İstanbul'a liman yapılsın Türkiye'yi uçururuz!

Türsab Başkanı Ulusoy;"İstanbul'da limanımız yok. Üç tane gemiyi yan yana yanaştıramıyoruz. Bugün İstanbul'un liman ihtiyacı karşılansın Türkiye'yi havaya uçurursunuz."dedi.

İSTANBUL'A LİMAN YAPILSIN TÜRKİYE'Yİ UÇURURUZ! 
       
Referans Gazetesi Yazarı Noyan Doğan, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ile sohbetini köşesine taşıdı:

TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, istihdam oluşturan, bütçe açığının kapatan sektör olduklarını belirterek, 'Kriz doktoru olduk. Kuş gribi ile uğraşan biz, domuz gribi ile uğraşan biz. Yine de yatırıma halen devam ediyoruz. Dertlerimizi anlattık, dinlediler. Ama teşvik paketine giremedik' diyor.

Geçenlerde Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy ile konuşuyoruz. Malumunuz Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni teşvik paketini bu ayın başlarında açıkladı. Ne ilginçtir ki, pakette yer almayan tek sektör turizm oldu. İşin daha da ilginci, paket açıklanmadan birkaç ay önce yine Başbakan Erdoğan, özellikle istihdamın artması konusunda turizm sektörüne güvendiğini altını çizerek belirtmişti.

Şunu da söyleyeyim... Başta TÜRSAB olmak üzere turizm sektörünün temsilcileri bir süredir Turizm Bakanı ile yakın temas içindeydiler ve açıklanan teşvik paketinden beklentileri çok yüksekti. Teşvik paketi açıklandı ama umutlar suya düştü.

İşte Başaran Ulusoy ile de sohbetimizin ana konusu da buydu. Yani, ne olmuştu da turizm sektörü, teşvik paketi içinde yer almayan tek sektör haline gelmişti. "Hizmet sektörünü pakete sokamıyorsunuz" diye söze başlıyor Başaran Ulusoy ve gerek Maliye Bakanlığı gerekse de ilgili bakanlarla yaptıkları toplantılarda dertlerini dile getirdiklerini belirtiyor. Ardından da ekliyor: "Dışarıdan malı getiriyorsunuz ithalat yapıyorsunuz. İşliyorsunuz, ihracat yapıyorsunuz. İçeride kalan para yüzde 20, bilemediniz yüzde 30. Bizde ise yüzde 95'i bu ülkeye kalıyor."

Turizm Bakanı ile ne konuşuldu

Peki, turizmcilerin dertleri neydi... Daha doğrusu, bakanlıklarla yaptıkları toplantılarda neleri dile getirmişlerdi. Başaran Ulusoy, getirilen dövize karşı prim verilmesini öneriyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: "Türkiye'nin istihdam oluşturan sektörü biziz... Bütçe açığının kapatan biziz. Kriz doktoru olduk. Kuş gribi ile uğraşan biz... Domuz gribi ile uğraşan biz... Anlayacağınız dertlerimiz çok. Yine de yatırıma halen devam ediyoruz. Kimin aklına gelirdi THY, Brezilya'ya uçacak. Diyoruz ki, uzun menzilli uçağa ihtiyacımız var. Mesela bir sorun da İstanbul'da limanımız yok. Üç tane gemiyi yan yana yanaştıramıyoruz. İnanın bugün İstanbul'un liman ihtiyacı karşılansın Türkiye'yi havaya uçurursunuz. Elbette bizim de hatalarımız olmadı mı... Oldu. Kendi insanımızı unuttuk. Erken rezervasyonu 3-4 yıldır devam ettiriyoruz. Bakanımızla da konuştuk... İşin içinde olalım, bir güvence sağlayalım dedik. Bu oluşum içinde THY de olsun istedik. Geçen sene erken rezervasyondan hem biz hem de THY'nin rezervasyonunda yüzde 35 artış oldu. Bunların hepsini anlattık."
Başaran Ulusoy'a göre ne kadar sıkıntı olursa olsun, turizm sektörünün krizden artı ile çıkması gerekiyor.

Gündüz fener parası alınır mı

Sohbetimiz sırasında Başaran Ulusoy'a Turizm Bakanı ile teşvik paketi açıklanmadan önce aralarında yaptıkları konuşmayı da soruyorum... Ulusoy, hem isteklerini hem de konuşmayı özetliyor:

"Sarıkamış'taki işçimizi otelden çıkartmayın dedik. Ankara'daki otellerimizden işçi çıkartılmasın istedik. Biz başka şey istemiyoruz ki... Avrupa'da rekabet ettiğimiz ülkelerle aynı seviyeye taşıyın bizi dedik. 8 ay maaş veriyorsun, 4 ay ödememek için otelini kapatıyorsun. İkincisi, dövizimizi ihracat kabul edeceksin. Üç, İstanbul'un limana ihtiyacı var. 364 tane gemi İstanbul'a geliyor. Gelen gemiler, Kuşadası'na giriyor. Biz 15 doları azaltın dedik, gittiler 15 euro yaptılar. Yanaşma, fener ücretlerini Başbakan yüzde 50 aşağıya düşürdü. Gemi yanaşıyor, gündüz fener parası alıyorsun. Bu olacak iş mi."

Üzüldük ama alıştık artık

Bu noktada isteklerine ne gibi cevaplar aldıklarını merak ediyorum. Başaran Ulusoy, "Ülkenin derdi bizim de derdimiz. Biz sıramızı bekliyoruz. Sabırlı bir sektörüz" diyor.

Başaran Ulusoy, her şeye rağmen yine de umutlu. Ülkeyi iyi tanıtan, döviz getirisi olan bir sektörün gözardı edileceğine ihtimal vermiyor. Ancak, biraz da esprili yaklaşım da bulunmayı da ihmal etmiyor: "Bu teşvik paketinin içine girsek ne olacak ki... Bizim dertlerimiz, özel dertler."

Başaran Ulusoy ile sohbetimiz böyleydi... Tam da turizm sezonunun açıldığı ve turizm sektöründen gerek döviz girdisi gerekse de istihdam açısından büyük beklentilerin olduğu bir dönemde, açıklanan teşvik paketinde hiçbir şekilde yer almamak sektörü üzmüş. Son olarak konuşmamdan edindiğim biz izlenimi de paylaşmak isterim. Evet, üzmüş ama, alışık olmadıkları bir durum da değil.

Editör: TE Bilişim