Eskiden ocak ayında Boğaz ve Haliç donardı

Bahar gibi bir kış geçiriyoruz. Eskiden ocak ayında kışlar o kadar şiddetli geçerdi ki Boğaz ve Haliç bile donardı. İstanbul’da yiyecek ve yakacak zor bulunurdu. Kış mevsimindeyiz ama havalar bahardan kalan günler gibi geçiyor. Bu yüzden de kuraklık kapıda. Eskiden ocak ayında İstanbul’da şiddetli kışlar yaşanır, Boğaz ve Haliç bile donardı. Zeynep Dramalı’nın, “Tarihi Tersten Okumak” isimli kitabında İstanbul’un Boğaz’ı donduran kışları ile ilgili birçok ilginç bilgilere ulaşıyoruz.

İstanbul’u yasa boğan ölüm

17. yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu’nda siyasi bir dönüşüm yaşanıyordu. 1603’te 14 yaşında tahta çıkan Birinci Ahmed’in hükümdarlığı sırasında kardeş katli uygulanmamış, yeni padişahın çocuğu olmadığı için kardeşi Şehzâde Mustafa öldürülmemişti. Padişahın öldürtmediği kardeşi Birinci Mustafa 1618’de Osmanlı tahtına çıktı. Ancak muhtemelen hapis geçirdiği günlerin bir neticesi olarak padişahın akli durumu yeterli değildi. Bu yüzden tahttan indirilerek Genç Osman diye anılacak Birinci Ahmed’in büyük oğlu İkinci Osman tahta çıkarıldı. Kardeş katli uygulanmamıştı ama bu yeni durum daha tam olarak benimsenmemişti. Genç Osman, Lehistan (Polonya) seferine çıkma hazırlıkları yapılırken 1621 Ocak ayında kendisinden 4 ay küçük olan kardeşi Şehzâde Mehmed’i öldürttü. Ancak bu iş için devrin Şeyhülislâmı Esad Efendi’den müsaade alamamış, fetvayı şeyhülislâmlıkta gözü olan Rumeli Kadıaskeri Kemaleddin Efendi vermişti. Şehzâde Mehmed’in öldürülmeden önce şu bedduayı ettiği söylenir: “Osman Allah’tan dilerim ki ömrü devletin berbad olup, beni ömrümden nice mahrum eyledin ise sen dahi saltanat süremeyesin.

” Boğaz dondu

Şehzâdenin yası tutulurken İstanbul’un tarihinde çok az görülen bir hadise meydana geldi. 24 Ocak’tan 8 Şubat 1621’e kadar 15 gün hiç durmadan yoğun bir biçimde kar yağmıştı. Soğuğun şiddetinden İstanbul Boğazı’nda deniz buz tutmuş, sadece ortasında nehir büyüklüğünde bir yer akmaya devam etmişti. Ancak 9 Şubat 1621’de Boğaz ve Haliç tamamen dondu. Eminönü’nden Üsküdar’a, Galata’ya yürünerek gidip gelinebiliyordu. Boğaz’ın donması üzerine birçok şair tarih düşmüştür.

İstanbul’da kıtlık başlayacaktı

İstanbul büyük bir şehir olduğu için ihtiyaç maddelerinin çoğu dışarıdan sağlanıyordu. Boğaz donunca İstanbul’a gemi gelemedi. Yiyecekler azaldı ve fiyatları arttı. Mart ayının başlarında havanın yumuşaması ile Boğaz’da ulaşım tekrar başladı. Eğer Boğaz açılmasaydı İstanbul’da kıtlık yaşanacaktı. İkinci Osman tahta geçmeden önce Osmanlı hakimiyetinde bulunan Macaristan’da meteor yağmuru görülmüştü. Genç Osman, bir güneş tutulmasından sonra tahta geçmişti. Tahta geçtikten kısa bir süre sonra da Kapalıçarşı’da büyük bir yangın meydana gelmişti. 1620’nin başlarında yaşanan veba salgını İstanbul’da birçok ölüme sebep olmuştu. Bir sene sonra Boğaz’ın donmasını önceki felaketlerle birleştiren Osmanlı tarihçileri, bu hadiseleri İkinci Osman’ın hükümdarlığının sona ereceğinin habercisi gibi yorumlarlar.

