Türkiye'nin helikopter gemisi


 MELİHA OKUR


Birinci Dünya Savaşı'nda güç sembolü makineli tüfekti. İkinci Dünya Savaşı'nda da tanklar... Bugün kara, deniz ve havada sayısal elektronikle birleşen "bütünleşmiş sistemler" hâkim. Dünyanın sayılı ordularından biri olan TSK teknolojik açıdan büyük gelişmelere imza atıyor. Milli tank Altay'ın prototipi hazır. Sırada helikopter gemisi var.

Uzun süredir ihtiyaç olarak dile getirilen ve Libya'dan 30 bin kişinin bir haftada taşınmasında gündeme gelen helikopter gemisi, milli ve gemi kelimelerinden oluşan "Milgem" projesinin tamamlayıcısı olacak. Projenin şartnamesi 2010'da hazırlandı. Mayıs 2011'de teklifler alındı. En erken 2013 ortasında açıklanması beklenen helikopter gemisi projesiyle ilgili, nedense Savunma Sanayii Müsteşarlığı bir anda harekete geçti. 3 Ocak'ta projeyi kimin aldığı belli olacak.
***

Helikopter gemisi deyip geçmeyin! Üç büyük grup yarışıyor. Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi M. Koç'un ismini taşıyan RMK Marine, Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu'na ait Desan ve Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan'ın sahibi olduğu Sedef Tersanesi...

Proje, uzun vadeli ve ortalama 3 milyar doları bulacak. Üstünde, her biri 35 ton ağırlığında 4 helikopter olacak. Bin 100 kişiyi taşıyacak. Gemide 70-80 civarında askeri araç yer alacak.
Bu tip büyük projelerde, tasarımdan, denize indirmeye kadar 8-10 yıl geçiyor.
***

Savunma sanayisi analistlerine göre, Türkiye'nin sınırötesi istihbarata ihtiyacı var. Colorado eyaletinde ABD ile yapılan ortak tatbikatta, böyle bir gemiye duyduğumuz ihtiyaç iyice belirginleşti. Bu, kararın öne çekilmesine yol açtı. NATO'nun Avrupa ayağındaki İngiltere, Fransa, İspanya ve İtalya helikopter gemisinde iddialı... İki gemisi var İspanya'nın... Hatta Kral Juan Carlos adını verdiği yeni gemi geçen yıl İstanbul'daydı. İspanyollar bu gemilerde İngiliz Harrier uçaklarını kullanıyor. Bu uçaklar dikine iniş kalkış özelliğine (VSTOL) sahip. Eğer Türkiye Juan Carlos modeli gemi yaparsa sadece helikopter mi taşıyacak?

Tuzla'nın işvereni

Savunma sanayisi ihracatında en düşük katma değer 6 kg/dolar, büyük ihraç ürünlerinde katma değer 200 kg/dolar. Bugünkü ihracatımızda ürün başına 1.5 kg/dolar katma değer yaratıyoruz. 90 yaşındaki Cumhuriyet savunma yatırımlarında 1974'e kadar yüzde 10 yerli kaynak kullanıyordu. O da sadece ikmal malzemeleriydi. 35 yılda durum değişti. Ordu, bugün ihtiyacının yüzde 52'sini yerli kaynaktan karşılıyor.

Yüksek teknoloji ürünlerine yapılan yatırımlar sayesinde bu oran daha da artacak.


Tuzla Tersanesi'nin en büyük işvereni şimdi Savunma Sanayii Müsteşarlığı. Yonca Tersanesi yurtdışına hücumbot ihraç ediyor. Sedef'in proje ortağı Dearsen, Türkmenistan'da tersane kurdu. Askeri tekne yapıyor.
Ufak boy bir uçak gemisi, altından kalkamayacağımız bir iş değil!

Editör: TE Bilişim