Selçuk Yaşar'dan Hükümete Çağrı

"İzmir'in yaşadığı haksızlığı giderin. Yerleşime açık olmayan noktalarda tesisler kurulmasını, göllerin ve akarsuların değerlendirilmesini sağlayın"

Yaşar Topluluğu Onursal Başkanı Selçuk Yaşar, geçtiğimiz günlerde yayınladığı "Balık Çiftlikleri Hakkındaki Gerçekler" isimli mesaj kitabının ardından Kültür Balıkçılığı'nda Yaşanan Sorunlar ve Çözümleri" başlıklı yeni bir mesaj kitabı yayınladı. İzmir'in deniz yüzeyi alan kiraları açısından büyük haksızlık yaşadığını belirterek, bu rakamların aşağıya çekilmesi için vakit geçirilmeden İçişleri Bakanlığı'nın devreye girmesini istedi. Kitapta kültür balıkçılığının bir çok sorunla karşı karşıya kaldığı sorunları tek tek anlatan Yaşar, "Bu konuda hükümetimize önemli görevler düşmektedir. Sektörel sorunları Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a 8 Ağustos 2010 tarihinde İzmir'de bizzat aktarmış bulunuyorum. Sayın Başbakanımızın bu konuya yaklaşımı sektörün gelişimi ve dolayısıyla ülke ekonomisi açısından kritik önem taşımaktadır" dedi. Yaşar, turizme ve yerleşime açık olmayan noktalarda kültür balıkçılığı tesislerinin kurulmasını, lojistik alan ihtiyacının karşılanmasını, göllerin ve akarsuların da değerlendirilmesini istedi.
Türkiye'nin günümüzde Avrupa Birliği (AB) çipura ve levrek piyasasının yüzde 25'ine sahip bulunduğunu belirten Yaşar, "Bu oran bilinçli bir ulusal strateji izlenmesi halinde önümüzdeki yıllarda artabilir. Bir başka deyişle çevreye saygılı olan çipura ve levrek tesisleriyle hem iç pazarda artan protein ihtiyacını büyük oranda karşılayabiliriz hem de üyesi olmak için yarım yüzyıldır çetin sınavlardan geçtiğimiz AB pazarında daha fazla söz sahibi olabiliriz. Bu, Türkiye için istihdam ve ihracat bakımından da son derece önemlidir. Zira günümüzde ülkemizden AB'ye ihraç edilebilen en önemli hayvansal ürünümüz balıktır. Ülkemiz alabalık yetiştiriciliğinde Avrupa'da birinci sıraya yükselmiş bulunuyor. Çipura ve levrek üretiminde de ikinciyiz. Kültür balıkçılığı sektörü ülke genelinde yaklaşık 25 bin kişiye istihdam sağlıyor" diye konuştu.

İHRACATIMIZ ARTIYOR

Bu yılın ilk 7 aylık döneminde çipura, levrek ve alabalık ihracatı yapılarak Türkiye'ye 71 milyon 267 bin 922 dolarlık döviz kazandırıldığını kaydeden Yaşar, bu oranın geçen yıl 68 milyon 467 bin 639 dolar olduğuna dikkat çekti. Yaşar, "Görüldüğü gibi kültür balıkçılığı yoluyla ülke ekonomisine yapılan katkı her yıl artmaktadır. Bu nedenle faaliyetlerini çevreye saygılı, modern teknoloji ve alanında iyi yetişmiş uzman personele sahip olarak sürdüren çipura, levrek ve alabalık tesisleri medya, kamuoyu ve hükümet tarafından desteklenmelidir" dedi.

KİRA BEDELİ DÜŞÜRÜLMELİ

Çevre ve Orman Bakanlığı'nın tebliğiyle çiftliklerin 30 metreden derin noktalara taşınmak durumunda kaldığını belirten Yaşar, "Kıyılarımızın her noktası 1.1 kilometre uzaklıkta 30 metre derinliğe sahip değildir. Böyle bir durum fiziki açıdan mümkün değildir. Ülkemizde kıyılarımızın pek çok noktasında 1.1 kilometre uzaklıkta derinlik 80 ile 100 metreyi bulmaktadır. Bu nedenle derinliğin ve akıntının uygun olduğu noktalarda çipura ve levrek üretim tesisleri kıyılarımızdan 250-300 metre uzaklıkta bile kurulabilir. Nitekim günümüzde pek çok çipura ve levrek tesisi, kıyılardan 1.1 km uzaklıkta bulunmalarına rağmen faaliyetlerini tebliğde belirtilen derinlikten daha da derin olan sularda güçlükle sürdürebilmektedir" dedi.
Yaşar, "İl özel idarelerinin dönüm başına kira bedelleri Mersin'de 300 TL, Ordu'da 450 TL, Aydın'da 1.750 TL, Muğla'da 1.800 TL, İzmir'de 4.100 TL. Görüldüğü üzere bu konuda İzmir'e büyük bir haksızlık yapılmaktadır. Oysa bu kira bedeli ülke genelinde aynı olmalı ve 500 TL mertebesinde tutulmalıdır. Zira ülkemizin kültür balıkçılığı alanında rekabet ettiği AB üyesi Yunanistan'a kiralar 700 TL, İspanya'da 430 TL, İtalya'da ise sadece 30 TL.

'Potansiyelimizi değerlendirelim'

Yaşar, kültür balıkçılığının geliştirilmesi için turizme ve yerleşime açık olmayan kıyılırda kültür balıkçılığı tesisleri kurulmasının önünün açılmasını istedi. Yaşar, "Çipura ve levrek tesislerine kıyılarda lojistik ihtiyaçlar için alan tahsis edilmelidir. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye'de dağlarda bulunan küçük göllerle birlikte 120'den fazla doğal göl yer almaktadır. Bunun yanı sıra 673 kadar da baraj gölü bulunmaktadır. Ülkemiz bunların yanı sıra son derece önemli akarsu potansiyeline de sahip bulunmaktadır. Bu nedenle söz konusu alanların büyük bir kısmında balıkçılık yapılabilmektedir" dedi.

 

Editör: TE Bilişim