Ne olacak bu Göcek'in hali? AB yatları denizi neden kirletiyor?

Denizci-gazeteci Necati Zincirkıran sürekli gittiği Göcek koylarındaki kirlilik sorunu ve temizleme çabalarını Euractiv.com.tr için kaleme aldı.

Zincirkıran Avrupalı teknelerin daha küçük atık su tankı kullanmaları nedeniyle çevreyi daha çok kirlettiklerinin de altını çizerek tüm yetkilileri bu konuda uyarıyor. Göcek'i gelecek nesillere aynı güzellikte bırakmanın sorumluluğuna işaret ediyor.

Necati Zincirkıran- Uluslararası Ege Yat Rallisi Komodoru

Göcek koyları , dünyanın  hiçbir yeri ile mukayese edilemeyecek güzellikte birer doga harikasıdır. Bir denizci olarak gezmediğim yer kalmadı.

Ne Karaipler, ne Avustralya Yenizelanda, ne  güney ne de Kuzey Amerika'da böyle koylar var. Bu bir Allah  vergisi...

Ben, bir denizci olarak tam 22 yıldanberi Göcek'te teknemde yaşıyorum.Orada marina yapılıncaya kadar da 60'lı yıllardan beri her yıl  İstanbul'dan yelken basıp Göcek'e gelir bir ay kalır ve Eylül ayında tekrar İstanbul'a dönerdik.

Göcek,1980'li yıllarda Başbakan Turgut Özal'ın ön görüsü ile tanındı  ve 2000 li yıllarda da dünyanın önemli yat merkezlerinden biri haline geldi.

İnanır mısınız, son 4-5 yıldanberi dünyanın dört tarafındaki yatcı arkadaşlarımdan  e-mail ya da telefon alıyorum. Benden yardım etmemi istiyorlar. Çünkü Göcek'teki marinalar dolu, yer yok, yer istiyorlar.

Göcek'te marinalarda ve bağlama iskelelerinde yaz aylarında 2000'e yakın tekne bulunuyor.1000 teknede koylarda geziyor...

Yaz aylarında koylarda baglanacak yer bullmak bile sorun oldu.Göcek'e talep bu kadar fazla...

Böyle bir yoğunluk deniz kirliliği sorununa neden oldu. Ne kadar çok tekne, ne kadar çok insan, o kadar çok kirlenmeyi gündeme taşır.

Bunu dikkate alan sivil toplum örgütleri, belediyeler,valilik ve özel çevre koruma örgütü geçtiğimiz yıl yoğun çalışmalar sonunda deniz kirliliğine karşı alınması gereken kararları

aldı ve uygulamaya başladı.

Bütün tekneler artık tuvalet, bulaşık, duş ve lavabolarından çıkan kirli ve pis sularını ayrı depolarda biriktirecekler ve bunları Turmepa'nın pis su deşarj istasyonlarındaki pompalarla çektirecekler.

Yani kimse tuvalet,duş ve bulaşık sularını denize  basmayacak, akıtmayacak. 

CEZALAR ÇOK BÜYÜK...

Yirmi,otuz,kırk bin lirayı buluyor.

Bütün tekneler yeni tanklar yaptıracak.

Bir çoğunda tuvalet için tanklar vardı.

Bu tanklara' siyah tank' deniyor.

Duş, mutbak ve lavabo suları için olana da ''gri tank''..

Ve her tekneye bulundukları marina tarafından 7O liraya bir mavi kart verilmeye başlandı.

Mavi kart ile teknelerin pis sularını nereye boşalttıkları elektronik bir düzenle kontrol altına alınmış olacak.

Eskiden pis sular sözde ''açık deniz''e deşarj ediliyordu.

MADEM BÖYLE, PEKİ NEDEN GÖCEK KOYLARI HAZİRAN AYINDAN SONRA KİRLENİYORDU?

Bu sorununn cevabı gayet açık ve ortada..Fırsatı bulan pisliği denize pompalıyordu.

Şimdi alınan önlemler Avrupa Birliği normlarından daha da ileride..

Birlik ülkelerinde imal edilen  teknelerde sadece tuvalet pisligi ve suları için tank var. 

Duş ve bulaşık pis suları denize veriliyor. AB  üyesi olmayan Türkiyede ise durum daha ileri de, imalatcılar ne yapacaklar? Bu da merak konusu..

Bu duruma Türkiyede de tepki var. Bazı AB üyesi ülkelerin yatçıları, Marmaris, Göcek ve diger Türk limanlarındaki marina kontratlarının bitiminde Türkiye'yi terketmeyi bile düşünüyor. Hatta gidenler de var.

Böyle de olsa biz koylarımızı gelecek nesiller için temiz tutmak zorunluluğundayız.

Editör: TE Bilişim