Çeşme Ildır Körfezi Deniz ve Kıyı Koruma Alanı ve Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde tekne ile incelemelerde bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, proje ile tükenmeye yüz tutan balık türlerinin yaşatılacağını ve İzmir Çeşme’nin 12 ay yaşanan bir bölge haline geleceğini belirterek, “Bu projeyi Çeşme’yi kurtaracak bir proje olarak görüyoruz” dedi.
İzmir’i ziyaret eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Çeşme Ildır Körfezi Deniz ve Kıyı Koruma Alanı ve Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde tekne ile incelemelerde bulundu. Proje hakkında değerlendirmede bulunan Bakan Özhaseki, kasada getirilen balıkları da inceledi. İnceleme gezisinde İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Çevre ve Şehircilik İzmir İl Müdürlüğü Selahattin Varan, Çevre ve Şehircilik İzmir İl Müdürlüğü Şube Müdürü Yunus Emre Dinçarslan, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, AK Parti İzmir Milletvekilleri Hamza Dağ, Kerem Ali Sürekli, Atilla Kaya, Necip Kalkan, Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, üniversite öğretim üyeleri hazır bulundu. Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma projesi hakkında konuşan Bakan Özhaseki, “Çeşme’nin iki ay yaşanan bir tatil beldesi olmaktan ziyade 12 ay yaşanan ve Körfezin özellikle kendine has tek tür olan bu balıkların yaşayabildikleri bir alan haline gelmesini sağlayacak bir proje yapıyoruz. Eklenmesi gereken bir takım işlerden sonra Çeşme 12 ay yaşayan bir bölge haline gelecek. Bu projeyi Çeşme’yi kurtaracak bir proje olarak görüyoruz” diye konuştu.
“Canlı ortamdan canlı yaşayan bir ortam haline gelecek”
Hazırlanan projeyi “Körfezde eskiden çok canlı olan yaşamın söndüğü, gerilediği, belki daha da geriye gittiği, sadece tatilde iki ay gelip sonra da biraz serinledikleri yer gibi algılanan ortamı değiştirme projesi diyebiliriz” diyerek değerlendiren Bakan Özhaseki, “Ildır Körfezi olarak bildiğimiz yerde özel çevre koruma planı yapılıyor. Bütün bu çalışmaları yaptıktan sonra Bakanlar Kurulunda geçerek onaylayıp özel bir koruma altına alıyoruz. Ondan sonra daha önce iki yıl Ege Üniversitesi’ndeki birçok bilim adamının çalıştığı bir rapor var. Bu rapor da elimizde. Bunun da yavaş yavaş yürürlüğe gireceği, bunların hayat bulacağı bir yaşama doğru adım atmış oluyoruz. Bu Körfez içerisinde bulunan, biraz kirlilikten dolayı balıkların öldüğü ortamdan canlı yaşayan bir ortam haline gelecek. Bizi burası daha çok ilgilendiriyor. O canlıları kaybedersek bir daha da gelmezler. Canlılar bir yere küser giderlerse bir daha da oraya kolay kolay dönmezler. Onlar bitmeden buraya can suyu vererek hayata geçireceğimiz bir ortam olarak bakıyoruz. Şimdiye kadar ortaya konmuş olan irade işin başlangıcı için lazımdı. Bundan sonra inşallah onların hayat bulduğu bir ortam başlayacak. İzmir’e hayırlı olsun” açıklamasında bulundu.
“Kurtarmak için ne lazımsa yapıyoruz”
Ülkedeki değerlere yok olmadan sahip çıkılması gerektiğini belirten Bakan Özhaseki, şöyle devam etti:
“Tarihi eserlerimizi önce tahrip ediyoruz. Kimini belediyeler eliyle, kimini defineciler eliyle, kimini iş bilmez adamlar eliyle. Sonra onları nasıl kurtarırız diye proje yapıp ağaya kaldırmaya çalışıyoruz. En büyük hastalık burada zaten. İzmir’e geldiğimizde katı atıkla ilgili, Körfezin temizlenmesiyle ilgili, kentsel dönüşümle ilgili müjdeli haberleri zaten dün verdik. Özellikle bugün dar vakitte bu bölgeyi görmek için geldik. Burayı kurtarmak için ne lazımsa bütün projeleri hızlandırıp inşallah işe başlarız."
“ÇED raporunu imzalayarak İzmir’e geldim”
İzmir’de devam eden projelerle ilgili de değerlendirmede bulunan Bakan Özhaseki, şu bilgileri verdi:
“Dünden beri İzmir üzerinde çalışıyoruz. Karabağlar’daki kentsel dönüşümü inşallah başlatıyoruz. Sene başı yavaş yavaş orada inşaatların yükselmeye başladığını herkes görür. Doğru bir proje ile başlıyoruz. Arkası iyi gelecek diye düşünüyorum. İzmir için önemli olan çevreyle ilgili iki tane daha proje var. Birisi İzmir Körfezinin rehabilitesi, temizlenmesi, bir ada oluşturulması. Çıkan çamurun o adada toplanıp rekreasyon alanı halinde kullanılması, insanların oradan istifade edecek hale gelmesi ciddi bir proje. ÇED raporuyla ilgili geriye doğru çok uzun süreçler, tartışmalar yaşanmış. Ben o tarafları hiç açmıyorum. Gerek de yok zaten. Önümüze bakmak lazım. O ÇED raporu hazır. ÇED raporunu imzalayarak İzmir’e geldim. İkinci proje ise Karşıyaka tarafındaki katı atık tesisleri ile ilgili. Onla ilgili de Orman Bakanlığının daha önceki şerhleri kaldırıldı, önü açıldı. Sadece raporun gelmesini bekliyoruz. Ufak bir hukuki süreç var. Onu da tamamlamak üzereyiz. İzmir ile ilgili birçok hayati projenin gündeme geldiği bir gündeyiz.”
Kaynak: iha