Yapı Kredi yarışıyor, destekliyor, eğitiyor

Yelken sporuna verdiği desteklerle dikkat çeken Yapı Kredi, sadece banka çalışanlarını değil ailelerine de yelken tutkusunu aşılamaya çalışıyor. Yapı Kredi Spor Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Osman Günaydın, sorularımızı yanıtladı.

Yapı Kredi’nin yat ve yelken sporuna verdiği destekler nelerdir?

Türkiye’de ilk defa gerçek anlamda müşteriye özel tekne kredisi veren banka olan Yapı Kredi, geçen yıl altıncısı düzenlenen “Cup’ışalım mı” adlı yat yarışlarına da sponsor oldu. İtalyan ortağımız UniCredit’in her sene geleneksel olarak İtalya’da düzenlediği 30 teknelik “one design” yat yarışlarına arkadaşlarımız katılıyor.

Yarışa katılanlar ve yaklaşık 40 kulüp üyesi Yapı Kredi çalışanı, iki tekne ile önce yelken eğitimi alıyor, sonra da yat yarış antrenmanlarına başlıyor. Bu aşamada “Yapı Kredi Portföy” ile de Spor Kulübümüz aracılığıyla yelken sporu ve yat yarış ekiplerimize destek sağlıyoruz.

Desteklerinizin finansman boyutuyla ilgili bilgi verebilir misiniz?

Yarış sponsorluklarının maliyetleri yarışa ve organizasyonun büyüklüğüne göre değişiyor. Biz yarış sponsorluğundan ziyade, yelken sporcusunun ve bu spora gönül veren yelken derneklerinin desteklenmesi ve gelişmesine katkı sağlanmasından yanayız.

Geçen sene Yapı Kredi Spor Kulübü Derneği olarak hem derneğimizin hem de sponsorumuz Yapı Kredi Portföy’ün katkıları ile iki tekne kiraladık, sporcularımızın malzemelerini temin ettik ve yarışlara hazırlanmaları için antrenör, taktisyen ile anlaştık. Teknelerin tüm yelkenleri özel olarak yaptırıldı ve hemen hemen Marmara Bölgesi’ndeki tüm yarışlara Safinaz ve Keklik tekneleri ile Yapı Kredi Portföy sponsorluğunda katıldık. 

Yapı Kredi’nin sponsorluk dışında aktif olarak da yelken sporuyla ilgilendiğini biliyoruz. Bu eğitim sadece üst düzey yöneticilere mi yoksa bankanızın çalışanlarına mı veriliyor?

Bu sporun birliktelik ruhu yaratmaya, bireysellikten uzak ortak karar alma ve takım çalışmasını en üst düzeyde tutar konumu, şirketlerin yat yarışlarına özel ilgi göstermelerine neden oldu. Bizim buradaki en büyük şansımız, spor kulübümüzün kurulması. Eylül 2007 yılında kurulan Yapı Kredi Spor Kulübü Derneği,

“Yelken Şubesi”ni 2008 başında faaliyete geçirdi. Eğitim çalışmalarımız dernek aracılığı ile organize edildiği için tüm çalışanlarımıza açık. Belirli bir program dahilinde yetişkinler için temel ve ileri yelkencilik kursu ve yat yarış eğitimleri organize ediliyor. Eğitimleri İstanbul Yelken Kulübü ile birlikte İYK eğitim tesislerinde organize ediyoruz. Bizim Yapı Kredi Spor Kulübü Derneği olarak amacımız sadece çalışanlara değil, çalışanlarımızın eş ve çocuklarına da denizi ve denizciliği sevdirmek. Bu ay sonu itibarıyla yelken şubemizde yaklaşık 30 yelkenci çalışanımız ve eşleri yarışlara iştirak edebilecek düzeye gelecek.

