Kutsal toprakların koruyucusu Selman Reis anılıyor

Ünlü Türk Denizcisi Selman Reis, ölümünün 482. yılında, Sultanbeyli Belediyesi tarafından düzenlenen “Kutsal Toprakların Büyük Koruyucusu Selman Reis” programıyla anılıyor.

Büyük Türk Denizcisi Selman Reis'in hayatı ve fedakarane çalışmaları Prof. Dr. İdris Bostan ve Dr. Yusuf Aydın’ın anlatımı ile ölümünün 482. yılında Sultanbeyli Belediyesi tarafından düzenlenen bir programla anılıyor. Program, 29 Mart Salı günü saat 18.30’da Sultanbeyli Kültür Merkezi’nde düzenlenecek.

16. yüzyıl Osmanlı denizcilerinden Selman Reis, Portekizlilerin Kızıldeniz’de Müslümanlara zarar vermeye başlaması üzerine Mısır ve Arabistan yarımadasının sahibi olan Memluk Devleti’nin Osmanlı’dan Portekiz gemilerine karşı mücadelede destek istemesi üzerine Sultan İkinci Bayezid Han tarafından, Portekizlilerin zararına mâni olmak için, teknik ve stratejik malzemeyle birlikte Mısır’a Memluk Devleti’nin emrine gönderildi.

Selman Reis, Kızıldeniz girişinde, en büyük ülküleri mukaddes toprakları ele geçirmek ve Kâbe’yi yıkmak olan Portekizlilere yönelik destansı mücadele vermiş, kutsal toprakların korunmasına büyük katkı sağlamıştır.

Programda Osmanlı savaş gemileri hakkında bilgi verilecek olup Osmanlı deniz gücünü oluşturan gemiler slayt ile konuklara sunulacak. Programa  Prof. Dr. İdris Bostan-Dr.  Ve Yusuf Alperen Aydın konuşmacı olarak katılıyor.

Ayrıca Türk denizciliği ile ilgili Prof. Dr. İdris Bostan’ın kitaplarından oluşan bir kitap sergisi ve Osmanlı savaş gemileri sergisi program öncesi katılımcıların beğenisine sunuluyor.

SELMAN REİS KİMDİR?

On altıncı yüzyıl Osmanlı denizcisidir. Korsanlıktan yetişerek Osmanlı Devleti hizmetine girmiştir. Venediklilere karşı yapılan Mora Seferi’ne, meşhur denizci Kemâl Reis’in maiyetinde Bahriye Sancak Beyi olarak katılmıştır (1499-1500).

1498 yılında Ümit Burnu’ndan dolaşarak Hindistan’a ulaşmanın mümkün olduğunu fark eden Portekizliler, Kızıldeniz ve Atlas Okyanusu’nda, Müslümanlara sıkıntı vermeye başlayınca Sultan İkinci Bayezid Han tarafından, Portekizlilerin zararına mâni olmak için, teknik ve stratejik malzemeyle birlikte Mısır’a Memluk Devleti emrine gönderildi. Mısır donanmasını, Osmanlı donanmasına benzer şekilde teşkilâtlandırdı. Basra Körfezi ve Kızıldeniz girişlerindeki stratejik noktaları zaptederek, Hindistan- Ortadoğu ticaret yolunu ele geçirmeye çalışan Portekizlilere karşı mücadele etti.

Gurab adıyla bilinen 50 çektiriden müteşekkil bir Mısır-Memlûk filosuyla çıktığı sefer, Yemen’de ortaya çıkan isyan sebebiyle neticesiz kaldı. Mısır’ı fetheden Yavuz Sultan Selim Hanın emri üzerine, eli altında bulunan donanmayı Cidde’den Süveyş’e getirdi (1517). Bir süre burada kalarak, Süveyş Tersanesi’ni genişletti.

Sonra, Haliç Tersanesi’nin genişletilmesiyle vazifelendirildi (1518) ise de, Kanuni başa geçince, Hint kaptanlığı unvanı ile doğrudan doğruya Dîvân-ı Hümâyun’a bağlı olarak Süveyş’teki Osmanlı filosunun başına tayin edildi. Bir taraftan Süveyş Tersanesi’ni tanzim ederken, diğer taraftan Portekizlilere karşı mücadeleye devam etti.

Mısıra gelen Makbul İbrahim Paşa’yla bizzat görüşerek, kendi adıyla anılan layihasını sundu. Layihada, Portekizlilerin elinde bulunan limanların durumunu, Hint deniz yolunun Osmanlı ticaretine sağlayacağı faydaları anlattı. İbrahim Paşa’nın emriyle Süveyş Kaptanlığı’nı kurdu (1525). Süveyş’te inşa ettiği kırk beş parçadan müteşekkil donanmasıyla, Hint Okyanusu’na doğru yola çıktı. Aden’i aldı. Fakat ömrü Hint sularında dolaşmaya yetmeyip gemisinde vefat etti (1529).

 

Editör: TE Bilişim