Dalarken su altında tanıştığı sinaritin Türkiye’deki ilk yetiştiricisi olan Akuvatur Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tuncer, şu anda yılda 150 ton üretim yapıp, ihraç ediyor.


DENİZ sevgisi, Kaptan Cousteau’nun kitap ve filmleriyle aşka dönüştü. Akuvatur Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tuncer, dalarken su altında tanıştığı yırtıcı balık sinariti, ticarette fırsata çevirdi. Sekiz yıl önce Türkiye’de ilk kez sinarit yetiştiriciliğine başlayan Tuncer, şimdi yılda 150 ton üretim yapıyor. İtalya, Yunanistan, İsviçre ve Fransa’ya ihraç ettiği sinaritin yemini de kendi hazırlıyor.
Okyanus bilimi
Küçük yaşta dalışlara başlayan Tuncer, Kaptan Cousteau’nun kitap ve filmleriyle tutkuya dönüşen deniz sevgisini, 20 yıl önce meslek edindi. ODTÜ makina mühendisliği eğitimini kesip, Ege Üniversitesi’nde okyanus bilimi okuyan, ardından ABD’de kültür balıkçılığı üzerine master ve doktora yapan Tuncer, işe Adana’da çipura ve levrek yetiştirerek başladı. Ancak sıçramayı İzmir Karaburun’da açtığı tesisle yaptı.

PAKETLEME TESİSİ

Tuncer, yetiştirdiği sinaritin ihracatı için Karabarun’un Parlak Köyü’nde 10 kadının çalıştığı paketleme tesisi kurdu. Her biri etiketlenen sinaritler, burada paketlere istiflenerek, kamyonlarla Yunanistan’a yola çıkıyor. Balıkların yarısı Selanik’teki tezgahlarda satışa sunulurken yarısı Atina üzerinden İtalya, Fransa ve İsviçre’ye gidiyor.

DENİZİN YIRTICI BALIĞI

Sait Faik’in “Sinarit Baba”sına adını veren denizlerin yırtıcı balığını yetiştirmenin kolay olmadığını söyleyen Tuncer, önce denizden anaçları topladı, onlar belli bir boya getirildi, balığın sırları keşfedildi. Tuncer, ‘sinarit ne yer?’ sorusunun yanıtını balığın çene yapısını inceleyerek, okuyarak, araştırıp, inceleyerek öğrendi. Torbalı’da balık aşhanesi kurup, aşçıbaşılığını yapan Tuncer, “Sinaritin doğal beslenmeyle bulamayacağı besinleri ona sunduk ve ortaya çok lezzetli bir balık çıktı” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim