İnce temizliği 45 gün sürecek!

18 Aralık 2016 tarihinde Ildırı Fener Adası açıklarında kayalıklara oturan M/V Lady Tuna adlı refeer gemisinden Çeşme sahillerine sızan tonlarca yakıtı kıyılardan arındırma çalışmalarında kaba temizlik tamamlandı. Ancak ince temizliğin en az 45 gün daha devam edeceği öğrenildi.

Gemideki sızıntının görüntüleri de ortaya çıktı. İzmir’in Çeşme ilçesinde kayalıklara oturan Lady Tuna gemisinden sızan tonlarca yakıt Paşa Limanı ve Ilıca kıyılarına kadar gelirken, bazı deniz canlılarının ölüsü de kıyıya vurdu. Ekipler, sızan yakıtı kontrol altına alabilmek için uzun uğraşlar verdi. Son olarak Paşa Limanı bölgesindeki katı yakıtın kaba temizliği de bitmek üzere… Mare Deniz Temizlik Şirketi'nden 110 kişilik ekip, çevre katliamına neden olan deniz kazasından M/V Layd Tuna'dan sızan yaklaşık 200 ton yakıtı temizlemeye çalışıyor. Özellikle Ildır Körfezi, Paşa Koyu ve Şifne sahillerine ulaşan tonlarca yakıtın kaba temizliği bitti.

110 KİŞİLİK EKİP, İNCE TEMİZLİĞE BAŞLAYACAK

Denizhaber’de yer alan habere göre; Katı yakıt ekipler tarafından büyük bir titizlikle toplanarak çuvallara alındı. Ardından ince temizliğe geçilecek. 45 gün gibi bir sürede tamamlanması beklenen ince temizlikte ekipler yine hummalı bir çalışma gerçekleştirecek. Katı yakıtın bulaştığı kumlar toplanacak ve sıcak suyla yıkanacak. Denizde olan katı yakıt ise deniz suyu ısıtılarak sorbent emiciler sayesinde toplanacak.

TEMİZLİK ALTI GÜN SONRA BAŞLADI

Temizlik çalışmalarına kazadan altı gün sonra başlandı. 23 Aralık günü Çeşme Belediyesi işçileri kıyıda yüzeysel temizlik çalışmalarına başladı. 24 Aralık günü de geminin bağlı bulunduğu acente şirketi Link Denizcilik tarafından, acil müdahale hizmeti veren MOST Denizcilik ve Çevre Hizmetleri A.Ş'ye bağlı 20'si dalgıç, toplam 80 kişilik ekip bölgeye gelerek temizlik faaliyeti başlattı. Karaya oturan gemi 28 Aralık günü kurtarılarak açık alana çekildi ve etrafı bariyer ile çevrildi.

MÜDAHALEDE ÇOK GEÇ KALINDI

Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Yaser Küçükgül deniz faciasını SÖZCÜ’den Gökmen ULU’ya değerlendirdi. Deniz kimyası uzmanı Küçükgül, kaza sonrası müdahalenin çok geç başlatıldığını ve temizleme çalışmalarının yetersiz olduğunu söyledi. Deniz kazalarına müdahalelere ilişkin dünyada pek çok örnek olduğunu belirten Küçükgül, yerel yönetim ve merkezi yönetimin, sivil toplum örgütleri işbirliği sağlayarak, yetki ve sorumlulukları dahilinde anında müdahale yapması gerektiğini ifade etti. İlk yasal görevin liman başkanlığına düştüğünü, burada acil müdahale ekip ve ekipmanları bulunması gerektiğini söyleyen Küçükgül, böyle bir tedbirin olmadığının görüldüğünü vurguladı. Müdahalede çok geç kalındığını belirten Küçükgül, “İlk gün hızlı ve doğru müdahale ile denize sızan yakıtın tamamı bariyer ile hapsedilip geri kazanılabilirdi” dedi.

10 KM. ALAN ETKİ ALTINDA

Felaketin görünmeyen yönüne dikkat çeken Küçükgül, “Olay görünen kirlilikten ibaret değildir. Bu bir petrol hidrokarbonu. Yüzlerce organik bileşik içeriyor. Tuzdan daha hafif olduğu için su yüzeyinde. Şansımızın olduğu tek şey sıcaklıkların düşük olması. Dezavantaj, akıntılar ve dalgaların hakim olması. Bu nedenle geniş bir alana yayıldı. Geminin karaya oturduğu Pırasa Adası'nı merkeze alırsanız 10 kilometrelik bir alan etki altındadır” diye konuştu.

KİRLİLİK BUZDAĞININ GÖRÜNEN YÜZÜ

Küçükgül, “Su, su canlıları, kıyı, kısacası ekosistem açısından ve turizm, balıkçılık gibi ekonominin kompanentleri bakımından bir felaketi yaşıyoruz. Şu anda deniz suyu ile ilgilenilmiyor, kıyıda kum ve kayalardaki fuel-oil ile uğraşılıyor. Bu buzdağının görünen yüzü. Asıl felaket ekosistemin diğer bileşenlerindedir. Deniz suyu kalitesi, sudaki canlıların yaşam kalitesini düzeltmek için çalışma yapmak gerekir. Şu anda yapılan işlem görünen kirliliği ortadan kaldırmak. Gözden ıraklaştırmak için yapılan bu çalışma bilim ve teknolojiye uygun değil. Kötü bir temizlikçinin evdeki tozları halının altına süpürmesine benziyor” ifadelerini kullandı.

HAVA KALİTESİ DE OLUMSUZ ETKİLENEBİLİR

Küçükgül, “Dünyada çok sayıda gemi kazasının ardından felaketler ile mücadelede önemli bilimsel ve teknolojik tecrübeler kazanıldı. Kuzey Buz Denizi'ndeki Exxon Valdes gemi kazasında 1 milyon ham petrol denize dökülmüştü. Bu anlamda birçok örnek var. Deniz ortamına bakteri ilavesinden tutun, kimyasal sorventler ile bunları sıyırıp almaya kadar birçok teknik var. Görünmeyen kısım sudaki partikül madde ile birleşince çökelme etkisi yapar. Dipte yaşayan organizmalar için zararlı ve öldürücü etkileri vardır. Bitkisel ve hayvansal kökenli mikroorganizmalardan planktonlara ve alglere kadar birçok canlı bu toksit maddeden etkilenecektir. Zehir etkisi olur. Algler ve yosunlar sudan oksijen sağlayan en önemli organizmalardır. Bu maddelerin fotosentezi ile oksijen temin ediliyor. Bunlar ölürse hava kalitesi olumsuz etkilenir” diye konuştu.

İNSANLAR DENİZE GİREBİLİR Mİ?

Merak edilen önemli hususlardan biri de yaz mevsimi geldiğinde insanların turizm merkezinde denize girip giremeyeceği yönünde. Küçükgül, bu soruya, “Şu anda insanların denize girmesi mümkün değildir. Ama bu sorun kesin cevabı ilerleyen süreçte nasıl temizlik yapıldığına bağlıdır. Sudaki, kaya ve kumdaki petrol kalıntısını ölçmeden bir şey söyleyemeyiz” yanıtını verdi.

SÖZCÜ

Editör: TE Bilişim