İZMİR'in Alsancak semtindeki Miko Cafe tarafından düzenlenen söyleşide, Ege'nin kayıp denizcileri konuşuldu.

Miko Cafe tarafından düzenlenen 'Can Yücel Masası Sohbetleri'nin ilki gerçekleştirildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Harun Özdaş'ın katıldığı 'Ege'nin Kayıp Denizcileri' başlıklı söyleşi, deniz tutkunlarının ilgisiyle renklendi. Kara yaşamı kadar deniz yaşamının da önemini anlatan Doç. Dr. Özdaş, deniz altındaki yaşam yerleri ve batık gemilerin geçmişle ilgili birçok bilgiyi günümüze taşıdığını belirtti. Denizlerdeki batık araştırmalarına dünyada özel bir ilgi olduğuna dikkat çeken Özdaş, Türkiye’de batıkların özverili çalışmalarla gerçekleştiğini vurguladı. Konuşmasında Ege’nin resmini suyun altından gösteren Doç. Özdaş, "Akdeniz insanlık tarihinin merkezi. 2007 yılında başladığımız TÜBİTAK projesi kapsamında Finike’den Çanakkale’ye kadar olan bölgede çalıştık. Ticari gemiler, deniz savaşlarında batan gemiler ve deniz altında kalmış yaşam yerleri tespit ettik" dedi.

Deniz altındaki batıklarla ilgili çalışmaların çok zaman gerektirdiğini söyleyen Doç. Dr. Özdaş, ekonomik açıdan da yüksek maliyetlerinin olduğunu belirtti. Ege Denizi’nin batıklar açısından çok önemli olduğuna işaret eden Doç. Dr. Özdaş, sözlerine şöyle devam etti:

"Ege bölgesinde deniz ticareti önemli bir yer teşkil ediyor. Bunun yanı sıra Ege ve Akdeniz bölgesinde 80 bin deniz savaşından yüzde 50’si Ege Denizi’nde gerçekleşmiştir. Teos Körfezi en çok batığın olduğu yer. Sadece bu bölgede tespit edilen 40 batık var. Derin alanlarda henüz araştırma yapılmadı. Bu durumundan dolayı Teos’a Ege’nin ‘Bermuda Şeytan Üçgeni’ denilebilir. Geçmiş yaşamlar Ege Denizi’nde saklı. Ekibim ve gönüllülerimizle bu keşif yolculuğu bizleri heyecanlandırıyor."

Editör: TE Bilişim