Deniz Altındaki Osmanlı Yapımı Toplara Özel Çalışma

Deniz Altındaki Osmanlı Yapımı Toplara Özel Çalışma Antalya'nın dünyaca ünlü Konyaaltı sahili yakınlarında daha önce tespiti yapılan değişik ebatlardaki asırlar öncesine ait 8 topun çıkarılması için su altı arkeologları çalışma gerçekleştirdi.

Antalya Müzesi Müdürü Demirel: "Daha önceki yıllarda tespiti yapılan toplar yeniden bulunmuşcasına müzemize yazılı ve sözlü ihbarlar yapılıyordu. Bu kültür varlıklarının tahrip edilmemesi ve kaçakçılığa konu olmaması adına Kültür ve Turizm Bakanlığımızın izniyle program yaptık"

Selçuk Üniversitesi Sualtı Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Öniz: "Günümüzden yaklaşık 300 yıl önce muhtemelen bir fırtına esnasında batmış olan Osmanlı savaş gemilerinden kalan toplar, son bir aydır üzerinde çalıştığımız bir alanı teşkil ediyor"

Dünyaca ünlü Konyaaltı sahili yakınlarında denizde bulunan ve çoğu zaman yerli ve yabancı turistlerin de fark edip ihbar ettiği Osmanlı yapımı topların çıkarılması için su altı arkeologlarınca özel çalışma gerçekleştirildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle Antalya Müze Müdürlüğü başkanlığında Selçuk Üniversitesi Sualtı Arkeolojisi Anabilim Dalı ile Selçuk Üniversitesi Sualtı Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ekibi, denizde değişik yerlerde bulunan kültür varlıklarının sudan çıkarılması için çalışma yaptı.

Selçuk-1 Bilimsel Araştırma ve İnceleme Gemisi kullanılarak yürütülen ve Anadolu Ajansı ekibince de görüntülenen çalışmalarda, sualtı arkeologlarının dalışlarıyla, ağırlıkları 400 kilogram ila bin tonu aşan, değişik ebatlardaki Osmanlı yapımı 8 top, kaldırma balonlarına bağlanıp su yüzeyine çıkarıldı. Toplar ve birçok gülle ardından Antalya Müzesi'ne nakledilmek üzere görevlilerce vinç yardımıyla gemiye taşındı.

Çalışmaları yerinde takip eden Antalya Müzesi Müdürü Mustafa Demirel, yaptığı açıklamada, Akdeniz'de Alanya'ya ve Mersin'e kadar uzanan kıyı bandında daha önce Osmanlı dönemine ait kalyonlar, batık savaş gemilerine ait toplar ve çıpalar tespit edildiğini söyledi.

Kıyıya ve deniz yüzeyine yakın noktada açığa çıkan topların, vatandaş tarafından yeni bulunmuşcasına müzeye ihbar konusu olduğunu anlatan Demirel, şöyle konuştu:

"Yüzey araştırması geçen yıl tamamlandı. Bu kıyılardaki vatandaşlarımızın ihbar etmiş olduğu topları, toplantı yaparak irdeledik. Bunların, daha önceki yıllarda tespiti yapılan, bilinen kültür varlıkları olduğunu anladık. Daha önceki yıllarda tespiti yapılan toplar yeniden bulunmuşcasına müzemize yazılı ve sözlü ihbarlar yapılıyordu. Bu kültür varlıklarının tahrip edilmemesi ve kaçakçılığa konu olmaması adına Kültür ve Turizm Bakanlığımızın izniyle bu programı yaptık."

Demirel, deniz altındaki kültür varlıklarına yönelik Selçuk Üniversitesiyle iş birliğini devam ettireceklerini belirtti.

- En az üç gemi batığına ait

Selçuk Üniversitesi Sualtı Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hakan Öniz ise denizde risk oluşturan topların kültür varlığı olarak korunması düşüncesiyle hareket ettiklerini anlattı.

Deniz altındaki kalıntıların en az üç gemi batığına ait olduğunu düşündüklerini ifade eden Öniz, sözlerine şöyle devma etti:

"Günümüzden yaklaşık 300 yıl önce muhtemelen bir fırtına esnasında batmış olan Osmanlı savaş gemilerinden kalan toplar, son bir aydır üzerinde çalıştığımız bir alanı teşkil ediyor. Bunlar, 20-25 senedir bilinen, Antalya Müzesi kayıtlarında gözüken top kalıntıları. Bu toplar 1-2 senedir gündeme geliyordu. 400 kilogramdan bin tonu aşan ağırlıkta değişik ebatlardaki çoğu Osmanlı üretimi toplar, oldukça ağırlar."

Aynı zamanda Selçuk Üniversitesi Sualtı Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı olan Öniz, deniz içinden ağır bir cismi su üstüne kaldırmanın kendileri için zor olmadığından ve bunun için bazı teknikler uyguladıklarından bahsetti.

Denizde üzerlerinde oluşan oksit nedeniyle etrafındaki çakıl, kumu da toplayıp bir kalıp haline dönüşen demir topları, içi hava doldurulan kaldırma balonlarına bağlayarak sudan çıkarttıklarına dikkati çeken Öniz, şunları kaydetti:

"Hava, onu suyun üstüne taşıyor. Biz, gemiye kadar denizin yüzeyinden taşıyoruz. Geminin vinçleri de sonrasında bunları alıyor. Akabinde Antalya Müzesi'nde hazırlanmış olan özel havuzlar var. O havuzlara tek tek uzmanlar tarafından yerleştiriliyor. Şu an 10 kişilik olan ekibimiz, su altı arkeolojisi yüksek lisans öğrencilerinden oluşuyor. Bu alan su altı arkeolojisi alanı. Üniversitemiz uzmanlığında zaten Kültür ve Turizm Bakanlığının izinleriyle Mersin ve Antalya illerinin arkeolojik tespit çalışmalarını gerçekleştiriyoruz. UNESCO kapsamında da dünyanın değişik ülkelerinden gelen su altı arkeoloji yüksek lisans ve doktora öğrencilerini yaz aylarındaki çalışmalara alıyoruz."

Öniz, ilk tunç topunu dört yıl önce aynı bölgeden çıkarttıklarını sözlerine ekledi.

Söz konusu topların temizlenmesi ve onarım çalışmasına Antalya Müzesi Müdürlüğünde başlandığı bildirildi.

Editör: TE Bilişim