Mevcut yelken takımlarımızdaki sporcularımızla bu sayının 40’ı aşacağını söyleyebiliriz. Dernek olarak ayrıca çocuklar için de yaz aylarında bir “yelken okulu” açma projemiz var. Amacımız, çalışanlarımız ve yakınlarının çocuklarına, derneğimizin de katkıları ile denizi ve denizciği sevdirmek ve onların kurumsal yelken kulüplerinin “performans yelkenciliği eğitimleri”ne küçük yaştan itibaren iştirak etmelerine ön ayak olmak. Denize açılan bir kapımız olursa, Yapı Kredi Spor Kulübü Derneği olarak biz de bunu halka açık olarak gerçekleştirebiliriz. 
 
Personele verilen yelken eğitim programının amacı nedir?

Yelken eğitim programının amacı, çalışanlarımıza takım olmanın önemini ve iş yaşamına etkisini vurgulamak. Takım olmanın iş yaşamınıza katkısı; strateji ve taktik oluşturma, her aşamada kontrol, hedefe en hızlı yoldan ulaşma, risk tercihi ve performans olarak özetlenebilir. Bizce takım olmanın en güzel örneklerini de yelken sporunda görebilirsiniz.

Son zamanlarda kurumsal şirketlerin, bir yarış ekibi kurarak yelken yarışlarına katıldığı görülüyor. Yapı Kredi’nin bu konuda projeleri var mı?

Artık yarış ekibi kurma projesinin ötesinde, bunu nasıl daha da geliştiririz doğrultusunda çalışmalar yapıyoruz. Yelken takımlarımızın artık daha büyük başarılara imza atmasını bekliyor ve banka olarak kulübümüze ve yelken takımımıza desteğimizi sürdürüyoruz. Dernek olarak Yelken Şubemizin federe olması konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Hedefimiz,  İzmir, Antalya gibi bölgelerde de derneğimizin şubelerini açarak, bu bölgelerde de faaliyet göstermek.

Spor Kulübümüz Yelken Şubesi’nin bir yıllık geçmişi olmasına rağmen; 2008 yılında “Boğaziçi Kupası”nda IRC3 te birincilik, Türk Yelken Vakfi- Chivas Sailing Cup’ta IRC3’te ikincilik ve muhtelif yarışlarda dördüncülüklerimiz var. Önümüzdeki yıllarda, Yapı Kredi Spor Kulübü Derneği Yelken Şubesi olarak, geleneksel hale gelmesini istediğimiz, uluslararası bir yarış organize etmeyi arzu ediyoruz. Bunun için İtalya’da yelken sporuna büyük destek veren ortağımız UniCredit ile de işbirliği yapmayı hedefliyoruz. Ayrıca koşullar elverir ve takvim de müsait olursa, her yıl düzenlenen “Koç Topluluğu Spor Şenlikleri” çerçevesinde bir “yat yarışı” organize etme düşüncemiz de bulunuyor.

Türkiye’de yelken sporuna yeterli ilginin gösterildiğini düşünüyor musunuz?

Ülke genelinde, yelken kulüpleri, yelken okulları ve marinalar arttıkça yelken sporunun, yatçılığın ve genel olarak amatör denizciliğin sorunları da daha çok tartışılır hale geldi.Yelken sporunun maalesef Türkiye’de hak ettiği ilgiyi göremediğini düşünüyorum.

Yelken; özellikle yat yarışçılığı olarak, son yıllarda İstanbul kulüpleri dışında Anadolu kulüplerinin de artması ile popüler oldu. Bu sporu sadece yat yarışları olarak görmemeliyiz. Kamu yönetimlerinin de gelişen sektöre ayak uydurması gerekir. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede optimist ile yelkene başlayan çocuk sayısının azlığı son derece dikkat çekici. Yelken kulüplerine gösterilmeyen destek ve teşvik, ilerisi için ümitli olmamıza da engel oluyor. Bu spora gönül vermiş sponsorların yavaş yavaş, kamu yönetimlerinin de desteği ile çocukların ve gençlerin yetişmesi ve desteklenmesi konusuna yönelmeleri gerekiyor. Her türlü yelken yarışını izlemek de, yarışmak kadar keyiflidir. Kısa sürede sponsorların da desteği ile yelkenin Türkiye’de hak ettiği noktaya gelmesini umuyorum.

 

Editör: TE Bilişim