Marmaray kazılarında bulunan hayvan fosilleri tarihe ışık tutuyor

KOCAELİ (AA) - ŞENGÜL OYMAK - Türkiye'nin tek Osteoarkeoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde sergilenen çeşitli dönemlere ait hayvan fosilleri, dönemin sosyal ve kültürel yaşamına yönelik araştırmalara da ışık tutuyor.

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Osteoarkeoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Vedat Onar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul Marmaray ve metro kazıları sırasında bulunan 57 türdeki hayvan kemiğinin sergilendiği merkezin, arkeolojik hayvan kemiklerinin incelendiği önemli bir kurum olduğunu, büyüyerek hizmet vermeye devam ettiğini söyledi.

İstanbul'un tarihini değiştiren kazılar sırasında çok önemli bulgulara ulaşıldığını anlatan Onar, elde ettikleri bulguların bilim dünyası açısından önem taşıdığını, yurt dışından çok sayıda bilim insanının yanı sıra çok sayıda öğrenci kafilesini merkezde ağırladıklarını dile getirdi.

Onar, kazılarda Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait kemikler bulduklarını aktararak, "O günkü yazılı kaynaklarda geçenleri, artık görsel olarak görebiliyoruz. Yazılı kayıtlarla, bulduğumuz örnekler birebir aynı. Binlerce hayvan kemiğini inceliyoruz. Bu alan içinde 57 tür keşfettik. 60 binin üzerinde, yaklaşık 12 kamyon kemik incelendi. Kemiklerden yola çıkarak o günkü sosyal yaşam, insan hayvan ilişkisi, beslenme alışkanlıkları ve dönemin kültürel yapısını anlamaya yönelik bilgiler ortaya koymaya çalışıyoruz" diye konuştu.

- "Neolitik döneme kadar gittik"

Kemiklerin incelenmesinin devam ettiğine dikkati çeken Prof. Dr. Onar, "Kemikleri tek tek inceledik. Bir kemiğin ne anlattığını, ne ifade ettiğini anlamamız gerekiyor. Yenikapı ve Marmaray kazıları asrın projesidir. Malzemeler 58 bin metrekarelik alandan çıktı. İstanbul'un kuruluşunda 4 bin yıllık geçmişinden bahsedilirken, daha geriye gittiğini görebiliyoruz" diye konuştu.

Kazılarda milattan önce 6 bin-6500 yıllarına ait kalıntılara ulaştıklarını ifade eden Onar, şunları söyledi:

"Sonuçlarını yeni alabildiğimiz bir malzememiz daha var ki bu Avrupa bizonunun o günkü İstanbul sınırları içerisine uzandığını gösteren kalıntılarda elde edilmiş olgu. Kazı çalışması derinleştikçe 8 bin-8 bin 500 yıl geriye, Neolitik döneme kadar gittik. Marmara Denizi'nin göl aşamasından çıktığı bu döneme ait insan iskeletleri ve yaşam kalıntıları bulundu. İstanbul'un tarihini değiştirebilecek bulgulara ulaşıldı." 

Hayvan fosillerine özellikle 3. ve 14. yüzyıla ait olan tabakalarda yoğun şekilde rastladıklarını, kemiklerin yoğun olarak Bizans dönemine ait olduğunu vurgulayan Onar,  Bizans'ın Marmara Denizi'ndeki Theodosius Limanı olan kazı alanının zengin veriler sunduğunu anlattı.

- "Ayı da var fil de"

Onar, 57 tür içerisinde tüketim artığı koyun, keçi, deve, sığır gibi kesilmiş hayvanların kalıntılarını teşhis ettiklerini, yine o döneme ait kemiklerden sap ve alet yapıldığını, dekoratif amaçlı kullanılmış kemikler bulduklarını söyledi.

İşlenmiş kemiklerden çeşitli bilgiler elde ettiklerine dikkati çeken Onar, şöyle devam etti:

 "Koyunların tarak kemiğini kullanmışlar. Tarak kemiği aynı zamanda tekstil amaçlı kullanılmış, 'bobin ve bız' dediğimiz alet haline getirilmiş. Theodosius Limanı'nın çevresinde tekstil işliklerinin olduğunu görüyoruz. Muhtemelen buralarda kullanılmış bu aletler. En yoğun kemikler, at kemikleriydi. Atların, bu alana iki şekilde atıldığını gördük, ölü olarak, bir de kesilmiş olarak. Kesilmiş kemiklerin üzerinde kasaplık izlerini rahatlıkla görebiliyorsunuz. Tek hörgüçlü develere rastladık. Balık türleri de çok zengin. Deniz kaplumbağasında Caretta türlerine rastladık. Bunlar muhtemelen Theodosius Limanı çevresindeki yaşam zincirinden ziyade alandaki ticari gemilerin Akdeniz'e ticareti sonucunda getirilmiş olan kaplumbağalardı. Ayılar da vardı. Ayı oynatıcılığının yapıldığını gösteren bulgular mevcut."

Kemiklere ilişkin detaylı bilgiler veren Onar, sözlerini şöyle tamamladı:

"Alanımızda 4 boynuzlu bir koyun kalıntısı vardı ki bunun orijinali Suriye taraflarıdır. Bu kemik, limanın ticari yolunu göstermesi açısından önemli bir vesika. Yine ceylan kalıntısı çıktı enteresan bir şekilde. Bir de maymun kafatası bulduk. Pet hayvanı olarak kedi, köpek çok fazlaydı. Evcil ördekten tutun yaban ördeğine, tavuktan tutun akbabaya geniş bir yelpazede kuş türlerine rastladık. Kazılarda iki fil kalıntısını bile bulduk."

Editör: TE Bilişim