Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü 15 Temmuz Darbe Girişimi, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Gölcük Donanma Komutanlığı’nda gerçekleşen olaylar ile ilgili hazırlanan iddianame tamamlandı.

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında 15 Temmuz gecesi Gölcük Donanma Komutanlığı’nda yaşananlar ile ilgili iddianame hazırlandı. İddianame kapsamında ifade veren Darbeci Tuğamiral Hayrettin İmren, ”Bana Nazmi Ekici‘den telefon geldi. Kendisinden büyük olduğum için bana ’efendim Cumhurbaşkanı Almanya’ ya kaçmış’ dedi. Ben de tersanede görevli olanlara bu durumu aynen ilettim” şeklinde konuştu.

İmren, verdiği ifadede,” Örgütte kullanmış olduğum kod ismim ‘Seçkin’dir. Kod isimsiz kimse yoktur. Herkese bir kod isim verilir. Bana bu kod ismi ‘Ümit’ isimli şahıs 2006 yılında Bartın‘da verdi. Kod isim verilmesinin nedeni örgütte var olan gizliliktendir. Üçüncü bir şahsın kim olduğumuzu bilmesinin istenmemesindedir. Bu hücresel bir yapıdır. Birlikte gözaltında olduğum şahıslardan subay olanlardan Nazmi Ekici’nin Kod ismi Muhsin’dir. Kamil Altın’ın Kod ismi Sabri’dir. Firari olan Ayhan Bay’ın Kod ismi ise ‘Abdurrahman’dır” dedi.

Darbe girişiminden önce yaşananları anlatan İmren, ”Bizim de olduğumuz eve Ömer Faruk Harmancık isimli tuğamiral geldi. Yanında kimse olup olmadığını hatırlamıyorum. Kendisini daha önceden tanıyorum ancak iki kez gördüm. Ben bu şahsın da Cemaatçi olduğunu biliyorum. Çünkü kendisi 2 yıl arka arkaya terfi edememişti. Terfi edememesinin sebebi de Cemaatçi olmasıydı. Kendisi o tarihte Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı idi. Kendisi benden devre olarak küçük olduğu için ’efendim Cuma günü planlı bir harekatımız olacak. Size görev vermek için buraya çağırdık’ dedi. Ben de nasıl bir görev diye sordum. ’Cuma günü yani 15 Temmuz gününü 16 Temmuz gününe bağlayan sabaha karşı saat 03.30 da darbe yapılacağını, sıkıyönetim ilan edileceğini’ söyledi. Ben de kendisine peki Genelkurmay Başkanı da dahil mi, emir komuta zinciri içerisinde mi yapılacak diye sordum. O da bana ’tabii içinde olacak’ dedi’ diye konuştu.

“Darbe girişiminin yaşandığı tarihe kadar ben normal olarak görevime devam ettim” diyen İmren, ”Ben tamamen 4 gün boyunca bu olaya kilitlenmiş durumda kendi içimde olacak mı olmayacak mı şeklinde kurgulama yapmaya başladım. İçimde bir korku da vardı. Hatta 4 günde 5 kilo kadar zayıfladım. Etrafımdaki arkadaşlara da herhangi bir şey sormadım çünkü bu olayın gizli olduğunu kimseye söylenmemesi gerektiği Ömer Faruk Harmancık tarafından söylenmişti. Olayın yaşandığı 15 Temmuz günü akşam saat 20.00 civarında makam telefonuma kayıtlı olmayan bir numaradan telefon geldi. Donanmadaki lojmanımdaydım. Arayan Ömer Faruk Harmancık’tı. Kendisi bana ’efendim olay deşifre oldu, şimdi hemen harekata başlıyoruz’ diye konuştu’’ dedi.

Satır aralarında ilginç ifadelere yer veren İmren, ”Gece 00.00 sıralarında Donanmadaki noktaları gezdim ve aldırdığım tedbirlere baktım. Bir yandan da çatışma çıkmasın diye cemaatten güvendiğim kişileri görevlendirmeye çalıştım donanma karargahına gittim, askerlere hitap ettim ve son zamanlarda ülkede yolsuzluk, çözüm süreci üzerinden şehitlerin gelmesi, bu nedenle yemek yerken boğazımdan dahi ekmeğin geçmediğini, aslında çok rahat bir düzenim olduğu hale bu işe gönüllü olarak yaptığıma dair bir konuşma yaptım. Donanma karargahındaki nöbetçi astsubayı da lakayıt davranışından dolayı gözaltına aldım. Bu arada Nazmi Ekici donanma komutanının bir deniz aracı vasıtası ile Gölcük’e geleceğini ve tarafımdan tutuklanması gerektiğini söyledi. Sonra ben de birkaç kez poyraz limanına gelerek Donanma Komutanının gelişini bekledim” şeklinde konuştu.

İmren, ”Nazmi Ekici sürekli bana telefonla ’sıkıyönetim ilan edildi, vur emrimiz var, karşı çıkanları vurun’ şeklinde talimat veriyordu. Halat sekiz işaret kulesine astsubayım vasıtası ile emir vererek poyraz limanına gemilerin yaklaşması yasaktır, izinsiz yaklaşılması durumunda ateş açılacaktır şeklinde anons yapılmasını emir verdim. Ben de başlarındaydım. Bu emirden sonra bir hücum bot yanaşmak istedi, zaten anonsu duyduktan sonra kalktı. Bana bu talimatı kimse vermedi. Sonra ben tersane önüne geldim. Nazmi ‘den yine telefon geldi. Kendisinden büyük olduğum için bana ’efendim Cumhurbaşkanı Almanya’ ya kaçmış’ dedi. Ben de tersanede görevli olanlara bu durumu aynen ilettim” şeklinde konuştu.
Kaynak: iha