafından Eylül 2004'te yayınlanan bir incelemeye göre, Türkiye, "dünya enerji kaynaklarının yüzde 70'inin yakınında" bulunuyor. Bu nedenle doğalgaz, petrol sevkiyatı ve stoklaması için önemli bir bölgesel merkez olabilir. Ancak "ne pahasına olursa olsun" şeklinde değil.

Hürriyet gazetesinin İnternet sitesinde, kargo gemisinin batış nedenleri konusunda bir tartışmanın başlamasına temel oluşturabilecek unsurlar ortaya koyuluyordu. Gazete, "serseri mayın" olarak nitelediği tankerlerin deniz yoluyla taşınabileceğine ilişkin hiçbir izin olmadığını belirterek "sorumsuzluktan" bahsediyordu.

Kötü hava koşullarına rağmen izin verilen saatler dışında seyreden gemi ile ilgili soruşturma başlatıldı.
 

(Kaynak: Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon genel Müdürlüğü)

Editör: TE Bilişim