Eda Kaptan.. İTÜ DUIM 2013 Mezunu, Uzakyol Vardiya Zabiti

Kendi kaleminden denizci kadını anlatıyor... İfadesi güçlü, hisleri güçlü, çıkarımları güçlü, umudu güçlü, karakteri güçlü... Kendisinin de dediği üzere tam da erkek gibi kız dediklerinden ne yazıkki

Fakat bizim için o tam bir yakamoz kadını!

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi , gülümseyen insanlar , gökyüzü, açık hava ve su
Eda Çapcı
2 Ekim, 19:29 · 

Kaptanın Seyir Defteri

Bölüm : Bizim oralarda kadın olmak hala (henüz) ayıp değil çünkü.

Kadın olmak başlı başına zor zaten. Yani hakkınca ve özgürce yaşamak istiyorsan çok zor. Üzerine bir de gemilere çıkmak akıl kârı değil belki. Bazen işlerin sizin için 2-3 kat daha zor olduğu kesin başkalarına göre, ve işler sizin için kolaylaşıyorsa sadece kırılganlığınızı pay biçtiklerinden, o işi yapamayacağınıza ya da o yapmasın sadece dursun yahu ne olacak demelerınden. Hoş değil yani can sıkıcı. Hakkınca değil. İnsanca değil.

Üzerime dikilen gözlerden yoruldum garip. Hiç Böyle hıssetmemış, böyle bir şeyden şikayetçi olacağımı düşünmemiştim. Mesleğe atıldıgım ilk yıl avrupa limanlarında geçmesinden kaynaklı kadın ya da erkek ayrımını çok fark edememişim. Şimdi gemim Araplardan yana çalışıp durdugundan, kadının adının olmadığı bu yerlerde, bir kadının bir gemide bir dolu erkeğin içinde rutbece de fena sayılmayacak bir konumda olması pek akıl karı değil. Başlarda komiğime giden bu ilgi aylar geçtikçe durumun rehavetini daha derinden hıssetmeme neden oldu. Kadının adı yokmuş sahiden. Anladım.

Hındıstandayız bugün. limana az önce yanasmısız gemıcılerın borda merdivenini hazırlayıslarını izliyorum. Bi 15 dakika kadar once gergin ince bir halat hızla kopmuş ve çarpmış bacagıma daha ne olduğuna bakacak fırsatım olmamış sızlıyor bacağım. Sonra ikinci kaptanım fotoğrafini çekiyorlar dedi. Yerde bi grup adam ellerinde telefonları havaya kaldırmış beni çekiyorlar. 
Neden sinirlendim bu kadar? Kendini çıplak gibi hissediyor bazen insan, uzaydan gelmiş bir yaratık gibi. Olmaman gereken bir yerdeymıssın gibi. Ya da belki aklım hala kopan halatta. Yaptığım hatada durduğum yerde aklım. Neden hata yapıyorum nasıl yapıyorum? Ya bir gün bu birinin canına mal olursa. Ben işimi mi düşünsem. Peki bu adamlar ne düşünüyor?

Suudi Arabistanda. Yanbu limanına yanasırken bir avuç adama sırf kadın olduğum için aval aval suratıma bakarlarken, avaz avaz bağırarak 60.000 tonluk bir gemiyi halatları daha da yavaş almaya devam ederlerse karaya oturtmak üzere olduklarını anlatmak ne zor. Ne zor bazen sadece işini yapmaya çabalamak.

Yanbu'dan kalkacagız. Pılot gelmiş gemiye çıkmıyor aklınca aksilik çıkarıp huzursuzluk yaratacak. İniyorum borda merdıvenınden aşağıya kadar, uzatıyorum elimi yardım mı istiyorsun diyorum. Afallıyor beni görünce yüzünde bi sırıtma yanındakıne bakıyor tutuyor elimi çıkıyor merdivene. Ne oldu pılot bey bi anda bütün dertlerin yalan mı oldu?

Gemi limana yanasmıs. Bi sürü insan gemiye dolusmuş. Evrak kitap işleri başlamış.Kaptan salonda herkes işleriyle ugrasmalı ama öyle olmuyor. Mevzu koca geminin tonlarca yükü değilmıs gibi evli misiniz diye soruyor ilk aklına gelen, yaşınız kaç?

