Hamsi için bir e-imza

Hamsi balığının koruma altına alınması için internette 'Hamsine Sahip Çık' sloganı ile e-imza kampanyası başlatıldı.

Yavru lüfer balığı avının durdurulması için Greenpeace'in öncülüğünde başlatılan ve yaklaşık 416 bin imzanın toplandığı 'Seninki kaç santim?' kampanyasından sonra, bilim adamları tarafından da neslinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu açıklanan hamsi balığının koruma altına alınması için internette 'Hamsine Sahip Çık' sloganı ile e-imza kampanyası başlatıldı.

Kısa sürede yüzlerce imzaya ulaşan kampanyada, Karadeniz'in ünlü balığı hamsinin bilinçsizce avlanma nedeniyle tükendiğine dikkat çekilerek, hamsi avcılığında denetimlerin yetersiz olduğu ve avcılık yasağı dönemi ile avlanma sahalarının yeniden düzenlenmesi gerektiği savunuluyor.

Dar bir zaman aralığında avlanan on binlerce ton hamsinin kalite gözetmeksizin genelde çok düşük fiyatlarla balık unu-yağı sanayinde değerlendirildiği, ancak balıkçıya önemli bir ekonomik katkı sağlamadığı belirtilerek, hamsi balığı işleyen balık unu fabrikalarına da kota getirilmesi talep edilen kampanyada tekne başına balık unu fabrikasına gönderilecek günlük hamsi miktarının azami 300 tonla sınırlandırılması isteniyor.

Başlatılan e-imza kampanyasının çağrı metninde ise şu ifadelere yer veriliyor:

'Karadeniz insanının geçim kaynaklarının başında balıkçılık, balıkçılık ve Karadeniz denilince de akla Hamsi gelir. Hamsi tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz denizlerinde ve özellikle Karadeniz'de eko sistemin temeli olup, hemen hemen diğer tüm balıkların varlığı ve bolluğu hamsiye bağlıdır. Doğru bir avcılık uygulamasıyla üç ayı aşan hamsi av sezonunda yıllık av miktarı 400 bin tonu bulabilir. Bu yıl gözlendiği gibi yüzlerce yıldır uygulana gelen avcılık sisteminin dışına çıkıldığında 15-20 gün gibi süren kısa av sezonu ve 150 bin ton civarında av miktarına erişmek ancak mümkün olmaktadır.

Üstelik dar bir zaman aralığında avlanan hamsinin çoğu balık kalitesi ne olursa olsun çoğunlukla çok düşük fiyatlarla balık unu-yağı sanayinde değerlendirilebilmekte ve balıkçıya önemli bir ekonomik katkı sağlayamamaktadır.

Yanlış uygulamalar nedeniyle hamsi sürülerinin kısa sürede dağılması ve av vermemesi nedeniyle bazı balıkçılarımız özel izin alarak Gürcistan ve Abhazya sularında avlanmaktadır.

Gürcistan sularında denetim varlığına rağmen Abhazya'da yeterli denetim olmadığından hamsi ve diğer balık türleri stokları üzerine ağır bir baskı kurulmaktadır. Karadeniz'deki av gücünün %90'ından fazlası ülkemize aittir. Başka sularda avlansa dahi, yok edilen eninde sonunda bizim avlayacağımız balık stoklarıdır. Bu denetimsiz avcılık nedeniyle avlama boyundan küçük çok miktarda balık burada imha edilmektedir.

Bu durumun araştırılarak hamsinin ülkemiz sularına yerleşmesi, göçünün tamamlayabilmesi ve verimli bir av sezonu geçirilebilmesi için; Hamsi av sezonunun 1 Kasım tarihinden sonraya alınması, Ereğli (Karadeniz) batısında hamsi avcılığına izin verilememesi,Tekne başına balık unu fabrikasına gönderilecek günlük hamsi miktarının azami 300 tonla sınırlandırılması,30 metreden sığ kıyı sularında gırgırla avcılığın önlenmesi,Gırgır ağlarına boy ve derinlik sınırlaması getirilmesi,Abhazya'da ki avcılığın türler, minimum avlama boyu ve av miktarı bakımından denetimi konusunda girişimde bulunulması için gereğini saygılarımızla arz ederiz.'

 

Editör: TE Bilişim