11 Ocak 1755’te Haliç dondu

İstanbul’da 1621’den sonra 1669’da şiddetli bir kış yaşandı ve Boğaz’da yer yer donmalar oldu. Osmanlı tarihinin en kısa süre tahta kalan hükümdarlarından biri olan Üçüncü Osman döneminde, 1755 kışı ise oldukça şiddetliydi ve 134 yıl önceki kışa benziyordu. 11 Ocak 1755’te Haliç’in tamamı, İstanbul Boğazı’nın da önemli bir bölümü dondu. Halk, Haliç’te Defterdar ile Sütlüce iskeleleri arasında denizi yürüyerek geçti. Vekayinüvis Ahmed Vasıf Efendi, eserinde bu hadiseyi anlatırken şöyle bir tarih beyti zikreder: “Buz üstünden geçen geldi, bana yaz dedi tarihin Deniz altmış sekizde dondu, buzdan bendeniz geçtim.” Bu kış yalnız İstanbul’da değil bütün Osmanlı ülkesinde oldukça şiddetli geçmişti. Dönemin tarihleri Edirne’de yağan karın yirmi karış olduğunu yazar.

Cumhuriyet dönemi İstanbul kışları

İstanbul’un Cumhuriyet dönemi kışlarını ise Vahdettin Engin’in bir yazısından öğreniyoruz. Cumhuriyet döneminde İstanbul’da ilk şiddetli kış 1929’da yaşandı. 1929 kışı gerçekten çok şiddetli olmuş ve İstanbullular’ı canından bezdirmişti. 2 Şubat 1929’da İstanbullular ani ve şiddetli bir kar yağışı ile karşı karşıya kaldılar. Tipi yüzünden vapurlar işleyemedi, tramvaylar çalışamadı. Şehrin çevre illerle bağlantısı kesildi. Sıcaklık eksi 12 dereceye kadar düştü. Evlerin çatılarında bir metreden fazla buzlar oluştu. İstinye önlerinde Boğaz buz tuttu. Eyüp civarında Haliç dondu. Ayrıca Kâğıthane Deresi, Göksu, Kurbağalıdere ve Terkos Gölü tamamen buz tuttu. Ara sıra güneş çıkar gibi olduysa da kış bir türlü gitmiyordu. 1 Mart 1929 günü İstanbul Boğazı Karadeniz’den gelen buzların istilasına uğradı ve Boğaz dondu. Boğaz bir anda buz istilasına uğrayınca vapurlar işleyemedi. Martın ikinci haftasında havalar biraz ısındı ve buzlar eridi.

Boğaza geçişler durdu

1929 kışını aratmayan bir başka kış 1954’te yaşandı. 23 Şubat 1954’te İstanbul’da görülmedik şiddette bir kar fırtınası meydana geldi. Saatte 100 kilometre süratle esen rüzgâr İstanbul’da hayatı felç etti. Vapur seferleri yapılamazken, uçak seferleri iptal edildi. Kara ulaşımı aksadı. Tuna’dan kopup Karadeniz’e yayılan büyük buz kitleleri Boğaz’ın Karadeniz çıkışını kapattı. Buzlar yüzünden gemilerin İstanbul Boğazı’na geçişleri durdu. 25 Şubat’ta ise İstanbul’un tarihi kışlarından birisi meydana geldi Boğaz baştan sona tamamen dondu. İstanbullular, Boğaz’ın bir sahilinden diğer sahiline yürüyerek geçtiler. İnsanlar donan Boğaz üzerinde resim çektirerek tarihe geçtiler. 15 yıl sonra İstanbullular 1969’da şiddetli bir kış daha yaşadılar. 1969 kışında Büyükçekmece Gölü, Küçüksu, Kâğıthane Dereleri ve Elmalı Barajı tamamen donmuştu.

Boğaz’ın ilk kez donması

İstanbul Boğazı’nın donması ile ilgili ilk bilgi Bizans İmparatoru Arkadius zamanına aittir. 401’de Boğaz donmuş ve bu 20 gün sürmüştü. Bu hadiseden 238 yıl sonra, 739’da İstanbul Boğazı yine dondu. Bizans dönemi kışları Bizans döneminde, 755’te yaşanan şiddetli kış sırasında Haliç, Karadeniz kıyıları ve Marmara’nın kuzey kesimleri dondu. 928’de yağan kar İstanbul’dan bir türlü kalkmadı. Buzların erimesi dört ay sürdü. Bizans döneminde 1011 ve 1232 yıllarında da Boğaz’da yer yer donmalar meydana geldi.

Editör: TE Bilişim