Az rastlanan bi durumun içinde olduğumun ben de farkındayım. Ama bu kadar mı şaşırtıcı bir şey hakkaten?

Dedim ki sonradan kendime, hakikaten garip Eda. Yahu bazı kadınlar ömürleri boyunca bi mahallenin dışına çıkmadılar. Ayaklarını bir denize sokmadılar. Koşup sokalarda coşmadılar. 
Onlar hep dışlandılar. Abılerınden kardeslerınden ayrı tutuldular. Bazen satıldılar. Bazen dayak yediler. Çokça dovulduler. Sevmek denılırse sevıldıler.

Ben nasıl bir evde büyümüşüm meğer dedim. Kıymetini sonradan anlıyor insan. Benim babam bi kez ayırmadı beni abimden. Bir kez demedi bana sen kızsın otur oturduğun yerde diye. Benim Annem korkmadı hiçbir erkekten. Erkek gibi çalışmaktan yılmadı. Bizim evde herkes elini hamura bulastırdı. Ve herkes yeri gelince toza çamura yağa bulandı. Yükünü sırtlandı. Çekici çivisi anahtari contası hiç gocunmadı.

Baba dedim ben bir gün "denizci olacağım. Ama biraz erkek gibi oluyorlarmış." babam biliyordu dış dünyayı ben bilmiyordum daha. "Erkek gibi olmadan ayakta duramazsın zaten" dedi. Kadınlık sıfatını küçültüğümden değil. Erkek gibi tabirinin halk arasındaki anlamından söylüyorum bunu. Sonra ben geldim buralara bazen erkek gibi çalıştım. Bazen kız gibi oturdu her şey içime, ağladım. Yani insanca olan ne varsa oldu. Bu iş ne gerektiriyorsa, bu denizler insana ne yapıyorsa onlar oldu. Insanca olabilecek her şey oldu.
Şimdi soruyorlar. Ailen ne diyor karşı çıkmadı mi? Ben kızımı hayatta yollamam vb.
Ailem benimle gurur dıyuyor biliyorum. Abim beni arkadaşlarına anlatıyor tanıştırıyor merak edenlerle. Annem ve babam bazen bi dolmuşta on dakikalık yolda bile bi muhabbet kurup benim kızım kaptan oğlum mühendis dıyıverıyorlar. Akrabalarım " oo kaptan gelmiş" diyorlar. "Kız ucarsın sen o rüzgarlarda."
Arada ezici bi ifadeyle ne alaka Allâh aşkına diyen bi grup garip insan da çıkıyor karşıma. Oo şoför naber diyen fln. 
Mümkün olabilecek bütün kibrimi topluyorum o zaman. Niye yapıyorsun diyene senin 3 katın para kazanıyorum diyorum. Çünkü onlar bundan anlar.
Kadın halinde ne yapıyorsun diyene. Senin gördüğün dünyanın 3 katını görüyorum diyorum. Zaten onlar bir şeyden anlamazlar.

Nedeni niçini önemli değil. Zaten para da hakikaten ilk sebep değil. Ben 4 ekmek alınca 5. bedava oluyor diye eve beş ekmekle gelinen. O beş ekmeğin bi günde bittiği, karnının ekmekle doyurulduğu günlerde gördüm. Çok şükür diyorum soranlara hep, çoluk çocuk yok, muhtaç bi bekleyenim yok. Dünya malında hiç gözüm yok. O yüzden çalıştığım kadar yiyor, yediğim kadar çalışıyorum. Kadın gibi çalışıyorum. Utanmadan erinmeden. Kabarmadan ezmeden ezilmeden. Insanca ve hakça olan nasılsa öyle. Bizim oralarda kadın olmak hala(henüz) ayıp değil çünkü.

....Kapanın kadınlar kapanın baş örtülerıne, kapıların ardına, kocanızın ardına. 
Utanın. 
Çok güzel günler bizi bekliyor. Sacınızın her teli günah, bütün gülüşleriniz yasak olacak. 
Sakının...

Ama ben saçlarımı rüzgârda savurmaya, kısık kısık gözlerimle dünyaya sırıtmaya devam edeceğim.

Kaynak:Yakamoz 2016 - Deniz ve Kadın, paylaşımından

Editör: TE Bilişim